NAZMİ CAN ARSLAN - CEREN DUMAN / İZ GAZETE – TTB’nin devletin en üst kademesinden hedef gösterilerek sosyal medya üzerinden linç kampanyasına maruz kaldığını söyleyen TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, “İki tane konunun önemle üzerinde durmak gerekiyor. Bir tanesi, bu süre içerisinde hedef gösterilen kurumlar öncelikle devletin çeşitli alt kademelerinden uyarı mesajıyla harekete geçildi ve sonra en üst kurumdan gelen uyarıyla savcılıkta soruşturma açılıyor. İkinci konu da türk tabipler birliği gibi Türkiye çapında Türk hekimlerinin temsil edildiği bir kurumda merkez konsey üyeleri sabah erken saatlerde, evleri basılarak gözaltına alınıyor. Hâlbuki bu arkadaşlarımızın hepsinin çalıştıkları yer de bellidir. Bir terörist muamelesi bir terör seviciliği bir terör destekçiliği muamelesi özellikle basına göstere göstere yapılıyor” dedi.

‘SIRADAKİ HEDEF TMMOB’

TTB’ye yapılan göz altılara yönelik eleştirilerine devam eden Melih Yalçın, “Sözünü ettiğimiz hedef gösterilme sistematiği içerisinde yakındaki hedefin kimler olacağını yakında basından izleyeceğiz ama bundan sonraki hedefin TMMOB olduğu belli. Bugün, TTB’nin yanındayız. TTB yalnız değildir. Bundan sonraki süreçte de yapmamız gereken şey yan yana durup bu gittikçe daralan çemberin faşist baskının bertaraf edilmesi konusunda bir şeyler yapmamız bir çaba harcamamız gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

‘TTB DÜNYANIN HER YERİNDE SAVAŞA KARŞI ÇIKMIŞ BİR KURUMDUR’

Türkiye’de 150 bin üyesi bulunan ve 623 sayılı kanunla kurulan TTB’nin 11 üyesinin teröre destek verme iddiaları ile sabaha karşı gözaltına alındığına dikkat çeken Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Eş Şube Başkanı ve TTB merkez konseyi eski üyesi Fatih Sürenkök ise “Türk Tabipler Birliği sadece bugün değil her zaman idama ve teröre de karşı çıkmıştır. Bugün TTB, gerek yurtta gerekse çevre coğrafyalarında gerekse dünyanın da her yerinde savaşa karşı çıkmış bir kurumdur ve bu görevi edinmiştir. TTB Merkez Yürütme Konseyi 24 Ocak Çarşamba günü ‘Biz hekimler uyarıyoruz. Savaş bir hak sağlığı sorunudur…’ şeklinde bir açıklama yaptık.  Bunu okuduğumuz zaman, terör acaba bunun neresinde ve hangi alt akılla terörü destekledi ve teröre destek verdi diye düşünsek de bulamayacağız” diye konuştu.

SÜRENKÖK: ‘TTB’NİN SAVUNDUĞU DEĞERLERİ AYNEN SAVUNUYORUM’

Fatih Sürenkök, sosyal medya üzerinden yapılan linç kampanyalarına ilişkin ise “Ciddi bir şekilde sosyal medya üzerinden bir karşı kampanya açıldı ve bu kampanyaya maalesef ki devletin üst düzey yöneticileri de dâhil oldular ve arkasından soruşturma açılması gerekliliği söylenir haline geldi. Buna kimi tabip odaları kimi hekimlik ile alakası olduğu adı altında yer alan bazı dernekler de dâhil oldular. TTB hakkında soruşturma açılmasını ve yöneticilerin görevden alınmasına dair kampanya hakkında hızla çoğaltıldı. Evrensel hekimlik değerlerini savunan ve hipokrat yemini etmiş bir hekim gibi TTB Merkez Yürütme Konseyi de kişisel ve kurumsal olarak görevlerini yerine getirmişlerdir. Hekimlik değerleri bunun tersini suç sayar. Eğer TTB merkez konseyi bunun tersinde bir işlem yapmış olsaydı yüksek bir kurul tarafından yargılanırdı. TTB’nin savunduğu değerleri aynen savunuyorum ve onlara yapılan bu hukuk dışı uygulamaları kınıyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

Editör: Haber Merkezi