YAĞIZ BARUT/ İZGAZETE- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliği yaptıkları açıklamayla cezaya itiraz etti. Yapılan basın açıklamasında konuşan Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, bu cezayı meşru olarak kabul etmediklerini ve itirazda bulunacaklarını ifade ederek, "Somada hayatını kaybeteden 301 işçinin önlem alınmadığı için göz göre göre ölüme gittiğini biliyoruz. Bu patron berat etti. Ülkemizde hukukun geldiği nokta bu, yargı 301 işçinin katilini serbest bıraktı. Ana muhalefet partisinin genel başkanı linç edildi ve orada daha kötü şeyler olabilirdi. Yumruk atanlar kahraman ilan edildi ve yargı siyasallaştığı için serbest bıraktılar. İstanbul seçimlerinin iptali de bunun en somut örneklerindendir. Bu yüzden Tariş işçilerine yönelik alınan tutuklama kararı bizi şaşırtmıyor. Bu karar haklarınızı kullanmayın, biz nasıl istiyorsak öyle çalışın, ne diyorsak onu yapın demenin ötesinde bir şey değildir.17 yıllık iktidar Türkiye'yi bir enkaza dönüştürdü ve tüm devlet kurumları siyasallaştı. Tek adam yönetimi ne derse savcı, hakimler aynen hayata geçiriyor. Biz bunlara sessiz kalmayacağız, moralimizi bozmayacağız. Mücadelemiz devam edecek."dedi.

"YARGILANMASI GEREKEN TARİŞ YÖNETİMİDİR"

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, mahkeme tarafından jet yargılamayla, işçilere 1 yıl 3 ay hapis cezası verildiğini söyledi. Sarı, verilen cezayı kabul etmediklerini belirterek, “Aylarca sendikal hak ve özgürlük mücadelesi veren Tariş işçileri ve işçilerle dayanışmaya gelen sendikacılara, İzmir-Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan “jet” yargılamayla 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Sendikamızın, Tariş yönetiminin yapmış olduğu keyfi uygulamalara, sendikal hak ve özgürlükler üzerindeki baskılara, işçilerin odalara çekilerek istifaya zorlanmalarına, işçiler üzerindeki tehditlere karşı yapmış olduğu suç duyuruları ise henüz dosya aşamasına gelmemişken yargının bu kadar kısa sürede karar vermesi ne anlama geliyor? İzmir Emniyeti ve Tariş yönetiminin beyanlarına dayanarak işçilere ve dayanışmaya gelenlere vermiş olduğu ceza yargının bütünüyle iktidarın ve sermayenin yargısına dönüştüğünün en açık ifadesidir. Verilen bu cezayı asla kabul etmiyoruz. Hangi koşullarda ve nasıl olursa olsun, verilen cezalar işçilerin, emekçilerin, onlarla dayanışma içinde olanların ve sendikamızın mücadelesini asla durduramayacak, meşru olan haklarımızı sonuna kadar kullanmaktan asla vazgeçmeyeceğiz, geri durmayacağız." dedi.

"VERİLEN CEZA MEŞRU DEĞİLDİR"

Memiş Sarı verilen bu cezanın her platformda dile getirileceğini söyleyerek, "Tüm yasal haklarını kullanarak meşru biçimde hak aramaya devam edecektir. Umuyor ve diliyoruz ki verilen bu ceza bir üst mahkeme tarafından düzeltilsin.Yapılan bu yargılama, verilen ceza meşru değildir. Bu karar, İzmir işçi ve emekçileri başta olmak üzere, tüm işçi ve emekçilerin vicdanında mahkum olacaktır." ifadelerini kullandı.

"HAKLI İŞÇİLERİN SENDİKAL HAKLARINI KORUYACAĞIZ"

Eski CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, açıklamasında siyasal iktidarın yargıyı siyasal bir araç olarak kullandığını söyleyerek, "Yargıyı adeta bir sopa gibi sallayarak işçileri susturmak, hak talep edenler için hükümet uğraşıyor. Çiftçi örgütlenmesi olan Tarişin karşı bir dava açması ve yargının aldığı kararın ironik tarafı sendikalı işçileri işten çıkarmalarıdır. Yaşama ve emek haklarını kısıtladıkları işçileri, hürriyet kısıtlama ile suçluyorlar. İşten atılanlar, yargı karşısında da bir kez daha cezalandırılıyorlar. Bu son derece ters ve kabul edilemez bir mantıktır. Biz haklı işçilerin sendikal haklarını koruyacağız. Sendikalı olmak haktır, bağımsız yargı karşısında savunmada bir haktır." dedi.

'İNANIYORUM Kİ ÜST MAHKEME SORUNU DÜZELTECEK'

Tariş'ten çıkarılan işçilerden olan Murat Yılmaz'da, “Bizi kadro fazlası ve yeniden yapılanma gerekçesiyle işten çıkardılar. Biz sadece emekçiler olarak ekonomik mücadele vermedik. Aldığımız bu ceza ile ülkede yaşanan demokrasi sorunun bir parçası olduğumuzu da anladık. Bu süreçte artık tüm demokrasi bileşenlerinin ortak hareket etmesi gerekiyor. Ben inanıyorum ki bir üst mahkeme bu sorunu düzeltecek” dedi.

Editör: Haber Merkezi