İZ GAZETE- İz Televizyonu’nda yayınlanan Bülent Kepenek ile Emeğin Dünyası'nda bu haftaki konuklar Sağlık- İş İzmir Şube Başkanı Adem Sarıçoban ile Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık-İş İş Yeri Temsilcisi Savaş Erdoğan, soruları cevapladı.
Sarıçoban, "Kovid 19 sürecinde yüzlerce sağlıkçı hayatını kaybetti. 10 binden fazla arkadaşımız ise pozitif. Sağlık Bakanlığı'na iki kere sorduk, bu verilerin içerisinde işçi var mı diye. Çünkü ödeme yaparken işçi hekim ayıran Bakan, vakaları açıklarken de ayırabilir diye düşündük" dedi.
'KOVID İŞÇİ MEMUR AYIRMIYOR'
Savaş Erdoğan ise geçtiğimiz hafta DEÜ'de yapılan eylem hakkında konuşarak, "Oradaki eylemin amacı, Kovid işçi memur ayırmıyor, siz de ödeme yaparken bunu ayırmayın' diyebilmekti. Kovidli hastayı güvenlik karşılıyor, sekreter kaydını yapıyor. Biz her alandayız. Yöneticilere ulaşmak istedik, görüşme talep ettik ama onlarla konuşamadık. " dedi.
Sarıçoban, bu süreçte sağlıkçılara kesilen cezalara yönelik konuşarak, "Cumhurbaşkanı’na, Sağlık Bakanlığı'na defalarca mektup yazdık ama kapı duvar. Tepki verdikleri zaman da koronavirüsle ‘mücadeyi zayıflatıyorsunuz’ diyerek suç duyurusunda bulunuyorlar. Elbette genel başkanımızın sesi biraz daha gür olabilirdi, bu süreçte sağlıkçılar çok zarar gördü" dedi.
Sarıçoban, “KHK ile kadroya geçen 950 bin civarında işçi var, bunun 400 bine yakın belediye çalışanı. Geri kalanları kamu çalışanları ve bunların 200 bin üzeri bizim iş kollarımızda. Çeşitli düzenlemelere gideceğiz mesela iş kollarının tekrar düzenlemesi için çalışacağız. Ege Üniversitesi'deki 2 bin işçi ile toplu sözleşme için görüşmeler başlayacak" dedi.
'18 YILDIR ASGARİ ÜCRETİN ÜSTÜNE ÇIKAMADIM'
Sağlık-İş İş Yeri Temsilcisi Erdoğan, "İş kolları düzenlemesine gitmezsek arkadaşlarımız sağlıkçılar için sözleşmeden faydalanamayacak, ömür boyu çerçeve yasa dediğimiz yasada kalacak. Ben 18 yıldır DEÜ Hastanesi'nde bir çalışanım. 18 yıldır asgari ücretin üstüne çıkamadım. Bizler insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz. Akşam poșetimizde peynirimizi, domatesimizi koyup götüreceğimiz bir ücret istiyoruz, kurumların tapusunu istemiyoruz. İki tane çocuğum var sabah okula gideceği zaman bugün para veremeyeceğim demek istemiyorum" diye konuştu.
' YILLARDIR SÖZLEŞMEYİ BEKLİYOR'
Yakın zamanda Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde yapılacak toplu iş sözleşmesine yönelik konuşan Savaş Erdoğan, "DEÜ Hastanesi işçileri yıllardır bu toplu sözleşmeyi bekliyor. Öncelikle talep formları dağıttık ve neler istediklerini sorduk. Buradaki taleplerle TİS taslağını hazırladık. Sonradan onların onayına sunduk ve onun üzerinden taslağımız tamamlandı" dedi.
Sarıçoban ayrıca, TİS sürecinde asgari ücret civarı alan işçilere 5 bin civarı bir ücret beklediklerini ifade etti.
Erdoğan," Ekonomi zor durumda. İşçinin belini büktü, yıllarca mücadele veriyoruz ve bu alanda yok sayılıyoruz. Ben işçiye şöyle diyorum, alacağımız bir lira sen de alacaksın ben de. Biri vermez, mücadele edeceksin" dedi.
Sarıçoban ise, "Ege işçisi Dokuz Eylül'ü, Dokuz Eylül işçisi Ege'yi bekliyor. Bize göre ikisi de kardeş, aralarındaki günlerde muhtemelen çok fark olmayacak" dedi.
Erdoğan, eylemde kesilen cezalar hakkında konuşarak, "Cezalar bizi korkutmaz. Ben akşam eve gittiğimde çocuğuma 'Bugün senin için mücadele ettim' diyecek bir insanım. Ben çocuklarım için mücadele ettim, etmeye de devam edeceğim. Çok yüksek paralar istemiyoruz dediğim gibi, insanca geçinmek istiyoruz. Bu taleplerin arkasında duracağız. İşçiler isterse alamayacağı mücadele yoktur" dedi.
Türk- İş'in işçilere karşı bir güvencesizlik oluşturmaları hakkında konuşan Sarıçoban, "Evet, sendikanın itibari kötü. Biz kendi sendika yöneticilerimiz maaşlarımızı yüzde 40 indirme kararı aldık. Makam arabamız falan da yok. Bizim işçilerimiz bugün 2 bin 3 bin ararken biz makam araçlarında gezemeyiz. Genel Başkanın da makam aracını satıp, örgüt için harcamıștık" dedi.
‘İŞÇİLER TÜİK’E NASIL İNANSIN?
Erdoğan, işçinin TÜİK verilerine inanmadığına ifade ederek, "Çarşıda hissettiğimiz enflasyon, hükümetin açıkladığı enflasyon değil. İşçiler nasıl verilere inansın? İşçi markette cebinde harcadığı paranın sepette dolmadığını görünce açıklanan rakamlara inanmıyorlar" dedi.
