DİSK Genel-İş İzmir 5 No.lu Şube Karşıyaka'da, Genel-İş İzmir 7 No.lu Şube ise Bornova'da yaptıkları basın açıklaması ile asgari ücrete gelen zammın kanun hükmünde kararname ile kadroya geçirilen işçilere de yansıtılmasını istedi. Sendikalar, topladıkları dilekçeleri bakanlığa yolladı.

Genel İş 5 No.lu Şubenin Karşıyaka çarşı girişinde yaptığı açıklamada Şube Başkanı Ali Haydar Kaya, “Yerel yönetimlerde ve belediyelerde halen çalışan taşeron şirket çalışanları kamu işçisi olarak istihdam edilmeli ve ilave tediye hakları 1 Nisan 2018 tarihinden bugüne geriye dönük olarak derhal ödenmelidir” dedi.

"696 sayılı KHK ile kadroya alınan işçilerin özgür bir şekilde toplu sözleşme imzalama hakkının Yüksek Hakem Kurulu tarafından mahkum edilmiş olması bir yana, 2019 yılı için belirlenmiş olan asgari geçim indirimi dahil 2020 TL tutarındaki asgari ücret farkının maaşlarına yansıtılıp yansıtılmayacağı belirsizliği halen devam etmektedir” diye konuşan Kaya, belediye şirketleri ve merkezi idarelerde asgari ücretin yüzdelik fazlasına göre ücret alan işçilerin ise daha fazla bir hak kaybı ile yüz yüze olduğunu vurguladı.

"ASGARİ ÜCRETLİ VERGİDEN MUAF OLSUN"

Kaya, "Oysa taşeronda çalışırken yaptıkları iş ve görevler nedeniyle bağlı olduğu ihale şartnameleri gereği asgari ücretin yüzdelik fazlasına göre ücret alan işçiler, yeni asgari ücret üzerinden güncellenmediği durumda, bu işçilerin ücretleri yasal asgari ücret seviyesine düşecektir. Bir başka ifadeyle taşeronda iken verilen asgari ücret farkları bugün sözde kadro dedikleri ucube sistemde çalıştıkları için verilmeyecek ve hak mahrumiyetleri de çığ gibi büyüyecektir" diyerek vergi yükünün de ücret geliri ile yaşam mücadelesi veren işçilerin omzunda olduğunu ekledi. Kaya son olarak, "Asgari ücret ile yaşam mücadelesi veren işçilerden verginin tamamen kaldırılması için yasal düzenleme yapılmalıdır"dedi.

Bornova'daki basın açıklaması Emek ve Demokrasi Güçleri ile ortaklaştırıldı. Açıklamada "Tüm çalışanlara asgari ücret farkı ödensin" pankartı açılırken "Yandaşa değil emekçiye bütçe", "İnsanca bir yaşam istiyoruz" ve "Krizin bedeli patronlara" sloganları atıldı.

Basın açıklamasında konuşan 5 No.lu Şube Başkanı Kemal Köroğlu, düzenlemenin işçilerin ücretlerinde mağduriyet yarattığını belirterek "Belediye şirketleri ile merkezi idarelerdeki asgari ücretin yüzdelik fazlasına göre ücret alan, daha fazla hak kaybı ile karşı karşıyadır. Bu işçilerin ücretleri asgari ücret seviyesine düşecek, hak mağduriyetleri daha da artacaktır. İşçilerin ücretlerinin tabi bulundukları ihaleye göre ödenmesi zorunluluktur. Bu uygulama kadro adı altında işçilerin asgari ücrete mahkum edilmek istendiğini ortaya koyuyor" dedi.

Köroğlu, taleplerinin arasında asgari ücretteki verginin tamamen kaldırılması, maaşlara asgari ücret zammının yansıtılması, 4+4 uygulamasından vazgeçilmesi, özgür toplu sözleşme yapılması, tüm işçilerin kamu işçisi kadrosuna alınması ve bütün işçilere ilave tediye verilmesi olduğunu belirtti.

Genel-İş'in açıklamasının ardından Bornova Emek ve Demokrasi Güçleri de etkisini gösteren ekonomik krizle ilgili açıklamada bulundu. Basın metnini okuyan Eğitim Sen İzmir 4 No.lu Şube Başkanı İsmail Şimşek, ülkeyi yönetenlerin “En kötüsü geride kaldı, ekonomi tıkırında, her şey yolunda" dediğini fakat emekçiler açısından değişen bir şey olmadığını dile getirdi.

AKP iktidarının sürdürdüğü ithalata, betonlaşmaya, dış borçlanmaya, ranta, spekülasyona dayalı ekonomik modelin hızla çöktüğünü dile getiren Şimşek, "Türkiye’de yaşanan şiddetli sarsıntının faturasını bize yıkmaya çalışanlara buradan, emeğin kürsüsünden bir kez daha sesleniyoruz. Ülkede yaşanan ekonomik krizin sorumlusu, işçisinden kamu emekçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, küçük esnafından çiftçisine kadar toplumun %99’unu oluşturanlar olarak, bizler değiliz. Krizin sorumlusu, Türkiye’yi sermaye için cazip bir ülke yapmak adına emeğin en temel haklarını gasbedenlerdir" dedi.

Krizin, bedelini çıkaranlara ödetilmesini isteyen Şimşek şunları söyledi: Sendikal örgütlenmenin engellendiği, on binlerce kamu emekçisinin ihraç edildiği, grevlerin yasaklandığı, hak aramanın bastırıldığı bir ortamda elde edilen yüksek kâr oranlarını paylaşmayanların bugün zararlarını ve borçlarını bizim sırtımıza yıkmasını kabul etmiyoruz. Bu ülkenin emekçi kesimleri, yoksullaştırılan halkı olarak artık nefes almak istiyoruz. Ülkemizde herkesin eşit, özgür bir biçimde barış ve huzur içinde, insanca yaşamasını istiyoruz. Gündüzleri işsiz kalınmayan, geceleri aç yatılmayan bir ülke,  insanca bir yaşam, güvenceli bir iş, güvenli gelecek istiyoruz.

Emek ve Demokrasi Güçleri, taleplerini şöyle sıraladı:

Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar geri alınsın

Asgari ücret artışının yeniden güncellenerek insanca yaşanabilecek bir değere yükseltilmesi ve vergiden muaf tutulması

Kriz bahanesi ile yaşanan işten çıkarmalara, ücretsiz izinlere son verilmesi

Ücretlerimizde yaşanan erimenin satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak telafi edilmesi

Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmesi

Toplumsal yararı, vergide ve gelir dağılımında adaleti sağlayan, demokratik bir bütçe

OHAL KHK’leri ile işinden, ekmeğinden edilen tüm kamu emekçilerinin işine iade edilmesi

Kadınların sürekli, güvenceli işlerde istihdam edilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılması

Grev yasaklarına son verilmesi

Doğaya ve tüm canlıların yaşam alanlarının yok edilmesine yönelik projelerin iptal edilmesi

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi