Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın 17 Haziran 2022 tarihli basın açıklaması şu şekildedir:

Basına ve kamuoyuna,

Özelleştirme politikalarının eğitimde de kendini göstermeye başlamasıyla beraber eğitim-öğretim sürecinde özel öğretim kurumlarının sayısı günden güne artmaktadır. 2000’lerin başında özel öğretim kurumlarının tüm eğitim kurumlarına oranı %5 düzeyindeyken bugün bu oran %25’e yaklaşmıştır.  Bu somut gerçeklik özel eğitim öğretim kurumlarında çalışmakta olan eğitim emekçilerinin de giderek büyüyen bir emekçi kitlesine dönüştüğünün en net göstergesidir. Bugün özel okul, dershane, etüt merkezi, kişisel gelişim kursu, rehabilitasyon merkezi, ana okulu, kreş, ehliyet kursları vb. çalışma alanlarında 400 bine yakın emekçi görev yapmaktadır. Patronların özel öğretimi kâr amacıyla yorumlayışı, sözleşmelerimizle bağlı olduğumuz MEB’in yüz binlerce öğretmeni görmezden gelen tavrıyla birleştiğinden biz eğitim emekçileri için katlanılmaz çalışma koşulları oluşmaktadır.

ŞARTLAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Güvencesizliği en yoğun şekliyle yaşayan özel sektör öğretmenleri on aylık sözleşmelerle, asgari ücretin altında ya da asgari ücret düzeyinde maaşlarla, eksik yatırılan sigorta primleriyle, –birçoğu- sigortasız ve yoğun mobbinge maruz kalarak çalıştırılmaktadır. Bu acımasız şartların tasarısı patronlara aittir fakat MEB bu çalışma koşullarını denetlemeyen, görmezden gelen, şikayetlere kulak tıkayan yaklaşımıyla bu şartların oluşumunda ve devamında suç ortağıdır. Milli eğitim bakanları yıllar içinde çokça değişse de MEB’in özel sektör öğretmenlerine dair tavrı maalesef değişmemiştir. Son olarak göreve gelen Mahmut Özer’in müjde olarak propagandasını günlerce yaptığı Öğretmenlik Meslek Kanunu tüm eğitim emekçileri için rekabetçi ve kariyerci bir programın ötesine geçememiştir. Bakan’ın “Öğretmenler ihtiyaçlarını kendileri belirleyecek, öğretmenlerin talepleri dikkate alınacak.” diyerek tariflediği süreç, göstermelik bir kampanyanın ötesine geçmemiştir. Meslek kanununun tasarlandığı dönemde “Özel sektör öğretmenlerinin şartlarına dair düzenlemeler kanuna dahil edilecek.” açıklamalarının aksine, kanunda özel sektör öğretmenlerinin adı dahi anılmamıştır. MEB bu yaklaşımıyla açıkça patronların nabzını yoklamış, sermayenin tepkisini gözeterek özel sektörde görev yapan eğitim emekçilerini görmezden gelmiş, yok saymıştır.

PATRONLARA DEĞİL ÖĞRETMENLERE GÜVENCE

Öğretmen Sendikası olarak bugün birçok ilde milli eğitim müdürlükleri önünden sesleniyoruz: Yüz binlerce öğretmeni görmezden gelemezsiniz! Özel sektör öğretmenlerini patronların insafına bırakılmış şartlarda çalıştıramazsınız! Şikayetlerimizi görmezden gelerek, taleplerimizi yok sayarak bizlere güvencesizliği dayatamazsınız! Denetim yapmayarak, yapılan denetimleri göstermelik düzeyde tutarak emeğimizin sömürülmesine daha fazla göz yumamazsınız! Özel sektör öğretmenlerinin geçmişte bir araya gelememiş olmasını fırsat bilen patronların alışkanlık haline getirdiği hak gasplarına artık ortak olamazsınız! Yüz binlerce özel sektör eğitim emekçisinin iradesini alanlara taşıyan Öğretmen Sendikası olarak sizi uyarıyoruz. Patronların değil öğretmenlerin çıkarlarını korumak zorundasınız.  Öğretmenlerin gerçek taleplerini içeren bir meslek kanunu istiyoruz! 5580 sayılı kanundaki “taban maaş” hakkımızı geri istiyoruz!

TABAN MAAŞ HAKKINI GERİ ALACAĞIZ

Özel öğretim kurumlarında çalışan tüm dostlarımıza çağrımızdır. Haklarımız için emeğimize sahip çıkmak için sendikamızda mücadeleyi büyütelim. Sendika öğretmenlerle, öğretmenler sendikaları ile güçlenecek! Yaşasın öğretmen dayanışması.

Yaşasın sendikamız.

Editör: Haber Merkezi