Koronavirüs sürecinde binlerce işçinin işsiz kalmasıyla birlikte İŞKUR hizmet binaları iş bulma umuduyla ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için yapılan başvuru yaptığı kamu birimleri haline geldi. Büro Emekçileri Sendikası bu durum karşısında ‘normal’ zamanlarda da yetersiz personel sayısıyla yoğun olarak hizmet vermekte olan İŞKUR çalışanlarının iş yükünün daha da arttığına dair bir basın açıklaması yayınladı. Sendika tarafından yapılan yazılı açıklamada, “23 Mart 2020’den itibaren COVİD 19 salgınından olumsuz etkilenen yüz binlerce işyeri, milyonlarca işçi için Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) kapsamında İŞKUR’a başvurmuştur. İŞKUR hizmet binaları her gün iş bulma umuduyla ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için binlerce yurttaşın başvuru yaptığı kamu birimleri haline gelmiştir. Yine bu süreçte kamu kurumlarında yapılan düzenlemenin devamı olarak İŞKUR’da da dönüşümlü ve evden çalışma uygulamaları hayata geçirilmiştir. Gerek hizmet birimlerinde gerekse evden yürütülen çalışmada 8 saatlik mesai dışında uzun saatlere yayılan, bazı İl Müdürlüklerinde hafta sonlarında da devam eden bir çalışma süreci yaşanmıştır.” denildi.

Ayrıca İŞKUR emekçilerinin, memuriyetten istifa etmeyi düşündükleri belirtilen açıklamada, “Yurttaşların mağdur olmaması için, Kısa Çalışma Ödeneği başvurularının hızlı bir şekilde sonuçlandırılması konusunda, İŞKUR çalışanları halen yoğun emek ve mesai sarf etmeye, mesai saatlerinin dışında da çalışmaya devam etmektedirler.” ifadelerine yer verildi.

İKRAMİYE ÖDEMESİ

Açıklamada salgın sürecinde süreçte büyük fedakârlıkla çalışan sağlık emekçilerine ek ödemeler, PTT emekçilerine ikramiye ödemeleri yapıldığının altı çizilerek, “22 Mayıs 2020’de İŞKUR Genel Müdürlüğüne yazdığımız yazımızda da belirttiğimiz üzere, pandemi koşullarında zaman ve mekan mevhumu gözetmeksizin canla başla çalışan ve milyonlarca işsize KÇÖ ödemesinin yapılmasını sağlayan İŞKUR emekçilerine yoğun ve fazla çalışmanın karşılığı olarak ayrımsız bir şekilde iki asgari ücret tutarında ikramiye ödemesi yapılmasını her şeyden önce bir hak olarak görüyoruz.” açıklamasında bulunuldu.

Kapitalist sistemin aşırı kâr hırsının bir sonucu olarak bütün dünyayı etkisi altına alan ve 11 Mart 2020 tarihinden itibaren ülkemizde de görülen COVİD 19 salgını nedeniyle, yaşam hakkını hiçe sayan sermayenin çarklarının dönmesine yönelik olarak, çalışma yaşamında ve sosyal hayatta çeşitli tedbirler alınmakta, düzenlemeler yapılmaktadır.

Editör: Haber Merkezi