İzmir’de AKP’li Kiraz Belediyesi'nin 23 şirket işçisini işten çıkartması sonucu, işçilerin örgütlü olduğu Belediye-İş Sendikası Kiraz Belediyesi’ni protesto etmek ve haklarını savunmak için iki sene önce Cumhuriyet Parkı’nda eylem yapmıştı. Ancak o dönemde OHAL nedeniyle Valilik tarafından İzmir genelinde toplantı ve yürüyüş yapmanın yasaklandığı gerekçe gösterilerek bu kişiler hakkında dava açıldı.
Sendika temsilcisi yaptığı açıklamada, “2017 yılında Kiraz Belediyesi’nde çalışan 23 arkadaşımız haksız yere işten atıldı. Zaten uzun süredir aylıklarını alamamaktaydılar. 48 aydır aylıklarını alamamış arkadaşlarımızın işe dönüşleri için defalarca belediye başkanı ile görüştük. Ancak kendisi ‘Ne haliniz varsa görün’ dedi. Bunun üzerine biz de Belediye-İş Sendikası temsilcileri olarak iki otobüs ile gelip basın açıklaması yaptık. Daha sonra polis bizi Ödemiş çıkışında durdurdu. GBT yoklaması yapacağını söyledi. 23’ü Kiraz işçisi olmak üzere toplam 87 arkadaşımıza dava açıldı. İlk gündemde savcılık 900 TL para cezası verdi. Şimdi arkadaşlarımız OHAL’de basın açıklaması yaptı diye yargılanıyor. Belediye-İş sendikası olarak her zaman emeğin yanındayız” diye konuştu.
'İŞÇİ DÜŞMANI POLİTİKALAR BU NOKTAYA GETİRMİŞTİR'
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da sendikanın düzenlediği basın açıklamasına destek verdi.
İş akitlerine son verilen işçilerin yıllarca Kiraz halkına hizmet verdiğini, AKP'li belediyeden maaşlarını alamadıkları için de işçilerin demokratik tepkilerini ortaya koyduklarını belirten Beko, ''Bu arkadaşlarımıza destek vermek amacında olan Belediye-İş Sendikası temsilcileri ise emniyet güçleri tarafından durdurulmuş, GBT’leri yapılmış, ardından haklarında haksız yere davalar açılmıştır. Önümüz kış ve işten atılan arkadaşlarımızın okula giden çocukları var, aileleri var. Birçoğunun evi kira. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın bir an önce iş başı yapmaları gerekiyor. AKP’nin işçi düşmanı politikaları bugün işçi kardeşlerimizi bu noktaya getirmiştir. Bu hatadan bir an önce dönülmeli, işçi kıyımına son verilmedir. Gerekçesiz olarak, işçiyi işten atmak bizim geleneklerimize göre sosyal bir cinayettir. Tüm duyarlı çevreleri işçilerimizle dayanışmaya çağırıyorum. Birliğimiz mücadelemizden gelir, yaşasın işçilerin birliği!'' cümlelerini kurdu.
