Özgür Coşkun ile Politikİz programının konuğu Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol oldu. Doğruyol, pandeminin alışılmış şekilde devam eden yaşam şeklimizi tamamen değiştirdiğini ifade etti. Pandemi döneminden en çok etkilenen kesimin sağlıkçılar olduğunu vurgulayan Doğruyol, “Gündemde aşılama süreci var. Herkes elinden gelen gayreti gösteriyor. Eksikler hatalar olabilir. Bunları söylemekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek için yola çıktık” dedi.

‘HAKLARINI KORUYACAĞIZ’

Birlik Sağlık Sen olarak sağlık çalışanlarının haklarını korumak için çalıştıklarını söyleyen Doğruyol, “Görev yaptığımız eski sendikalarda hep söyledik. Sendikalar siyasi partilerin kontrolünde olmaması gerekir. Sendika menfaat kuruluşlarıdır. Çalışan arkadaşların hakkını hukukunu korumakla mükelleftir. Ülkemizde sendikal portföye baktığımızda çok istenilen standartlarda değil. Memur sendikalarında örnek olmak istiyoruz. Öncelikle çalışan arkadaşlarımızın haklarını koruyacağız. Bizim vaadimiz şudur; çalıştığınız kurumda bir haksızlığa uğrarsanız bir arkanızdayız” diye konuştu.

‘İZMİR’DEKİ MEMURLARA TAZMİNAT VERİLMEDİ’

İzmir’deki memurlara deprem tazminatı verilmediğini ifade eden Doğruyol, “Van depreminden etkilenen memur arkadaşlarımıza 6 ay boyunca 300 lira deprem tazminatı verildi. Elazığ’da da 695 lira deprem tazminatı verildi 6 ay boyunca. İzmir’de 6.9 büyüklüğünde deprem oldu. Ama depremden etkilenen arkadaşlarımıza deprem tazminatı verilmedi. 26 milletvekili var hiçbirinden ses çıkmadı. Memur devletin memurudur. Memurlar arasındaki uygulama birliği sağlanmalıdır. En azından Bayraklı-Karşıyaka gibi çok etkilenen arkadaşlarımıza yardım edilsin. Geç kalındı ama verilmesinde yarar vardır” şeklinde konuştu.

‘AĞIR KOŞULLARDA ÇALIŞIYORUZ’

Sağlık çalışanlarının taleplerini de aktaran Doğruyol, “Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Diğer memur arkadaşlarımız esnek çalışırken sağlık çalışanları ağır koşullarda çalışıyor. Pandemi sürecinde bile en fazla mobbing gören, ceza alan, sürgüne tabi tutulan yine sağlık personelleridir. Bu da Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarımızın işleyişinden kaynaklanıyor. Çünkü idareci arkadaşlarımız sözleşmeli. Bu arkadaşların başarı kriterleri döner sermaye üzerinden. Bu konudan dolayı da mobbingler yaşanıyor. Bunların çözüme kavuşması gerekiyor” dedi.

‘KURUMLARDA BİR SÜRÜ YANLIŞ UYGULAMA VAR’

Sağlık çalışanlarının düşük ücretlerle çalıştırıldığını söyleyen Doğruyol, “Önceden 3 asgari ücret tutarında maaş alan bir hemşire bugün göreve başladığında bir asgari ücret seviyesinde maaş alıyor. Bazı ilçe belediyeleri asgari ücret uygulaması yaptı. Belediyelerde asgari ücret alan arkadaşlar en az 4-5 bin lira maaş alıyor. Bugün en ucuz en 1200-1300 lira. Bu uygulamaları yapan belediyelere de teşekkür etmek lazım. Ama buradaki vebal yetkili sendikalarındır. Bir tartışma programında pandemi ile mücadele eden sağlık çalışanlarının dile getirdiği hak taleplerini rüşvet olarak lanse etti. 6 bin liranın altında maaş alan hemşire yok dedi. Bilmiyorsanız konuşmayın. Bugün tüm ödemeleri dâhil 30 yıllık kıdemli bir hemşire 5 bin 400 lira maaş alıyor. Şu an kurumlarda bir sürü yanlış uygulama var. Bunlardan bir an önce vazgeçilmelidir. Hastanelerimizde gündüz süpervizörü yoktur. Ama birçok hastanede bu uygulama var. Kanun neyse hep beraber buna uyalım” diye konuştu.

‘BÖYLE SORGU OLAMAZ’

Koronavirüsün meslek hastalığı seçilmesi için illiyet bağı şartı konmasının yanlış olduğunu belirten Doğruyol, “İlliyet bağı; bir sağlık çalışanı arkadaşımız görevini yaparken yakalandığı hastalı görev esnasında mı kaptı yoksa dışarıda mı yakalandığına dair bağ aranıyor. Böyle bir sorgu olamaz. Nasıl tespit edeceğiz? Sağlık çalışanları bu zorlu dönemde zaten mücadelesini verdi. İlliyet bağı aramaya gerek yok. Sağlık Bakanımızın da sağlık çalışanlarına sahip çıkması gerekiyor” dedi.

Depremde zarar gören kamu binaları ile ilgili bilgi veren Doğruyol, “İlimizde 13 hastane zarar aldı. Personeller zarar gören bazı binalarda hizmet vermeye devam ediyor. Artçılarla beraber sallandıkça sağlık çalışanları arkadaşlarımız tedirgin oluyor. Şu an şehir hastanelerinden ziyade merkezde bulunan sağlık kuruluşlarımızın yıkılarak daha sağlam binaların yapılmasıdır” diye konuştu.

‘BİZİ ÜZÜYOR’

Son olarak Buca’da bulunan ve kapatılmak istenen 112 istasyonları hakkında konuşan Doğruyol, “Buca’da Kızılay’ın bir yeri var. İçerisinde 112 istasyonumuz var. Biz pandemi ile uğraşırken Kızılay’daki bürokratlar o istasyonu boşaltmamızı istiyor. Bunlar bizi üzüyor. Ben oradaki arkadaşlara söylüyorum; bırakın burayı boşaltmayı daha da güzelleştirmeliyiz. Bizim amacımız vatandaşa hizmet etmek. Bu kurumlar bizim ve koordineli çalışmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi