Toplu sözleşmede jet hızıyla anlaşmaya varılıp imza atılmasına tepki gösteren KESK, “Toplu Sözleşme bir ayda nasıl bitirilebilir? Kaldı ki o bir aylık süreç, konfederasyonların ilk tekliflerini sunması, bir hafa sonra hükümetin ilk teklifini açıklaması, sonra sendikaların itirazlarını yaptıktan sonra 2. Teklifini açıklaması ve eğer yetkili konfederasyon itiraz ederse hakem kurulu aşamalarından oluşuyor. Yani hakem kurulunu saymazsak aslında 3 günde süreç tamamlanıyor” açıklamasında bulundu.

Kamu emekçileri, sözleşmenin bir yoksulluk anlaşması olduğunu ifade ederken, “Kamu-Sen ve Memur-Sen, vazgeçilmezim dediği yüzde üçlük refah payı olan 600 TL’den vazgeçmiş. Bunu da 3 ayda bir verilen 135 TL tutarındaki toplu sözleşme ikramiyesini 400 TL'ye çıkardığını söyleyerek örtmeye çalışıyor” dedi.

‘ÜSTÜNÜ ÖRTEMEYECEKSİNİZ'

3600 ek gösterge konusunda da başa dönüldüğünü belirten KESK, “İktidarın seçim vaadi olarak verdiği ancak mecliste kanunlaşmasına engel oldukları 3600 ek gösterge, yandaş sendikalar eliyle yine iktidarın insafına terk edilmiştir” ifadelerini kullandı. Ek göstergenin sonraki seçimlerde tekrar vaat olarak kamu çalışanlarının önüne getirileceğini ifade eden KESK, “Artık boş vaatlere karnımız tok” mesajı verdi.

Son olarak “Ne yaparsanız yapın, emekçiye ihanet ve yoksulluk anlaşmasının üstünü örtemeyeceksiniz diyen KESK mensupları, bütün sendika üyelerini ve kamu emekçilerini grevli, toplu sözleşmeli bir sendika yasası mücadelesine çağırdı.

Editör: Haber Merkezi