1997 yılında itfaiye teşkilatında şoför olarak göreve başlayan Ahmet İçel 14 Temmuz 2017 tarihinde KHK kararıyla mağdur edilenlerden yalnızca bir tanesi. Bir çocuk babası olan İçel, ailede çalışan tek kişi. Gündelik işler bulduğu zamanlar çalıştığını ifade eden İçel, “Bunun için de tek güvencemiz Allah’ın verdiği söz, bunun haricinde de bir güvencemiz yok.” dedi.

Sendikalarla ilgili soruya “Bu süreçten önce de ben Türkiye’deki sendikacılığın tam olarak işlevli olduğunu düşünmediğim için herhangi bir sendikaya üyeliğim yoktu.” diyen İçel, “Benim de ihracımın olduğu gün sadece Tüm Bel-Sen’den arkadaşların gelip destek olacaklarını söylemeleri, çağırmaları, yönlendirmeleri onore ediyor insanı, en azından bir rahatlama sağlıyor. Tüm Bel-Sen’in düzenlediği itfaiyedeki ‘vedalaşma’da da söylediğim gibi çölde bir tas su gibi geldi bana bu destek.” ifadelerini kullandı.

“ZORUMA GİDEN TARAF ARKADAŞLARIMIN KORKUDAN DOLAYI ARAMAMALARI OLDU”

Kurumdan herhangi bir açıklama yapılmadığını belirten İçel, “Kurumla ilgili zerre nokta kadar bir görüşme yok. Şube müdürlerim daire başkanlarım, ne bir aradılar ne bir geçmiş olsun dediler.” şeklide konuştu.

“20 yıllık iş arkadaşlarımın, korkudan dolayı telefon edememeleri esas insanı üzen taraf, yoksa aç kalacağız, işsiz kalacağız, ev geçindiremeyeceğiz gibi bir sorunum olmadı, öyle düşünmedim.” diyen İçel “ Zoruma giden taraf arkadaşlarımın korkudan dolayı aramamaları oldu.” ifadelerini kullandı.

LOKMAN KURT: NE YAPTIĞIMI BİLMEDEN İHRAÇ EDİLDİM

Evli ve bir çocuk babası Lokman Kurt, Bilgi Ağları Şube Müdürlüğü’ne 10 yıl emek vermiş bir çalışan. Tarafına ulaşan herhangi bir suçlamanın olmadığını ifade eden Kurt, ”Zaten beni en çok üzen husus da orasıdır. Ne yaptığımı bilmeden suçumu bilmeden işsizim. Genel bir iddia var ama genel iddia şahsı ne kadar bağlar? Çünkü suç normal hukukta şahsidir. Şu an ne yaptığımı bilmeden ihraç edildim.” dedi.

“BİR DE TÜM BEL-SEN VAR. İYİ Kİ ÜYE OLMUŞUM”

Bugüne kadar tüm sendikalara bakış açısının olumsuz olduğunu söyleyen Kurt, “Şimdi üyelerine sahip çıkmayan sendikalar var mı, var. Arayıp bir geçmiş olsun demeyen, gönül almayan sendikalar var mı var, duyuyorum. Bir de Tüm Bel-Sen var. İyi ki üye olmuşum.” dedi.

Bundan sonraki süreç için ise “Sendikal faaliyetlere işe devam edersek benden istendiği kadar, vaktim zamanım müsait olduğu sürece katkı sağlamaya devam edeceğim.” ifadelerini kullandı.

EROL HANBAYAT: ÖRGÜTSÜZ OLURSAK HER TÜRLÜ SALDIRIYA AÇIK HALE GELİYORUZ

Erol Hanbayat 2009 yılında itfaiye eri kadrosunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmaya başladı. Üç ay itfaiye eri olarak görev yapmasının ardından Satın Alma Dairesi Başkanlığı bünyesinde Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak çalışmaya başladı. 14 Temmuzda ihraç edildi.

