Can Radyo'da Birol Soylu İle 10. Köy Programının Konuğu olan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Çiğli'deki toplu sözleşme krizi ile ilgili konuştu



Pandemi sürecini değerlendiren Sarı:"Pandemi sürecinde Türkiye'de resmi rakamların açıklandığı 11 Mart'tan itibaren  başta sağlık çalışanları olmak üzere belediye çalışanları da büyük bir özveriyle çalıştı. Alanda ve sahada tüm çalışmayı belediye çalışanları yaptı. 11 Mart'tan 1 Haziran'a kadar olan süreçte sahada çalışan belediye işçilerine Covid-19 bulaşmadı. 19 Haziran'dan sonra ise normalleşmeyle birlikte vakalar arttı. Onların normalleşmesi çarkların dönmesi üzerineydi. Son üç ayda 198 işçi arkadaşımız Covid-19'dan hayatını kaybetti. AKP hükümeti emperyalist bakış açısıyla çarklar dönsün işçiler ölsün diye baktı. Covid-19'un bir işçi hastalığına dönüşmesini sağladılar." ifadelerini kullandı.
Kısa çalışma ödeneğinin çalışanların kirasına bile yetmediğini vurgulayan Sarı:" Kısa çalışma ödeneği bizim istediğimiz gibi olsa sorun yoktu. Kısa çalışma ödeneği çalışanın maaşının yüzde 75'i üzerinden hesaplanan bir ödenek. Doğal olarak bugün 1750 lira ile 4500 arasında değişen bir rakam olması gerekiyordu. İlk başta bu uygulandı. Baktılar ki kasadan çok para  çıkıyor. Çok basit bir önlem aldılar. Günlük 39 lira 40 kuruştan aylık 1168 verdiler. 1168 lira ile ister yaşamaya çalış, ister öl demek istiyorlar. Biraz kendi lükslerinden vazgeçerlerse  bugün her alanda çalışan işçilerin insanca yaşayabilecekleri bir ödenek verebilirler. Ancak bugün Türkiye'de her gün zam haberlerini alıyoruz. " dedi.

Hükümetin insanların algılarıyla oynadığını söyleyen Sarı şöyle konuştu:"Hükmet bu süreci toz pembe bir tablo gibi gösteriyor. Aslında bunu akıllıca da yapıyor. ABD ile İtalya ile mukayase ederek yapıyor. Covid-19'dan çok fazla can kaybı yaşayan ülkeleri göstererek insanların algılarıyla oynuyorlar. Bunun yanında gerçekleri saklıyorlar. Türkiye'nin her yerinde pandemiden zarar görmeyecek şekilde basın açıklamalarımızı yaptık. Bildirilerimizi ilanlarımızı yayınladık. Tüm televizyon radyo kanallarına çıktık. DİSK'in üye sayısı diğer konfedarasyonlarından azdır ama halkımız "DİSK ne demiş?" diye bakar. Çok güzel iki kitapçık hazırladık. Covid-19'dan nasıl korunulur? Çalışmama hakkı nedir? Her şeyi anlatmaya çalıştık."

Çiğli Belediyesi’ne bağlı ÇİBEL şirketi çalışanları, 9 aydır zam alamadıkları ve sosyal haklarında iyileştirme yapılmamasından dolayı greve gitmeleri hakkında konuşan Sarı: "Belediye başkanlığı yaparken belediye başkanı olamayanlar CHP siyasi çekişmelerini bizim işçi sınıfımıza yönlendirmesini doğru bulmuyoruz. Kimsenin de bu konuya alet olmasını istemiyoruz. Bizim toplu iş sözleşmesinde istediğimiz 9'du. Onların verdiği 8. Bir puan için birbirimizi geriyoruz. Sen o bir puanı ver. Bak bakalım o altını oymak için siyaset yapanlar yapabiliyorlar mı? Verdi ve herkes koştura koştura işinin başına gitti.  Biz işçilerin ekonomik sosyal haklarını korumak adına varız. İşçinin yaptığı her eylemi de bana karşı yaptı diye algı yaratanlar varsa ben buna şaşarım. İşçilerin ekonomik sosyal hakları için eylem yapmalarını sosyal demokrat belediye başkanlarının alkışlamaları gerekiyor. Masadaki uzlaşı işçinin yüzünü güldürecektir. Arkayı karıştıran, yanı karıştıran, olayları manipüle etmeye çalışan kim varsa örgütlü işçilerle belediyenin el ele kol kola yan yana bu pandemi sürecinde mücadelesini görmeli. Yarım puana, bir puana bakılmadan işçilerle anlaşma yoluna gidilmeli." dedi.

'ARİF YILDIZ'IN İFADELERİNDE SÜRÇÜLİSAN VARDIR!' 

Birol Soylu'nun "Böyle bir dönemde 2 Nolu Şube Başkanı Arif Yıldız açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde: "İşçiler kalır, başkanlar mezarlıklara gider" Bu açıklama doğru mudur?" sorusuna cevap veren Sarı:" Bizde her örgütlü alanın şube başkanı vardır. Kendi konusuyla ilgili onlar yorum yapar. Biz arkadaşımızın doğru bir cümle kurmadığını kendisine ifade ettik. Bence bir sürçülisan var. Böyle bir yanlış anlaşılma var belediye başkanımızı arayıp yanlış anlaşılmayı düzeltmesi için biz kendisinden rica ettik."diye konuştu.  

Editör: Haber Merkezi