Gizem TABAN/İZ GAZETE- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı (DİSK) Genel İş İzmir Şubeleri, kadın hakları ve mücadelesine yönelik bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Konak’ta yapılan basın açıklamasını Genel İş 8 Nolu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin okudu. AKP iktidarının eleştirildiği açıklamada özellikle kadın cinayetleri ve kadın işsizliğine dikkat çekildi. Açıklamada ayrıca kadınların iktidardan talepleri sıralandı.

‘İKTİDAR, KADIN DÜŞMANLIĞINI AÇIKÇA GÖSTERİYOR’
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine dikkat çeken Genel İş 8 Nolu Şube Başkanı Gümüştekin AKP iktidarını eleştirdi. Gümüştekin şunları söyledi: “2020 yılında öldürülen 300 kadından 181’ i evlerinde öldürülmüştür. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında öldürülen kadın sayısı 66 iken,2021’in ilk 65 gününde öldürülen kadın sayısı 67 olmuştur. Ayrıca 8 Mart 2020’den 8 Mart 2021’e kadar olan 1 yıl içerisinde en az 270 kadın erkekler tarafından katledilmiştir. Kadın cinayetleri o kadar meşrulaştı ki artık sokak ortasında dövülerek, boğazı kesilerek, çocuklarının gözünün önünde katledilerek, balkondan atılarak ve kaybedilerek birçok kadın cinayete kurban gitmiş, cinayet zanlıları ceza almayacaklarını bildikleri için de asla çekinmeden kadınları katletmeye devam etmişlerdir. Tıpkı Gülistan Doku’yu kaybedenler, Nadira Kadirova’nın ölümüne sebep olarak dosyayı kapattıranlar ya da İpek Er’e tecavüz edip intihar etmesine sebep olanlar gibi. Her gün neredeyse 4 kadının öldürüldüğü ülkemizde kadınlar hayatta kalabilmek için mücadele ederken, ülkeyi yönetenler İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunu uygulamamakta direnerek kadın düşmanlığını açıkça göstermişlerdir. Kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete uğramakta, şüpheli ölümlerle yaşamları çalınmaktadır. Yaşamlarını korumak için öz savunmasını kullanan kadınlar ağırlaştırılmış cezalar almakta, kadınları katledenler ise eril yargı ile tahrik adı altında serbest bırakılarak şiddeti ve kadın cinayetlerini arttırmaktadırlar.”

‘İSTİHDAMDAN EL ÇEKTİRİLMİŞLERDİR’
Koronavirüs salgınıyla birlikte kadınların yoksulluğunun artış gösterdiğini vurgulayan Gümüştekin, “Kadınlar sosyal güvenceleri olmadan kayıt dışı çalıştırılarak ucuz emek gücü olarak görülmüşlerdir. İş yerlerinde de ücret eşitsizliği ve cinsiyet ayrımcılığı ile kadınlar karar mekanizmalarının dışında bırakılmış, hatta yok sayılmışlardır. Artan kadın işsizliği ve kayıt dışı çalışma kadın istihdamının hızla daralmasına sebep olmuştur. Kadınlar son yıllarda muhafazakar kültürün baskıları ile eve kapanmaya zorlanmıştır. Kreş, etüt, hasta ve yaşlı bakım evlerinin kapanması ile birlikte kadınlar evde çocuk ve yaşlılara bakacak kimseyi bulamadıklarından çalışma hayatlarına ya ara vermiş ya da uzaktan çalışmak zorunda bırakılmış ve kadınlar tam da iktidarın istediği gibi istihdamdan el çektirilmiştir” diye konuştu. 

VERİLERİ AÇIKLADI
Gümüştekin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadın istihdamı son bir yılda 571 bin kişi azalmıştır. Kadın işgücü son bir yılda yüzde 8,2 azaldı. Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 37, Covid 19 etkisi ile geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 43, Covid 19 döneminde kadınların aylık ortalama iş kaybı 1 milyon 484 bindir. Kadınlar Covid19’ un yarattığı iş ve gelir kaybından erkeklerden daha fazla etkilenmiştir. Son bir yılda kadın iş gücü yüzde 8,2 oranında, istihdam edilen kadınların sayısı yüzde 6,5 oranında azalmıştır. Verilerden de anlaşıldığı gibi, kadın erkek arasındaki eşitsizlik derinleşmiş ve kadınların bu süreçte iş bulma ümidi kaybolmuştur.” 

‘HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Kadınların iktidardan taleplerini sıralayan Gümüştekin şöyle konuştu: “Siyasi iktidar, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasayı etkin bir şekilde uygulamaya başlayarak kadın bedeninden elini çekmelidir. Kadınlar, çocuklar ve LGBT+ bireylere yönelik her türlü ayrımcılık ve şiddeti önlemek için düzenlemeler yapılmalıdır. Çalışma hayatına yönelik her türlü ayrımcılıktan vazgeçilmelidir. Kadınlara sendikalı, güvenceli ve düzenli iş imkanı yaratılmalı, esnek çalışmaya ve ücret eşitsizliğine son verilmelidir. Yetki ve karar mekanizmalarına kadınlar dahil edilerek eşit temsiliyet hayata geçirilmelidir. Kadın istihdamının önüne engel olarak çıkan çocuk, hasta ve yaşlı bakımı için kreşler, etütler, yaşlı ve hasta bakım evleri çalışan kadınlara ücretsiz olarak verilmelidir.8 Mart tüm kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır.  Evde, sokakta ve özellikle işyerlerimizde olmak üzere kadına yapılan ekonomik, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddetin son bulması, kadınlara güvenceli iş imkanı sağlanması, kayıt dışı sigortasız çalışmaların ortadan kaldırılması, artan işsizliğin azaltılması ve cinsiyet ayrımcılığı olmadan ücret eşitliği politikalarının uygulanması, ikinci plana atılan kadının adının dahi olmadığı ülkemizde, sesini çıkartamayan her bir kadının sesi olmak ve kadın emeğinin varlığını kabul eden eşitlikçi bir toplum talebini dile getirmek, emeği ve hayatı örgütlemek için hayatlarımızdan ve haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.”

Editör: Haber Merkezi