YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- Ordu Yardımlaşma Kurumu’na (OYAK) ait, İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde kurulu olan Akdeniz Kimya’da yaşanan iş kazaları ve DİSK’e bağlı Lastik İş Sendikası’nın toplu sözleşme yapabilmek için çoğunluğu sağlaması ancak şirketin itirazı sonucunda açılan davanın 2 yıldır devam etmesiyle ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Lastik-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı ve Toplu Sözleşme Daire Başkanı Ziya Ünal okudu.

‘AKDENİZ KİMYA BÜYÜRKEN, İŞÇİLERE NE OLDU?’

OYAK kuruluşu olan Akdeniz Kimya’nın yabancı işyerlerini de satın alarak zaman içinde büyüdüğünü ve gelirini arttırdığını ifade eden Ünal, “Bütün atılımlarını biz işçilerin çalışmasıyla yaptı. Peki kendisi büyüyen ve gelişen şirket işçilere ne verdi? Çalışanların ücretleri mi arttı? Çalışma saatleri mi azaldı? Yeni sosyal yardımlar mı verdiler? İş güvencesi mi geldi?  İşçilerin iş kazalarından ve meslek hastalıklarından korunması için adımlar mı atıldı? İşçiler işyerinde söz hakkına mı sahip oldu? İşçilerin isteklerini dinleyip saygı mı gösteriyorlar?” diye sordu.

‘İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İÇİN TEDBİR ALINMIYOR’

İşverenin, işçileri işten çıkarma tehdidi ile baskı altına alarak düşük ücretlerle ve hiçbir söz hakkı tanımadan çalıştırmaya devam ettiğini vurgulayan Ünal, “İşçileri iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı tedbir almadan çalıştırmayı sürdürdü. Bugün Akdeniz Kimyadan ayrılan işçiler başka işyerlerine başvurduklarında genellikle sağlık raporu alamıyorlar. Birçoğunda Akdeniz Kimyada yakalandıkları akciğer hastalıkları çıkıyor.” dedi.

TOPLU SÖZLEŞME İÇİN YETKİ ALINDI ANCAK İTİRAZ DAVASI 2 YILDIR SÜRÜYOR

Akdeniz Kimya’da toplu sözleşme yapabilmek için çoğunluğun sağlandığını ve bakanlıktan tespit yazısı geldiğini ancak şirketin buna itiraz ettiğini, davanın da 2 yıldır devam ettiğini belirten Ünal, “Akdeniz Kimya, işkolumuzda faaliyet gösteren KİPLAS işveren sendikasının üyesidir. Kendisi sendikaya üye olan işveren, işçilerin sendikaya üye olmasına şiddetle karşı çıkmakta ve yasa dışı baskılar uygulamaktadır. İşçiler işverenin tutumunu çeşitli defalar protesto etmiş bulunmaktadırlar. Yine sendikamız kamuoyuna duyurular yayınlamış, işyerinde protesto gösterileri yaparak işverenin baskılarını kınamıştır. Akdeniz Kimya’da çalışan onlarca işçi, Kemalpaşa Adli makamlarına başvurarak işverenin yasa dışı baskılarının önlenmesi için şikayette bulunmuşlardır. Bugün, Akdeniz Kimya’da sendikamızın işçilerle buluşmasını engelleyen ve toplu iş sözleşmesi sürecini geciktiren işverenin, işçilerin hayatına kastettiği, denetimsiz bir ortam söz konusudur. Bugün, Akdeniz Kimya, artık işçi sağlığı ve iş güvenliğinin tehdit altında olduğu bir işyeri durumundadır. Sendikal örgütlenmenin yokluğunda denetimsiz kaldığı için, aşırı kar hırsı ile işyerinde iş kazaları her geçen gün artmaktadır. Son bir yılda derin yanıklar, kırıklar, ezikler ortaya çıkaran yirmiden fazla iş kazası yaşanmıştır. 22 Haziran’da yaşanan iş kazasında ise bir işçi kardeşimizin kolu kopmuştur. Bu olaydan birkaç gün sonra, işyerinde vardiyada çalışan tüm işçilerin yaralanabilecekleri bir kaza ise büyük bir şans eseri olarak ucuz atlatılmıştır. Yangın söndürme hattında vanaların patlaması ile işçilerin dinlenme alanları tehlike altına girmiş,  ancak dinlenme alanında kimse olmadığı için olay herhangi bir yaralanmaya yol açmamıştır.  Sendikamız bu olayların daha da vahim sonuçlara yol açmaması ve devamının önlenmesi için herkese çağrı yapmaktadır. İzmir İŞKUR İl Müdürlüğü’ne Akdeniz Kimya’da gerekli incelemelerin yapılması için başvuruda bulunduk. İşveren sendikası KİPLAS’a konuya dikkatlerini çeken bir uyarı yazısı gönderdik.” diye konuştu.

‘OYAK KADAR, İDARİ VE ADLİ MAKAMLAR DA SORUMLUDUR’

İş kazaları ve işçi cinayetlerinin sorumluluğunun Akdeniz Kimya’da olduğunu ancak bu konuda işçilerin çığlıklarına ve taleplerine kayıtsız kalan idari ve adli makamların da büyük sorumluluk altında olduğunu vurgulayan Ünal, “Akdeniz Kimya’da önümüzdeki günlerde işçilerin hayatına kastedecek olayların gerçekleşmesinden büyük kaygı duyuyoruz. Son bir yıldır yaşanan iş kazaları, gelecekte daha kötü sonuçların ortaya çıkabileceği endişesini yaratıyor. Adli ve idari makamların tümünü, bugüne kadar işverenin etkisiyle içine girdikleri ve işçilerin haklarına saygı göstermeyen kayıtsız tutumu terk etmeye davet ediyoruz. Kemalpaşa’da, OYAK işvereninin, bugüne kadar adli ve idari makamları etkisi altına alabildiğini gördük ve yaşadık. Ancak hiçbir gücün insanların vicdanlarını köreltemeyeceğine inanmak istiyoruz. Bu nedenle Lastik-İş Sendikası olarak, bir kez daha, İŞKUR’u ve adli makamları Akdeniz Kimya’daki işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerekenleri yapmaya davet ediyoruz. İlgili mahkemeleri de, işverenin kötü niyetli olarak açmış bulunduğu yetki davasını bir an önce, işçilerin yasal haklarını kullanmalarını sağlayacak şekilde sonuçlandırmaya davet ediyoruz.”ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi