GİZEM TABAN/İZ GAZETE - Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz dolayısıyla geçim derdi sürerken yeni yıla da sayılı günler kaldı. Milyonları ilgilendiren asgari ücretteki eşitsizliğin 2021 yılında çözülüp çözülemeyeceği merak konusu oldu. Gözler önümüzdeki yılda geçerli olacak asgari ücretin ne kadar olacağına çevrilirken, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun görüşmeleri sürüyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Merkezi asgari ücretin net olarak 3 bin 800 TL olmasını önerirken, Asgari Ücret Gerçeği Araştırması 2021 başlığıyla yayınladığı rapor çarpıcı istatistikleri ortaya koydu. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da asgari ücret ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu ile ilgili görüş ve önerilerini dile getirdi.

‘NET 3 BİN 800 TL OLMALI’

DİSK’in yayınladığı asgari ücret raporunda; Türkiye’de asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücret alan işçilerin sayısı 9,7 milyon olduğu ve bütün ücretli çalışanların yüzde 50’ye yakınının bu kapsamda olduğu belirtildi. Raporda, Tüm ücretli çalışanların yüzde 64’ü yani 12,5 milyon işçinin asgari ücretin altı ile asgari ücretin bir buçuk katı arasında bir ücret elde ettiği ifade edildi. 10 milyon civarında işçinin asgari ücret altında veya asgari ücrete yakın bir ücretle çalıştığının ifade edildiği raporda, DİSK 2021 yılı için asgari ücretin net 3.800 TL olarak saptanması gerektiğini belirtti.

‘YÜZDE 40 DÜŞTÜ’

Rapora göre; 1978’de kişi başına milli gelirin yüzde 3,4 üzerinde olan asgari ücret, aradan geçen 42 yılda kişi başına milli gelirin yüzde 40 altına düştü. Türkiye’deki asgari ücretin Arnavutluk hariç Avrupa’daki en düşük asgari ücret olduğu ifade edildi.

‘122 GÜN VERGİLERE GİDİYOR’

Brüt asgari ücretin dolaylı-dolaysız vergi ve kesintileri dikkate alındığında yüzde 33,4’ünün vergi ve kesintilere gittiği belirtilen raporda işçinin eline, Asgari Geçim İndirimi dahil brüt asgari ücretin sadece yüzde 66,6’sı net harcanabilir gelir olarak geçtiği ve işçinin yılın 365 gününün 122 gününü vergi ve kesintiler için çalıştığı açıklandı.

‘ALINAN VERGİ ARTTI’

Asgari ücretten alınan verginin arttığı dile getirilen raporda; “2002 ve 2003 yıllarında ilk vergi dilimi tarifesi asgari ücretin 15-16 katı idi. AKP iktidarında vergi dilimi tarifeleri asgari ücretten ve enflasyondan daha az artırıldı. Böylece 2020 yılında ilk vergi dilimi asgari ücretin 7,5 katına geriledi” denildi.

‘ALTIN DETAYI’

Raporda ayrıca, “Merkez Bankası’nın yıllık ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarına göre 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 Cumhuriyet altını alınabilirken 2020’de yıllık net asgari ücretle sadece 10 Cumhuriyet altını alınabilmektedir” ifadeleri kullanıldı.

‘KOMİSYON ORTA OYUNUDUR’

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na eleştirilerde bulunan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, “Asgari ücretliler 1 yıl boyunca yoksulluk sınırının altındaki ücretle yaşamını geçindirmeye çalışırken, yeri geldiğinde 1 dakikada genelge çıkararak karar verenler asgari ücreti 1 ay içerisinde belirliyor. Oysa asgari ücretin belirlenmesinde başta tüm tarafların yan yana gelmesi, asgari ücretlilerin belirlemiş olduğu kişilerin bu komisyonda yer alarak aktif rol oynaması gerekiyor. Ancak 5 işveren, 5 hükümet yetkilisi, 5 de sadece en büyük konfederasyonun olduğu komisyonun orta oyununa dönme çabası vardır. Aslında bu komisyon bir orta oyunudur. Çünkü asgari ücret tespit komisyonu herhangi bir karar varamazsa tavsiye kararıyla Cumhurbaşkanı’na iletiyorlar, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı arasında kalıyor” diye konuştu.

‘VERGİ DIŞI BIRAKILMALI’

Asgari ücretin tümüyle vergi dışı bırakılması gerektiğini vurgulayan Sarı, “Ekonomik çöküşün pandemiyle birlikte getirdiği bu süreç içerisinde gözün gördüğü, cebin ve mutfağın hissettiği rakamlar göz önüne alındığında emekçilerin hakkı olarak asgari ücret net 3 bin 800 TL olmalı. Çalışan herkesin ailesine ve kendisine, insanlık onuruna yaraşır koşullar oluşturulan, adil ve elverişli ücret hakkı vardır. Fakat ülkemizde asgari çalışanın ailesi üzerinden belirlenmesi gerekirken kişi üzerinden belirleniyor. Biz, sokaktaki, marketteki, pazardaki gerçek reel artışın asgari ücrete yansımasını istiyoruz. Ve asgari ücretin tümüyle vergi dışı bırakılmasını istiyoruz. Devlet halkına dokunmak istiyorsa bu işte elini taşın altına koymalı. Bugün brüt olarak 2 bin 900 lira olan asgari ücretten işçinin eline geçen 2 bin 300 lira. Bu 600 liralık vergi ve SSK payının devlet tarafından karşılanması demek insan onuruna yakışır bir asgari ücret yolunda atılması gereken bir adımdır” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi