Tek adam rejiminin tüm yetkilerini kullanarak Boğaziçi’ne kayyum atadığını ifade eden Sarı, “Yaklaşık 1 aydır Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum ataması var. Çünkü bu ülkede kötü giden birçok şey var. Birisi de üniversite. AKP 18 yıllık iktidarında FETÖ’nün de ortaya attığı 4+4+4 sistemini getirerek en aşağıdaki eğitimi yozlaştırmak istediler. İlkokul ve lisedeki dengeyi kaybettikleri için sıra üniversitelere geldi. Türkiye’de 400-500 üniversite sayabilirsiniz ama İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi gibi çok değerli on üniversite var. Asıl değişimi burada yapmak zorundasınız. Doğal olarak kendi dayattığınız tek adam üzerinden bütün yetkilerini kullanarak Boğaziçi kriterlerine uymayan bir rektör atadılar. Boğaziçi’nin içerisinde yüzde 99’unun kabul etmediği bir atamayı gerçekleştirmeniz bu tür tepkilere neden olur. Biz de Emek ve Demokrasi Güçleri olarak hem bu kayyum ataması hem de yapılan göz altılara karşı toplumun sözü olmaya çalıştık. Basın açıklamasıyla ilgili herhangi bir gerginlik yoktu. Bir anda polisin destek için gelen öğrencilere saldırgan bir tutumla müdahalesi oldu. Ortamı yumuşatmak, gözaltı olmaması için elimizden geleni yaptık ama çevik kuvvetin sert tutumu net bir şekilde görüldü. Siz bir insanın ifade etmek istediklerini engelleme çalışırsanız öfke büyür. O zaman dikta rejimine gidiyorsunuz derler. Öfke sadece öğrencilerde değil, toplumun her kesiminde. Bu öfkenin söndürülebilmesi için toplumun bütün dinamiklerinin, siyasi partilerin bir araya gelmesi lazım” şeklinde konuştu.

‘BİAT EDEN TOPLUM YARATMA PEŞİNDELER’

Asıl sorunun atanan kişi olmadığını belirten Sarı, “Hangi siyasi partiden olursanız olun kriterlere uymadığınız sürece zoraki rektörlük yapmak kayyum rektörlüğü yapmaktır. Belli başlı önemli üniversiteler var. O üniversiteler girmek o kadar kolay mı? Doğal olarak bu üniversitelere kendi adamlarını siyasal argümanlarını yerleştirerek bilimi, emeği yok etme derdindeler. Asıl tehlike burada. Bilim ve emeği yok ederek kendine biat eden toplumu yaratmanın peşindeler. Çünkü cahil toplum ne verirsen kabul eder. AKP’nin vekilleri bunları televizyonlarda söylediler” dedi.

Erdoğan ve Bahçeli’nin eylemlere katılan ve destek verenleri terörist ilan etmesi hakkında konuşan Sarı, iktidarın eril dilinin insanları ötekileştirdiğini söyledi. Sarı, “Ötekileştirdiğiniz her yerde toplumu ikiye bölersiniz. Kendinizden olmayan herkesi terörist ilan ediyor. Öğrenci, LGBTİ, özgür basın, herkes mi terörist? O zaman hiç kimse konuşmayacak, yoksulluğu, aşağılanmayı, kadın cinayetlerini kabul edeceksiniz, her türlü baskıyı uygulayacağız. Biz şatafatlı hayatlarımızı yaşarken kimse sesi çıkarmayacak ve o zaman terörist olmaktan kurtulmuş olacağız” diye konuştu.

‘GENÇLERE DESTEK VERİLMELİ’

‘Boğaziçi direnişi Gezi direnişine dönüşür mü?’ sorusunu da yanıtlayan Sarı, “Benzerlikleri var gibi gözükse de dönüşmeyecektir. Bu arada başka bir tartışma çıkıyor: Z kuşağı hikâyesi. Bunu biz de algılayamayabiliriz. Bugün internetin, telefonun başından ayrılmayan gençleri, kendi çocuklarımızı bile hakir görürüz. Ama artık Z kuşağı baskıcı bir toplumda yaşamak istemiyor. Hiç kimse anlayamıyor. Anlayamadıkları için baskı ile sindirmeye çalışıyorlar. Bu hikâye aslında AKP genel başkanının gençlerle başlayan röportajının Z kuşağı ile ilgili kısmı TT olmuştu. Onunla başlayan ve devam eden başka bir yaşam mümkünü savunan gençlik geliyor. Onları anlayamadıkları sürece iktidar o geçlerin olacaktır. Gençlerimize gerçekten güveniyoruz. Aşağıya bakmayacağız hikâyesi aslında başı dik, onurlu, vatanı için çok iyi şeyler yapabilecek bir gençlik geliyor. Ailelerin de bu gençlere çok büyük destek vermeleri gerekiyor” dedi.

‘BIRAKIN SANDIĞA GİTSİNLER’

Son olarak rektör seçimi için sandığa gidilmesi gerektiğini dile getiren Sarı, “Sendikalar bile kendi temsilcilerin seçerken sandığa gidiyor. Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçimi için herkes sandığa gidiyor. Bırakın Boğaziçi kendi rektörünü seçmek için sandığa gitsin. O zaman zaten ne sokakta bir eylem olacaktır ne de bir çatışma yaşanacaktır. Kolluk kuvvetleri ve gençler de karşı karşıya gelmeyecektir. Boğaziçi’nin tam ortasına o sandığı koyun kim çıkarsa saygı gösterme dışında bir şansları kalmayacaktır” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi