İZ GAZETE- Dokuz Eylül Üniversitesi'nde görev yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur, başka bir ‘görevlendirme’ adı altında 6 ay süreyle Buca DEÜ Eğitim Aile Sağlığı Merkezi’ne sürgün edildi. Bu karara sağlık emekçileri tepki gösterirken bugün konuya yönelik, Dokuz Eylül Asistan Hekim İnisiyatifi, Eğitim Sen, Eğitim İş, Genel Sağlık İş, SES mir Şubesi, Türk Hemşireler Derneği, İzmir Tabip Odası, Tez Koop İş ve Sağlık İş'in altına imzasını attığı bir basın açıklaması yapıldı. Yazılı açıklama, Alsancak Türkan Saylan Merkezi'nin önünde gerçekleşirken açıklamayı SES İzmir Şube Eşbaşkanı Nursel Yücesoy okudu.

'BİRÇOK EŞİTSİZLİKLE KARŞI KARŞIYA KALDIK'

Yücesoy açıklamasında, "Salgının en başından beri olduğu gibi bir yandan salgının en sağlıklı şekilde atlatılması ve bunun için gerekli tüm tedbirlerin uygulanması için mücadele ederken, bir yandan da kendi sağlığımız için, haklarımız için ve emeğimiz için mücadele ediyoruz İlimizde de sağlık emekçilerinin yaşamış oldukları sorunlar için sendikalar ve meslek örgütleri olarak birçok şekilde mücadele yöntemlerini kullandık. Pandemi başladığında alınması gereken önlemleri ve sağlık emekçilerinin taleplerini ilgili kurumlarla paylaştık. Cumhurbaşkanlığı genelgeleri ile sağlık çalışanlarının mağdur edilmeyeceği ve haklarının ödeneceği söylendi. Tüm sağlık çalışanlarına 3 ay süreyle yüzde yüz performans ödeneceği söylendi. Biz o gün de performans değil temel ücretlerimizin insanca yaşanacak bir düzeye çekilmesini talep ettik. İlk 3 aylık sürede de verilen sözler tutulmadı ve birçok eşitsizlikle karşı karşıya kaldık" dedi.

Yücesoy, "Performans sistemine göre yapılan ödemeler pandemi sürecinde de büyük bir özveri ile çalışan sağlık emekçileri arasında eşitsizliklere ve huzursuzluklara neden oldu. Haziran 2020 tarihinde normal olmayan bir şekilde normalleşme adımları ile birlikte sağlık çalışanlarının ücretlerindeki adaletsizlikler artarak devam etti. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde pandemi öncesinde çalışanlara yapılan ödemelerde yüzde yirmi kesintiye gidildi. Bu nedenle sağlık emekçileri olarak hep birlikte haklarımız için mücadeleye başladık. Başhekimlik sorunların çözümü için bir şey yapmak bir yana emekçilerin sorunlarını bile dinlemek istemedi. Defalarca görüşme talebinde bulunmamıza rağmen görüşme taleplerimize karşılık vermedi. Hastane başhekimliği bu süre boyunca çalışanları muhatap alıp taleplerini dinlemek yerine tüm baskıcı yöntemleri kullanarak eylemi sonlandırmaya çalışmıştır. Fakat hastanede çalışan sağlık emekçileri baskıya boyun eğmeyerek mücadeleye devam etti" diye konuştu.

'BİZE YÖNELİK YAPILAN BU SALDIRILAR...'

Yücesoy ayrıca, "Sağlık emekçilerinin başta Dokuz Eylül Üniversite Hastanesinde olmak üzere tüm sağlık kurumlarında geliştirdiği hak mücadelesi kurul kararları ile engellenemez. Bize yönelik yapılan bu saldırılar bizi geri püskürtmeye değil, daha fazla mücadeleye motive etmektedir. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi SES işyeri temsilcisi GÜNSELİ UĞUR üç hafta süren eylemselliğin örgütlenmesinde en önde yer alarak eylemin öncülerinden olmuştur. Eylemlerden rahatsız olan başhekimliğin Günseli UĞUR’u 6 ay süreyle aile hekimliğine görevlendirme adı altında sürgün edilmiştir. 15 yıldır Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nin değişik birimlerinde özveri ile görevini yapmış sağlık emekçisi bir Hemşiredir. Sendika işyeri temsilcisinin başlıca görevi çalışanların sorunlarını dile getirmesi, bunları gerekli mercilerle paylaşmasıdır. Yine bir sağlık emekçisi olarak halk sağlığı için hem de emekçilerin hakları için üzerine düşen görevini tam olarak yapmıştır. Günseli UĞUR bir sağlık emekçisi olarak onurumuzdur. Görevlendirme adı altında, salgının erken gevşetilen kurallar nedeniyle sönümlenmeden yeniden daha da hızlı yayılmaya başlamış olduğu bu dönemde, bunu normal bir görevlendirme olarak düşünmemiz olanaksızdır. Hastanelerde bu kadar hemşire açığı varken, sağlıkçılarda tükenmişlik zirvede iken geçici görevle hastanelerden personel çekilmesi kabul edilir bir görevlendirme değildir" dedi.

'KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL'

Yücesoy, pandemi ile mücadelenin en önündeki sağlık emekçilerine kulak vermesi için yetkililere çağrısı yaparak, "Hakkını arayan sağlık emekçilerini cezalandırmak kabul edilebilir değil. Bir an önce bu hukuksuz işlemden vazgeçilerek, sürgün kararı durdurulmalıdır. Bu kararlar sağlık emekçilerinin iş barışını ve huzurunu bozarak Pandemiyle mücadeleyi sekteye uğratmaktadır. SAĞLIK EKİP İŞİDİR! Aylardır Pandemi ile mücadelede özveri ile insanüstü bir çaba gösteren ve artık tükenmişlik yaşayan sağlık emekçilerinin motivasyonunu olumsuz etkileyen tüm uygulamalardan vazgeçip taleplerini karşılayın. Sağlıkçılara baskıyı, sürgünü durdurun! Sorunlarına kulak verin. Özlük haklarını verin. Yetersiz personelle çalışmaya dur deyin. Kadrolu güvenceli istihdam sağlayın. Tekrar ediyoruz Günseli UĞUR SES işyeri temsilcisidir ve yapılan bu sürgün işlemi hukuksuzdur. Bu hukuksuz işlem geri çekilene kadar mücadelemizi daha da yükselteceğiz. GÜNSELİ UĞUR YALNIZ DEĞİLDİR, GÜNSELİ UĞUR ONURUMUZDUR! ONURUMUZA SAHİP ÇIKACAĞIZ!" ifadelerini kullandı.


 

Editör: Haber Merkezi