ÖZLEM KARA / İZ GAZETE 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 98’inci yıl dönümünde yurt genelinde yapılacak etkinlikler, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 81 il valiliklerine gönderdiği genelgeyle yasaklandı. Etkinliklerin yasaklanmasının ardından Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu ( DİSK ) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “30 Ağustos’un pandemi sürecine denk gelerek yasaklanması biz işçiler tarafından hoş karşılanmamaktadır” dedi.

15 TEMMUZ’U KUTLAYANLARIN 30 AĞUSTOS’U YASAKLAMASI BİZİM İLKELERİMİZE AYKIRIDIR!

19 Ağustos’ta başlayan kurtuluşa giden, tam bağımsızlık için başlayan bu yolda 30 Ağustos, Zafer Bayramı’nın ilanı Cumhuriyetin kuruluşunun ilanıdır diyen Sarı, sözlerine şöyle devam etti, “1919’da başlayan, 19 Mayıs’ta başlayan kurutuluşa giden bu yolda, 30 Ağustos Zafer Bayramı aslında tam bağımsızlığımızı ilan etmek için 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın, son Zafer Bayramıdır. Doğal olarak 30 Ağustos’un pandemi sürecine denk gelerek yasaklanması biz işçiler tarafından hoş karşılanmamaktadır. 15 Temmuz’u alanlarda kutlayanlar, Ayasofya’yı camiye çevirdikten sonra alanlarda kutlayanlar, okçuluk Vakıflarını 1971 Malazgirt Zaferi diye alanlarda kutlayanlar, işçilerin fabrikalarda sıra sıra çalışmasını maruz görenler,  30 Ağustos Zafer Bayramı’nı yasaklaması bizim tüzük ve ilkelerimize de aykırıdır.”

“İŞÇİ- İŞVEREN ARASINDAKİ GÜVEN VE İYİ NİYET İŞ BARŞINI EGEMEN KILAR”

Sarı, “Biz toplu sözleşmelerimizde bu ilkenin tek toplu sözleşmesinde geçerli olan bir maddeyi okumak işitiyorum. Sözleşmenin amacı; işçilerin ekonomik, sosyal ve kültürel düzeylerini yükseltmek, onların insan onuruna yaraşır ve çağın gereklerine uygun bir yaşam düzeyine ulaşmalarını sağlamak, işyerinde verimliliği artırmak, işçilerin işin yönetiminde, söz ve karar sahibi olmalarını sağlamak ve yönetme yeteneklerini geliştirmek, işçi- işveren arasında doğabilecek uyuşmazlıkları karşılıklı iyi niyet ve güven ortamı içinde ve bu sözleşmede belirlenen yollarla çözümleyerek iş barışını egemen kılmaktır.Taraflar; işçinin, üretimin temeli olduğunun bilincinde, uluslararası antlaşmalar ve sözleşmeler ile Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kararlarına dayalı  ‘Sendika Hakkı’ ‘ Toplu Sözleşme ve Grev Hakkını sahiplenerek, bu temel hak ve özgürlükleri çağdaş ve demokratik dünyadaki uygulamaların öz ve düzene kavuşturmayı, vazgeçilmeyecek yönetim şeklinin, insan haklarına saygılı, demokratik, laik  ve sosyal hukuk devleti nitelikleri ile Cumhuriyet olduğunun bilincini taşıyarak, her türlü baskı ve zor yöntemlerine karşı mücadele etmeyi, temel ilke sayarlar” dedi.

Editör: Haber Merkezi