“Çok hayalperest beklentilerim yok.” diyen Hanbayat, “Bu sürecin öğrettiği tek bir şey var örgütsüz olursak; her türlü saldırıya açık hale geliyoruz.” ifadelerini kullandı.

KESK’e bağlı sendikaların üyelerinin politik kimliklerinden ötürü bu saldırıya maruz kaldığını ifade eden Hanbayat, “Tüm bunları bildiğimiz için inanılmaz bir dayanışma durumu geliştirdik. Tüm Bel-Sen’den kaynaklı hiçbir eksiklik yaşanmadı. Tüm Bel-Sen’i aktive eden arkadaşların canhıraş çabası o dönemi çok daha kolay geçirtti bize. Ekonomik dayanışmaları, haklılığımıza olan inançları, sürekli yanı başımızda durmaları… Bunlar bu süreci kolay atlatmamızı sağladı.” dedi.

NİHAT FİLİZ: DEVET ONCA YILLIK KAMU HİZMETİMİZİ YOK SAYARAK KAMU ALANINDAN İHRAÇ ETTİ

Nihat Filiz, On yılı Balçova Belediyesi’nde uzman kadrosunda olmak üzere, toplam 28 yıllık belediye emekçisi. 22 Kasım 2016 tarihinde 677 sayılı KHK ile ihraç edildi. Emeklilik yaşına geldiği bir dönemde işinden ihraç edilen Filiz, “Emekli olursak hiç değilse kiradan kurtuluruz diye benim maaşımı, çektiğimiz konut kredisine ipotek ettik. Eşim Sevim'in emekli maaşı ile de geçiniriz diye plan yapmıştık. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı.” dedi.

Filiz, “Bizi on yıllık kredi ile kendine köle gibi bağlayan devlet, bir de üstüne üstlük bir gece yarısı KHK ile beş parasız, onca yıllık kamu hizmetimizi yok sayarak kamu alanından ihraç etti. Aylık 3.000 TL olan konut kredisini ödeyemiyorduk. Evi satıp krediyi kapatmak istiyorduk. İlk beş ay konut kredimizi aile yakınlarımız ödedi” şeklinde konuştu.

“ZULÜM İLE ABAT OLANIN AKIBETİ BERBAT OLUR”

AKP'nin bütün topluma korkaklığı, yılgınlığı bulaştırmak istediğini vurgulayan Filiz, “Korkmuyoruz, yılmıyoruz. Biz de KESK olarak korku saldığınız bu topluma, cesareti, mücadeleyi, bulaştıracağız. Geçecek bu açık faşizm ve zorba günler. Ne demişler zulüm ile abat olanın akıbeti berbat olur” dedi.

SITKI ÖNCEL:KESK DIŞINDA BEN BİR SENDİKA TANIMIYORUM

İlk memuriyetine 2006 yılında İstanbul Bayrampaşa Belediyesi’nde başlayan Sıtkı Öncel, 2010 yılında Konak Belediyesine tayin oldu. İhraç edilene kadar da bu kurumda çalışmaya devam etti. Evli ve iki çocuk babası olan Öncel ihraç edildikten sonra haftasonları komilik yaparak geçimini sağladığını, eşinin de çalıştığını belirtti.

İhraçlarla ilgili sendikaların geçiştirici cevaplar verdiğini ifade eden Öncül “Böyle elimizden tutar şeyleri olmadı. Genel merkezlerine gitmedim ama neticede Tüm Bel-Sen’ e de gitmedim. Ama Tüm Bel-Sen tarafından bizzat arandım ve bizim gibi aynı şeyi yaşayan kişilerle bir takım yardımlaşma faaliyetleri oldu, onlara katıldık. Yani dediğim gibi bu süreçte Tüm Yerel-Sen den en ufak bir destek görmedim ama üyeleri olamama rağmen Tüm Bel-Sen her türlü desteği sağladı.” dedi.

Editör: Haber Merkezi