ÜMİT KARTAL / İZ GAZETE - 3. Havaalanı inşaatında direnişte olan işçilerin kendilerine güç verdiğini anlatan Başkan Yıldız, “AKP hükümeti, jandarmanın ve polisin TOMA’larını gönderip 540’a yakın işçiyi gözaltına alarak işçi sınıfına gözdağı vermek istemiştir. Tüm bunlara rağmen 2 bine yakın işçi korkmadan tepkisini ortaya koydu. Bu direniş, tüm işçiler için bir örnek teşkil etti.” diye konuştu.

‘BİZLERE BÜYÜK BİR UMUT OLDU’

Başkan Yıldız açıklamalarını şöyle sürdürdü: “İktidarın ve iktidara yakın isimlerin 3. Havaalanı işçilerine karşı saldırgan tavrı bizleri hiç şaşırtmadı. İşçilerin orada toplu sözleşme yaparak bir zam talebi yok. Sadece hakları olan, yaklaşık 6-7 aydan bu yana alamadıkları maaşlarını istiyorlar. Öbür taraftan o alana kazmanın vurulduğu günden bugüne ortalama her gün orada bir iş cinayeti yaşanıyor. Bu cinayetler 1-2 kişi olunca kimse sesini çıkarmıyordu. Ama geriye dönüp baktığımızda, Soma’da yaşanan ve 301 işçinin ölümü ile sonlanan katliamdan daha fazla iş cinayetinin yaşanmış olduğu ortaya çıkıyor. En son servisin kaza yapması sonucunda 17 tane işçi yaralandı ve işçiler orada yaşam şartlarının vermiş olduğu sıkıntı ve her gün yaşanan iş cinayetlerinin de sonrasında, demokratik haklarını ve haklı taleplerini dile getirmek adına bir eylem başlattılar. Bu tabii ki bizlere de bir umut, bir heyecan oldu”

‘HAVAALANI ŞİRKETİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN YÜZDE 95’İ AKP’YE OY VERİYOR’

“Bu işin örgütlenmesini yapacak olanlar sendikalar. Ancak maalesef Türkiye’de sendikaların içerisinde bulunduğu durum tartışılır bir noktada. Son yaşanan olayda ise bıçağın kemiğe dayanması sonucu kendiliğinden gelişen bir direniş var. Oradaki işçiler kendi örgütünü yaratmıştır. Baktığımız zaman 3. Havaalanı inşaatında çalışan işçilerin yüzde 95’i AKP oy veren işçilerdir”

‘HÜKÜMET GÖZDAĞI VERMEK İSTEMİŞTİR’

“Hükümetin 6331 sayılı İş Sağlığı/ İş Güvenliği yasasına göre orada önlem alması gerekirken, aksine işçilere baskı yapıyor. Oysa, işçilerin iş güvenliği yok, yemekleri sıkıntılı, orada her gün iş kazası yaşanıyor. Öte yandan servislerde sıkıntı yaşanıyor ve işçiler 6-7 aydır maaşlarını alamıyor. Burada hükümetin işverene baskı yapması gerekiyor. Burada çalışan insanların bakmakla yükümlü oldukları insanlar var ve maaşlarını alamıyorlar. AKP hükumeti, jandarmanın ve polisin TOMA’larını göndererek, orayı baskı altına alarak 540’a yakın işçiyi gözaltına alarak bir gözdağı vermek istemiştir. Tüm bunlara rağmen 2 bine yakın işçi korkmadan tepkisini ortaya koydu. Tüm işçiler için bir örnek teşkil etti. Bir sendika Şube başkanı olarak söylüyorum; oradaki işçilerin mücadelesi bizlere de güç veriyor.

‘BURADAN ÇIKAN KAZANIM TÜM İŞÇİLERİNDİR’

“Bugün gezdiğimiz bütün işyerlerinde 3. Havaalanında çalışan işçilere selam gönderdik. Bizim  bir buçuk ay sonra toplu sözleşmemiz başlayacak. Burada mücadele eden işçilerin kazanımı yarın bize de yansıyacaktır, umut olacaktır. O yüzden nerede direnişte olan bir işçi varsa bunun sonuçlanması için bizler var gücümüzle destek olacağımızı bulunduğumuz her platformda açık açık söylüyoruz.

‘İŞVEREN TOPLU SÖZLEŞEMEDE EKONOMİK KRİZİ BAHANE EDEREK FARKLI BİR YAKLAŞIM İÇERİSİNDE OLABİLİR’

“İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yapacağımız sözleşme toplamda 4 bin 500’e yakın işçiyi kapsıyor. Tabii ki ülkede ekonomik bir kriz var. Bu ekonomik krizin sorumlusu biz değiliz. Ekonomik krizin sorumlusu, bunu yaratan yüzde birdir. Ancak bunun faturasını yüzde doksan dokuza ödetmeye çalışan bir iktidar var. İşveren de bunu bahane ederek farklı bir yaklaşımda bulunabilir. Ancak dolar ve euronun yükselişi ile maaşımızda 455 lira gibi bir erime gerçekleşti. Bu toplu sözleşmemize ekonomik kriz bahane edilerek, işçilerin ve emekçilerin taleplerine işverenin kulak tıkamaması gerekiyor. Bizim bu süreçte eriyen maaşımızın, yerine konulması ve üstünü almamız gerekiyor. TÜİK’in açıklamasına göre enflasyonun bize yansıyan kısmı şu anda yüzde 18. Ancak gerçeğe baktığımız zaman yüzde 40’ın üstünde bir enflasyon var Türkiye’de. Dolayısıyla aradaki farkın kapatılmasını ve artısını almak için elimizden gelen mücadeleyi vereceğimizi arkadaşlarımıza anlatıyoruz. En önemlisi de biz taslağımızı işçi ile hazırlıyoruz. İş yerlerini gezmemizin sebebi de bu. Toplu sözleşme sürecini işçi ile başlatıp son noktayı da işçi ile koyacağız. Şu anda arkadaşlarımızın dilek ve önerilerini topluyoruz.”

‘İŞÇİ NE DERSE NE OLUR’ 

“Son noktada işçi nerede dur derse biz de çıkar bir önceki yılda yaptığımız gibi sandık kurar referandum yaparız, işçi ne derse o olur. Toplu sözleşmemizi imzalarız. Bunun dışında kimsenin süreci bitirme yetkisi yok. Ama şunu biliyorum, İzmir Büyükşehir Belediyesi işçileri de 3. Havaalanı işçileri gibi birliğini ve direncini koruyarak götürecek tüm süreci.”                    

Editör: Haber Merkezi