KESK İzmir Şubeler Platformu, DİSK Ege Bölge Temsilciliği, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu yaptıkları açıklamada şunları söyledi:

"Bu kaza kader değildi, söz konusu iş cinayetine adım adım gelindi. Hükümet TÜPRAŞ'ı özelleştirdi, patron taşeronlaştırdı, işçiler üzerindeki üretim baskısını arttırdı. İşçilerin uyarıları dikkate alınmadı. Verdikleri mücadele OHAL ile engellendi. Koç Holding, kârını 11 kat artırırken, işçilere ölüm düştü. bu cinayet göz göre göre gelmiştir. Nafta tankının bakım sonrasında kapağının sıkışması üzerine, kapakta kesme işlemi yapılmaya çalışılmış, ancak bu işlemden önce tankın içinde yapılması gereken gas-free testinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu da TÜPRAŞ'ın, taşeron firma tarafından yapılan işlemleri işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından gerekli bir biçimde denetlemediğini göstermektedir."

TAŞERON SİSTEMİ ESNEK VE KURALSIZ ÇALIŞMA

Yazılı açıklamada TÜPRAŞ'ın Türkiye'nin 'göz bebeği' olan bir kuruluş olduğu, aynı zamanda sanayinin mihenk taşlarından böyle bir tesiste gereken denetimlerin yapılmadığı öne sürülerek şöyle devam edildi: "İşçi sağlığı önlemlerinin taşeron sistemi ve esnek, kuralsız çalışmaya terk edildiği ve bunun sonucunda yaşanan patlamada yüzlerce işçinin ölebileceği gerçeğinin üstü kapatılmak istenmektedir. Sendikasız, güvencesiz ve uluslararası normlara uygun olmayan çalışma koşullarının ortaya çıkmasından patronundan kamu görevlilerine kadar herkes korkmakta ve bu cinayetin üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Aliağa'daki sendikaların, siyasal partilerin hastaneye giderek ailelere başsağlığı dileyecek yüzlerinin olmaması bundandır."

Editör: Haber Merkezi