Gizem TABAN/İZGAZETE- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, 4-8 Ekim tarihlerinde KESK Heyeti’yle birlikte İzmir’de gerçekleştireceği program öncesinde bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda KESK Eş Genel Başkanı Yeşil, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sonrası kamu emekçilerinin durumu ve bütçe süreci hakkında açıklamalarda bulundu. Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şubesi’nde gerçekleşen toplantıda Yeşil, TİS sürecinde kamu emekçilerinin taleplerinin karşılanmadığını dile getirdi. 

‘NE UMDUK NE BULDUK’
“Kamu emekçileri açısından oldukça önemli olan 2 yıllık ücret artışının, sosyal, ekonomik ve özlük haklarının belirlendiği bir TİS dönemini geride bıraktık” sözleriyle konuşmasına başlayan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, “27 Ağustos’ta yetkili konfederasyon Memur-Sen ve hükümetin mutabakatla sonlandırdığı bir TİS dönemi oldu. Bizler KESK Heyeti olarak bugün İzmir’deyiz. Bir aylık bir örgütlenme çalışması yaptık. Çünkü kamu emekçilerinin bu TİS dönemine dair çok ciddi talepleri vardı. Ancak ne umduk ne bulduk diye bir sonuçla karşı karşıya kaldık” dedi.

‘YOKSULLAĞA MAHKUM EDİLİYOR’
Kamu emekçileri için yapılan ücret artışının beklentileri karşılamadığını ve kamu emekçilerinin açlığa mahkum edildiğini dile getiren Yeşil, “Eylül ayı enflasyon oranları açıklandı. Ülkemizde resmi enflasyon oranları, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) çarpıtılmış verilere dayandırılarak açıklanıyor. Bugün çarşıya, pazara gittiğimizde gerçek enflasyon oranlarının açıklanın çok çok üstünde olduğunu görebiliyoruz. Gıda enflasyonu yüzde 29’ları, ulaşım enflasyonu yüzde 22’leri, gerçek enflasyonun yüzde 45’leri geçtiği bir ülkede kamu emekçilerine 2 yıl için yüzde 5-7 gibi bir ücret artışına imza atıldı. Bizler KESK olarak TİS dönemine giderken taleplerimizi 6 ana başlıkta toplamıştık. Bunlar; kamusal hizmetin haktan yana yapılması, özelleştirmelerin son bulması, herkes için temel gelir güvencesinin sağlanması, kadın emekçilerinin işyerlerinde karşılaştığı tacize, mobbinge karşı kadın emekçilerin taleplerinin özgür bir şekilde dile getirilmesi… Bunların yanında; 3600 Ek Gösterge kamu emekçileri açısından yıllardır dile getirilen bir talep. Seçim dönemlerinde siyasilerin seçim vaadi olarak önümüze çıkıyor. Halbuki bu ve benzeri haklar TİS döneminde güvence altına alınır. 3600 Ek Gösterge, 2018’den bu yana siyasilerin elinde seçim malzemesi olarak kullanılıyor. Bu anlamda, kamu emekçilerinin insanca yaşam koşulları düzeltilmek yerine tamamen açlığa, yoksulluğa mahkum ediliyor” açıklamalarında bulundu. 

 

‘GÜVENCESİZ İSTİHDAM’
Güvencesiz istihdamın önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini belirten Yeşil, “Güvencesiz çalışmaya dair ise İzmir’de de; gerek OHAL KHK’ları ile ihraç olan kamu emekçilerinin eylemleri, gerekse demiryolları taşıma ve ulaşım iş kolundaki sürgün, baskı ve mobbinglere karşı eylemler devam etmekte. Bugün kamuda yaklaşık 500 bine yakın sözleşmeli çalışan 5 yıldır kadro bekliyor. Güvencesiz ve esnek çalışma modelini, temel bir istihdam biçimi haline getirmek isteyen hükümet, son 5 yılda daha fazla istihdam biçimini; ücretli, taşeron, sözleşmeli gibi kadrolu olmayan, güvenceli olmayan bir istihdam biçimine getiriyor. Bizim KESK olarak bu TİS döneminde ısrarla talep ettiğimiz; güvencesiz istihdamın önündeki tüm engellerin kaldırılması ve kamudaki atamalarda torpilin, mülakatın, kayırmanın değil, liyakate dayalı esas atamaların yapılması, görmezden gelindi. Ücret artışında ise, zaten bir cebimizden giren diğer cebimizden çıkıyor. Gelir vergisindeki adaletsizliği hepimiz yaşıyoruz. Kamu emekçisine olan yüzde 5-7’lik artış zaten bir artış olarak yansımadan buharlaşmış oluyor. Kamu emekçileri olarak bizlerin geliri, ülkedeki ekonomik koşullarda geliri daha da azalmakta, yoksulluk sınırına doğru yaklaşmakta. Bu ülkede, yoksulluk sınırının 9 bin 500’ü gördüğü, açlık sınırının bin civarında olduğu koşullarda, en düşük kamu emekçisi maaşı yaşanabilir bir noktada değil” diye konuştu. 

 

‘KRİZİN FATURASI BİZE KESİLMESİN’
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yapılacak bütçe görüşmelerinde kamu emekçilerinin taleplerinin gözetilmesi gerektiğini söyleyen Yeşil, “Bütçe görüşmelerine doğru giderken, TİS döneminde birikerek artan sorunlarımız, artan yoksullaşmamız için kamu emekçileri olarak birlikte örgütlenme yolunu çizmek ve bütçeden hakkımız olanı talep etmek üzere burada işyeri toplantıları ve örgütlenme gezileri gerçekleştireceğiz. Genel olarak söylediğimiz şey şu; pandemi koşullarının giderek derinleştirdiği bir ekonomik kriz ile karşı karşıyayız ancak ekonomik krizi çıkartanlar emekçiler değildi. Krizin faturası bizlere kesilmek isteniyor. Krizin faturasını krizi çıkartanlar ödesin. Kamu emekçilerinin ekmeğinden, alın terinden çalınarak krizin çözüm önerileri sunulmasın. Bütçe dönemine doğru giderken, kadın düşmanı politikaların ön plana çıktığı, kadına yönelik şiddetin artığı bir ortamda toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir bütçenin yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, asgari ücretin vergi dışı tutulması talebini dillendireceğimiz, temel gelir güvencesi ile ilgili düzenlemenin yaşama geçirileceği, kamusal hizmetin halktan yana, özelleştirmelerin son bulduğu, herkesin ulaşabileceği nitelikli bir kamusal hizmetin üretilmesini bütçe döneminde kamu emekçileri olarak talep edeceğiz. Bütün kamu emekçilerini; bu taleplere sahip çıkmaya, birlikte güçlü bir örgütlenmeyi kurmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. 

Editör: Haber Merkezi