DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Konak Kemeraltı girişinde ülkenin ekonomik durumuna ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasına DİSK’e bağlı bütün sendikalar ve CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu katılırken, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, döviz kurlarındaki artışa dikkat çekerek, “Arkadaşlar bu bir beceriksizlik değil. Aksine bilerek yapıyorlar. Türk Lirasını bilerek ve isteyerek değersizleştiriyorlar. Uluslararası sermaye için kelepir emek, kelepir memleket pazarlaması yapılıyor” diye konuştu. 

‘BİR GÜNDE BERABER YOKSULLAŞTIK’

“Bugün 22 Ekim” diyen Memiş Sarı, “21 Ekim 2021’den bugüne, bir günde Türk Lirasının nasıl değer kaybettiğini hep beraber gördük. Bir günde hep beraber yoksullaştık. Bir kez daha belli oldu ki 2022 kışına pahalılık ve işsizlik damgasını vuracak. Ülkeyi gerçek anlamda bir kara kış bekliyor!” dedi

‘MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR’

Türkiye’nin pandemi döneminde milli gelirine oranla kendi halkına en az nakit desteği veren ülkelerden biri olduğunu dile getiren Sarı, “Bir kara kışın eşiğinde iktidarın bu politik tercihinin değişeceğine dair en ufak bir işaret bile yok. Aksine iktidarın ekonomik tercihleri, iktidarın rotası bildiğimiz rota. Bu yol yol değil. Bu yol kışımızı kara kışa çeviriyor! Ekonomi şahlanıyor dediler, ama işsizlik şahlandı, pahalılık şahlandı, faturalar, borçlar, zamlar şahlandı. Mızrak çuvala sığmıyor. Televizyonlarda, gazetelerde anlatılan pembe masallar artık kimseyi uyutamıyor: Alım gücümüzün düştüğünü her gün çarşıda, pazarda, markette yaşadıklarımızla biliyoruz. İşsizliğin arttığını artık hemen her evde olan işsizlerden, özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz” dedi.

‘İKİ POLİTİKALARI VAR’

Sarı, "Ülkeyi yönetenlerin tüm geçim ve işsizlik sorununa dair bildiği sadece iki politika var: Birisi sorunu yok saymak, diğeri de sorunu dile getirenlere baskı. Ancak sorunlar yok sayılınca, sorunları dile getireni baskıyla susturunca, hakkını arayıp soranı işten çıkarınca, hapse atınca sorunlar ortadan kalkmıyor, sadece çözümlerin konuşulması engelleniyor. Kimi zaman istatistik oyunlarıyla, kimi zaman konuşanlara baskıyla, sansürle, gözaltıyla, şiddetle sorunlar yok sayılmak isteniyor. Ama ülkenin dört bir yanında iş bulamıyoruz, barınamıyoruz, geçinemiyoruz çığlıkları yükseliyor. İşçilerin patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülkede, vergileri bir gecede bir kararname ile sıfırlanan ayrıcalıklı şirketlerin, yurtdışına kaçırdıkları servetlerini biz görüyoruz ama örneğin savcılar görmüyor, devlet görmüyor. İŞKUR ve SGK kaynaklarından patronlara yapılan kıyaklar ortada iken, halkın geçimi için en ufak bir sosyal politika önlemi gündeme gelmiyor. İşsizlik rekor kırarken, işçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının çoğunun büyük bölümü patronlara aktarılırken, bir avuç ayrıcalıklının 3’er 4’er maaş aldığı, işe gitmeden maaş bağlandığı bir ülke haline geldi” diye konuştu.

‘BU BECERİKSİZLİK DEĞİL’

Döviz kurlarındaki artışa dikkat çeken Memiş Sarı, “Arkadaşlar bu bir beceriksizlik değil. Aksine bilerek yapıyorlar. Türk Lirasını bilerek ve isteyerek değersizleştiriyorlar. TL değer kaybettikçe emeğimiz, doğamız, doğal kaynaklarımız, kentlerimiz değersizleşiyor. Ve uluslararası sermayeye için kelepir emek, kelepir memleket pazarlaması yapılıyor. “Gel yatırımcı gel, en ucuz emek, köle emeği burada, sendika yok, grev yok, hak yok, hukuk yok” diye bu ülkeyi bu halkı pazarlıyorlar.  Türkiye, uluslararası sermaye için ucuz ve güvencesiz işçilik cenneti haline getiriliyor” ifadelerini kullandı. 

‘BİZE BAHŞEDECEKLERİ BİR KURTULUŞ YOK’

“Masal dinlemek değil geçim sorunumuza çözüm istiyoruz” diye konuşan Sarı, “Bıçağın kemiğe dayandığı şu günlerde biraz nefes almak için ülkeyi yönetenleri acil önlemler almaya çağırıyoruz. Soruyoruz: Üç beş şirketin hatırına bir gecede çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini açlık ve yoksullukla boğuşan milyonlar için neden çıkmıyor? Evet, kimsenin bize bahşedeceği bir kurtuluş yok. Geçinmek için, insanca yaşamak için, insanca çalışmak için omuz omuza mücadele edeceğiz. Önümüzdeki aylarda TBMM’de Türkiye’nin 2022 yılı bütçesi için çalışmalar başlayacak. Bütçede oldukça basit düzenlemeler yapılarak, bu ülke bu halk nefes alabilir. Birkaç ay içinde yeni asgari ücret çalışmaları başlayacak. Hem bütçe hem de asgari ücret artan hayat pahalılığına karşı emekçilerin soluk almasını sağlayabilir.2022 karakışına karşı halkın ekmeğini savunmak için acil önlemler alınmalıdır! Gelirde ve vergide adalet sağlanmalıdır!” dedi.

ÖNLEMLER SIRALANDI

Siyasi iktidara çağrı yapan Memiş Sarı, halkın taleplerini şöyle sıraladı:

1. Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın. 

2. Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanan tarife oranı yüzde 20’den 10’a indirilsin. Vergiye esas gelir dilimleri milli gelire göre artırılsın.

3. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilsin.

4. Elektrik, su,  doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun. 

5. Tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın.

‘OMUZ OMUZA MÜCADELE’

Memiş Sarı, “Pembe tablolar çizmeyi alışkanlık haline getiren siyasi iktidarı uyarıyor, 2022 bütçesi ve asgari ücreti belirlenirken “geçinemiyoruz” diye haykıran halkın ekmeği için somut önlemler almaya çağırıyoruz. İşsizliğin ve yoksulluğun çarkları arasında ezilmeyi kabul etmiyor, tüm işçileri, emekçileri, işsizleri, emeklileri ve dar gelirlileri pahalılığa ve adaletsizliğe karşı omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi