YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ şirketinde çalışan 10 bin işçiyi kapsayan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde sona gelindi. İZENERJİ’de örgütlü olan DİSK Genel İş İzmir 2 Nolu Şubesi ile İBB arasında gerçekleşen görüşmelerde birçok maddede uzlaşı sağlansa da taban ücreti zammında mutabakata varılamadı. Gelinen son aşamada Büyükşehir taban ücreti için yüzde 30.2, sosyal haklar için yüzde 16 zam teklif etti. İZENERJİ Genel Müdürlüğü önünde son aşamayı işçilere açıklayan Genel İş 2 Nolu Şube Başkanı Arif Yıldız, bazı işçilerden tepki aldı; yuhalandı. Başkan Yıldız ise işçilere, şeffaf olduklarını ve kapalı kapılar ardından bir sözleşme imzalamadıklarını ifade etti.
‘YUHALAMA HOŞ OLMADI’
Başkan Yıldız, İZ Televizyonu’nda yayınlanan Bülent Kepenek ile Emek Dünyası programında hem TİS süreci hem de işçilerin verdiği tepkiyle ilgili açıklamalarda bulundu. İZENERJİ önünde, işçilere daha süreci anlatmadan sadece taban ücreti açıklarken farklı bir tepki oluşturulduğunu söyleyen Yıldız, “Konuşmama dahi fırsat verilmedi. Taban ücretine ilk teklif 5 Mart’ta yüzde 15 olarak, ikinci teklif 27 Mayıs’ta yüzde 18 olarak, üçüncü teklif 6 Haziran’da yüzde 22,5 olarak, dördüncü teklif yüzde 27 olarak geldi. Son teklifte ise 8 Haziran’da yüzde 30.2’yle gelindi. Biz şeffaf olacağız, kimseden bir şey saklamayacağız dedik. Biz, ‘Belli bir aşamaya gelene kadar işçiye sormayacağız’ dedik zaten ve son aşama gelince de üyelerimizle paylaşalım dedik. Bugün yüzde 15 vergi dilimine göre baktığımızda sadece taban ücrete 750 TL zam geldi. 300 TL net aylık gıda kartı aldık. Sosyal haklarımızla birlikte yüzde 46 gibi bir zam aldık. Ben 2007’den beri belediyede çalışıyorum Büyükşehir’de yüzde 30’un üstünde zam alan ilk sendikayız. Sabırla 6 aydır bu süreci bekleyen herkese teşekkür ediyorum. Aylardır bu sözleşme için mücadele ediyoruz, hiç kolay olmadı ve kimse bize ‘ne istiyorsanız verelim’ demedi. Bizim açımızdan da zor bir süreçti. Dün yapılan yuhalamalar hiç hoş değildi. Şahsım ve yöneticiler açısından söylüyorum; yüzde 15’lik bir teklifi yüzde 30’a kadar çıkaracaksın ve sonra yuhalanacaksın, bu hiç hoş olmadı” diye konuştu.
‘BİRİLERİ TARTIŞIYOR!’
Tepkinin sadece sendikaya değil Büyükşehir’e de gösterildiğini söyleyen Arif Yıldız, “İBB son süreçte çok iyi işler yaptı. Geçen sene yaptığımız protokolle güvenlik arkadaşlarımızın TİS’ten faydalanmasını sağladık. İZELMAN’da güzel bir sözleşme imzalandı. Ancak bizim güzel noktaya getirdiğimiz sözleşmeyi birileri başka bir noktada tartışmak istedi.” ifadelerini kullandı. Başkan Yıldız, “DİSK’in savunduğu ‘eşit işe eşit ücreti’ savunan bir belediye başkanımız var. Tunç Başkan göreve geldiği günden beri bunu savundu ama sonuna da ‘Dönem sonuna kadar bu sorunu çözeceğiz’ diye ekledi. Biz aradaki makası daraltmak için ne yaptık peki? En son biten sözleşmede aylıkta aramızda bin 500 lira gibi bir fark vardı. Şuan bu fark brütte 430 TL’ye düştü. Ocak 2022 itibariyle geriye dönük enflasyon artı refah 2 payı aldık. Yani bu fark daha da kapanacak. Biz daha sonraki süreçlerde de bu farkın kapanması için ve hatta daha iyisi için yine mücadele edeceğiz” dedi.
‘BU SAMİMİYETSİZLİKTİR!’
Taslağın her aşamasını işçiyle hazırladıklarını, hiç kimsenin ‘Sen şunu söyledin ama tam tersi çıktı’ diyemeyeceğini belirten Başkan Yıldız, kendisine gelen tepkilerle ilgili, “Örgütsel anlayışta şu vardır; eleştiri hakkın saklı kalmak koşuluyla örgütün aldığı karara uyarsın. Biz temsilciler kurulu yaptık, bazı iş yeri temsilcisi arkadaşlarımız daha sağduyulu olsaydı bu sorunu yaşamazdık. İşçiler bile karşı karşıya geldi. Alanda farklı slogan atan temsilciler, kurulda başka konuştu. Bu tek kelimeyle samimiyetsizliktir. Hangi sendikacı istemez yüzde 40-50 zam almayı ama geldiğimiz noktayı da çok iyi biliyorum. 2007’den beri yüzde 30’u gören ilk sendikasın ama gelip yuhalanacaksın! Kimin derdinin işçi olduğunu, kimin kendi çıkarları olduğunu iyi görmek zorunda herkes” şeklinde konuştu.
‘TÜM BİRİMLERİ GEZİP ANLATACAĞIZ’
Tüm birimleri gezip işçilere son aşamayı anlatacaklarını da açıklayan Yıldız, “Kişisel kariyeri için kapalı kapılar ardında bir şey yapan, yalan söyleyen namussuz şerefsizdir. Yüzde 25’e tamam diyen temsilciler ‘grev de grev’ diye bağırdı. Samimiyetsizliktir bu. Biz tüm süreci temsilcilerimizle birlikte yürüttük. Yuhalamaları hak etmedik. Hem belediyeye hem bize karşı yapılmak isteneni anlayamadık. Bu işin siyasi ayağı da var; işçiyle ilgili bir tane yazı yazmayan basın kuruluşları bizi arayıp ‘ne oluyor orada diye’ soruyor. Ayrıca şunu da net söylüyorum; ‘Sözleşme çoktan bitti’ diyen varsa bunu ispatlasın, hemen istifa edeceğim. İnsanlar tabii ki eleştirecek ama herkes elini vicdanına koyup konuşsun. Haklarımız nereden nereye geldi herkes bunu bilip konuşsun. Biz grev uygulamasını hemen tarihinde yapabiliriz ancak geldiğimiz son aşama grev koşulları değil. Bu saatten sonra tartışılması gereken Türkiye’deki ekonomik krizin faturasını işçiye kesen anlayıştır.” dedi.
