NİL KAHRAMANOĞLU/ İZ GAZETE- Bülent Kepenek’in sunduğu Emek Dünyası programının bu haftaki konuğu Deriteks Sendikası Örgütlenme Uzmanı Cihan İşçi oldu. Programda İzmir’deki işçi sınıfı mücadelesinden asgari ücret tartışmalarına ve sendikaların bu süreçteki pozisyonuna kadar birçok konu konuşuldu.

Türk-İş’in asgari ücret belirleme sürecindeki tavrını değerlendiren İşçi, “Ergün Atalay bu dönem taktik olarak rakam belirtmeyeceklerini, karşı taraftan gelen rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapacaklarını söyledi ama işin özü şudur; asgari ücrette bugün rakamı ne söylersek söyleyelim emekçileri çok da tatmin edecek bir düzeyde değildir. Hatta 20 yıldır neredeyse ilk defa asgari ücret siyasi bir malzeme olarak kullanıldı. Çünkü son bir yılda asgari ücretle geçinme ihtimalinin imkânsız olduğu bir kez daha görüldü. Herkes kozlarını asgari ücret üzerinden tarif ediyor. Türk-İş Başkanı’nın bu taktiği belki masa için olabilir fakat çok da bir anlamı yok. U dönem şöyle bir şey yapılsa daha doğru olurdu; gerçek enflasyon üzerinden bir rakam açıklayıp bu rakam üzerinden tüm sendikalarla ortak hareket etme işine girse daha iyi olurdu. Ayrıca asgari ücreti açıklamayı da erkene çekerek bir oldubittiye getirmeye çalışıyorlar. Sarf edilen tüm rakamlar olsa bile dolardaki, enflasyondaki artıştan dolayı bir anlamı yok” diye konuştu.

‘ÖRGÜTLENME İSTEĞİ VAR’

Asgari ücretin belirlenirken dikkat edilmesi gereken noktalara değinen İşçi, “Belirlerken tek kişi üzerinden değil minimum bir aile üzerinden değerlendirilirse bir anlamı olur. Bugün DİSK’in belirttiği rakam alınmış olursa DİSK ve Türk-İş yapmış olduğu TİS’in bir anlamı kalmıyor. Ücretler TİS’in altında kalacak. Bir de asgari ücret artsa bile ya da iyi bir TİS imzalansa bile artan vergi dilimi diye bir olay var. Bu da işçilerin canını sıkıyor. Sendikaların buna da çok önem vermesi lazım. Her zaman diyoruz ki bir işçi ocakta ne alıyorsa aralıkta da aynı ücreti almalı. Sendikalara güven azalsa da işçilerde bir arayış var. Sanayi havzalarında örgütlenme isteği var. Sendikalar burada daha ağırlıklı bir çalışma yürütürse örgütlenme oranı artacaktır” açıklamasında bulundu.

‘SOMUT ADIM ATILSIN’

Yaşanan sıkıntılı süreçten çıkış için somut adımlar atılması gerektiğini ifade eden İşçi, “İşçinin hiçbir günahı yok. Patron, devlet üret diyor üretiyor. Ama bunun karşılığını alamıyor. Evet, üretim var ama oradan geri dönüşün işçiye bir yansıması yok. Hatta hükümetin dediği büyüme de oluyor ancak bize dönen bir şey yok. Vergi indirimleri, artan zamları durdurma gibi önlemler alınmalı. Buna dair bir politika yürütülmelidir” dedi.

‘BİRLİKTELİK SAĞLANMALI’

İzmir’de örgütlenme adına son yıllarda somut adımlar atıldığını belirten İşçi, “Uzun zamandan beri ilk defa böyle bir coşku gördük. Çünkü insanlarda bir bıkmışlık var. Yereldeki tüm sendikalara çağrı yaptı. İki taraf da genel merkezimize sormadan bir şey yapamayız dediler. İzmir’in şöyle bir özelliği de var; son 3-4 yıldır tüm sendikaların, konfederasyonların toplanır da 1 Mayıs’ı kutladığı tek il. Bu birlikteliği neden yapmayalım. Elbette olabilir. Sadece bir kıvılcım gerekli. Biz sendika olarak buna açığız. Eninde sonunda bu örgütlülüğü sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

‘SENDİKALAR ÖNE ÇIKMALI’

İşçilerde sendikalarla ilgili beklenti de oluştuğunu dile getiren İşçi, “Eskiye nazaran her yerde daha fazla siyasi tartışma var. Ülke hiç bu kadar politikleşmemişti. Artık AKP’li işçi de kopuş sürecine geçti. Özellikle ekonomik krizden dolayı o desteği çekmiş durumda ama alternatif noktasında kafasında soru işaretleri taşıyor. Bu karamsarlığın olduğu yerde sendikaların öne çıkıp siyasete müdahale etmeye başlarsa bir sonraki seçimlerde siyasiler bunu göz ardı edemeyecekleridir” şeklinde konuştu.

‘ÖNEMLİ OLAN ÖRGÜTLÜ MÜCADELE’

Son olarak asgari ücretin açıklanmasından sonra sokak eylemleri yapılıp yapılmayacağı ile ilgili soruyu yanıtlayan İşçi, “Sokak eylemleri destekliyoruz. Tepki eyleminden daha çok şöyle bir şeye çevirirsek daha anlamlı olur: Bu asgari ücret komisyonuyla olabilecek bir şey değil. Bunun için örgütlenmek lazım. Bugün Türkiye’de asgari ücret ortalama ücretin de üstünde. Eskiden en düşük ücret diye bugün neredeyse herkes asgari ücretli. Sendikaların tepki eyleminden daha çok örgütlenme seferberliğine dönmesi lazım. Bunun için de sendika ayırt etmeden hareket etmeli. Önemli olan örgütsüz fabrikaların tespit edilip üzerine gidilmesi” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi