İzmir'de 13 gün önce düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan, aralarında KESK MYK Üyesi Elif Çuhadar, Emek Partisi (EMEP) İl Disiplin Kurulu Üyesi, dönemin HDP İl Eş Başkanı Neşe Dilek Bakış ve beraberindeki 21 kişi tutuklanmaları talebiyle sevk edildikleri mahkemede serbest bırakıldılar. 8 kişi ise tutuklandı.

KESK ÖNCESİNDE EYLEM YAPTI

KESK Eş Başkanı Aysun Gezen, Eğitim Sen Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Tüm Bel Sen MYK Üyesi Satı Burunucu, SES Genel Merkez Yöneticisi Selma Atabey, BES Genel Merkez Yöneticisi Sedat Suna, Eğitim Sen Örgütlenme Sekreteri İsmail Sadıç, Eğitim Sen İzmir 1, 2 ve 6 Nolu Şubeler ile SES, BES, BTS, Tüm Bel Sen 1 ve 2 Nolu Şube Başkanları ve yöneticileri duruşmayı izlemek üzere Adliyeye geldi.

HDP ve Emek Partisi yöneticileri de duruşmayı izlemek üzere adliyeye geldi.

ELİF ÇUHADAR VE BERABERİNDE GÖZALTINA ALINANLARIN SERBEST BIRAKILMASI İSTENMİŞTİ

KESK İzmir Şubeler Platformu, Adliye önünde basın açıklaması yaparak, Elif Cuhadar ve beraberindekilerin serbest bırakılmasını istedi.

Açıklamaya KESK ve KESK'e bağlı sendikaların Genel Merkez Yoneticileri ile çok sayıda sendikanın sube başkanı yönetici ve üyeleri katıldı. Ayrıca EMEP ve HDP il ve ilce Başkanları ile üyeleri katıldı.

KESK Es Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik yaptığı konuşmada, "OHAL ve KHK rejimi ile birlikte hepimiz biliyoruz ki anayasasızlık süreci yaşıyoruz. Bugün Türkiye'de barış, demokrasi isteyenlere yönelik cadı avı sürdürülmektedir. İzmir'de 14 gündür gözaltında olan KESK MYK üyemiz Elif Çuhadar ve beraberindeki emek ve demokrasi mücadelesi yürütenlere yönelik yeniden cadı avı başlatılmıştır" dedi.

Türkiye'nin birçok yerinde başta KESK'e bağlı sendika şube yöneticilerine, AKP'nin 'tek adam, tek parti' rejimine karşı muhalefet eden, bu konuda düşüncesini ifade eden emek meslek örgütlerine, sendikacılara, siyasi partilere, gazetecilere baskıların sürdügunu dile getirdi.

Bozgeyik, "Bu gözalti ve tutuklamalar demokrasi ve emek mücadelemizden alıkoyamayacaktır. Bu ülkede adalet arayışı sonuna kadar devam edecek, içeride yargılanan arkadaşlarımızın hukuksuz gerekçelerle gözaltında tutulmalarını bir kez daha protesto ediyoruz. Arkadaşımızın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Demokrasi mücadelemizden vazgemeyecegimizi bir kez daha ifade ediyoruz "dedi.

YENİ YIL KUTLAMASI BİLE SUÇ SAYILDI

Ardından Avukat Hasan Hüseyin Evin duruşma hakkında bilgi verdi.

Evrensel'in aktardığına göre; Evin, sorgusu yapılan kişilerle ilgili suçlamanın 2012-2013 yıllarına dayandırildiğını ve ne şekilde verildiği bilinmeyen bir telefon dinleme kararı sonucu elde edilen tapelerle sürdürülen bir soruşturma olduğunu belirtti. Evin, o dönem demokratik bir yapılanma olarak ortaya çıkmış olan çeşitli meslek odalarının, sendikaların, derneklerin, tek tek bireylerin ve seçim yasasıyla önlerine barajlar konmuş olan siyasi partilerin bir araya gelerek oluşturdukları güncel sorunlara ilişkin çözümlerin üretilmesi amacıyla ortak çalışma yürüterek oluşturduğu bir platform olan HDK'nin şimdi yasadışı bir örgüt gibi değerlendirildiğini ifade etti. Evin, "Yasadışı örgüt üyesi olmak ve propagandasıni yapmakla suclaniyorlar. Örgüt faaliyeti olarak değerlendirilen eylemlerden biri HDK içinde birlikte çalışma yürüten ESP tarafindan tum bilesenlere gonderilen 31 Aralık 2012 tarihli bir yeni yil mesajı, diğer bir suçlama ise kentsel dönüşüm ile ilgili bir kahvede yapılan halka açık bilgilendirme toplantısı. Gerçekten akla ziyan sorularla karşı karşıyayız" dedi.

Anayasanın 2. maddesinde devletin temel niteliği olarak yazılı bulunan demokratik devlet ve hukuk devleti çerçevesinde açık siyaset yapma haklarına engel olursanız, bundan en çok yararlanacak olan yasadışı örgütlerdir. 14 gündür gözaltında olan insanlarla ilgili bütün deliller 2012-2013' te toplanmış. O zaman yargılananlarla ilgili Yargıtay demiş ki, 'bu insanlar hakkında beraat kararı vermemiz gerekir'. O zaman suç olarak nitelendirilmeyen mesele şu an terör örgütü üyeliği, propagandası olarak karşımızda duruyor. 30 yılı aşkın avukatlık yapan bir kişi olarak aklımın sınırlarının zorlandığıni düşünüyorum" dedi.
Sık sık, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Elif Çuhadar serbest bırakılsın", "Demikrasi mucadelesi yasaklanaz" sloganları atıldı.

NE OLMUŞTU?

İzmir'de 30'un üzerinde sendikacı ve siyasetçi, 2011-2014 yılları arasında yapılan HDK, HDP toplantıları, eylem ve etkinlikleri soruşturma konusu yapılarak gözaltına alınmıştı.

Sendikacı ve siyasetçilere emniyet ifadelerinde, katıldıkları çoğunluğu halka açık toplantılar, basın açıklamaları ve benzeri eylemler ve etkinliklerin yasa dışı eylemlermiş gibi değerlendirilerek sorgulama yapılmıştı.

Avukatların savcı ile yaptığı görüşme sonucunda savcının, ifade almaksızın evrakı Sulh Ceza Hakimine sevk edeceği öğrenilmişti.

Dosyada halen evrak kısıt kararı olduğu için ayrıntılı bilgiye henüz ulaşılabilmiş değil. 

Editör: Haber Merkezi