İZ GAZETE- Belediye İş, sendika ve İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında 5 bin 500 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması sonucunda yazılı bir açıklama yaptı.  "Belediye Başkanımızın hedefleri, programları bizim de hedeflerimizdir" ifadeleri kullanılan açıklamada, " Biz dün olduğu gibi, bugün de sorumluluk bilinciyle taşın altına elimizi koymaya hazırız. Bizim amacımız üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil. Biz bu sürecin grev olmadan masada bitmesi için ısrarlı çabamıza devam edeceğiz. Biz dün olduğu gibi, bugün de sorumluluk bilinciyle taşın altına elimizi koymaya hazırız.  Ancak hiç kimse Belediye-İş'ten, üyelerimizi açlığa ve yoksulluğa mahkum edecek bir sözleşmeye imza atmasını beklemesin" denildi.

'İKTİDARIN YANLIŞ POLİTİKALARI SONUCU...'

Yapılan açıklamada, "Belediye-İş; dürüst, tutarlı ve ilkeli toplu sözleşme politikaları sonucu, örgütlü olduğu iş yerlerinde toplu sözleşmeleri öncelikle masada bitirmeyi hedefleyen bir sendikadır. Sendikamız ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında; Büyükşehir, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ şirketlerinde  çalışan sendikamız üyesi 5 bin 500 işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri de bu ilkeler çerçevesinde başlamıştır. Ancak ne yazık ki, sendikamızın tüm iyi niyetli, samimi çabalarına rağmen toplu sözleşme süreci, belediye yönetiminin kendi isteklerini sendikamıza dayatması sonucu tıkanmıştır.  Bugün ülkemizde, iktidarın yanlış politikaları sonucu, Türk Lirası sürekli değersizleşmekte, üyelerimiz, en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorluk çekmektedir.  Barınma, ısınma, elektrik ve gıda gibi temel harcama kalemlerindeki fiyat artışları çok ciddi seviyelere ulaşmıştır. Doğalgaz konut tarifesi 1 Ocak’ta yüzde 25, 1 Nisan’da yüzde 35 ve son olarak 1 Haziran itibarıyla yüzde 30 oranlarında yapılan üç zamla birlikte yılbaşından bu yana toplam yüzde 120 oranında zamlanmıştır. Elektrik fiyatları son altı ayda yüzde 151 zamlanmıştır. Mayıs ayında TÜİK’in çakma enflasyonu bile yüzde 73’leri aşmış, ENAG’ın açıkladığı  enflasyon oranı ise yüzde 160’ları bulmuştur.  Mayıs ayında Açlık sınırı 6.017 TLTL,  yoksulluk sınırı ise 19.602TL’ye ulaşmıştır" denildi.

'İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN'

"İşçinin tek  geçim kaynağı, alınteri olan ücretidir; esnaf gibi her maliyet artışında ürettiği ürün veya verdiği hizmete zam yapamaz" ifadeleri yer alan açıklamada, "Yüksek enflasyon ortamında, erken kalkanın ilk zammı yaptığı, kimsenin hesap sormadığı bu ekonomik koşullarda emekçiler için önemli olan çarşı pazardaki alım gücüdür. İmzalanacak toplu sözleşme ile alınacak ücret; Büyükşehir, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ şirketlerinde  çalışan 5500 emekçinin aileleriyle birlikte 15-17 bin kişinin 2 yıl boyunca ya yüzünü güldürecektir ya da büyük sıkıntılar yaşamasına yol açacaktır. Biz insanca bir yaşam için, enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.

'BAŞKANIMIZIN HEDEFLERİ BİZİM DE HEDEFLERİMİZDİR'

Açıklamada, "Belediye Başkanımızın hedefleri, programları bizim de hedeflerimizdir. En iyi şekilde gerçekleşmesi için elimizi her zaman taşın altına koyduk, gövdemizi de koymaya hazırız. Ancak, ülkemizin içinden geçtiği süreç her açıdan olağanüstüdür.   İktidarın yanlış politikalarının sonucu ülkemiz son  20 yılın en büyük enflasyonunu yaşamaktadır.   16 milyonu aşkın vatandaşımız sosyal yardıma muhtaç hale gelmiştir.  Bu nedenledir ki, CHP’li belediyeler yatırımlardan önce, sosyal hizmet belediyeciliğine öncelik vermek zorunda kalmıştır. Gerçek enflasyon ortadayken ve emekçilerin enflasyonu ortadayken kimsenin emekten tasarruf yapma gibi bir lüksü olamaz. Hiç kimsenin, belediye emekçilerine ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeye hakkı yoktur. Emekçiler bu sürecin faili değil, mağdurudur.  İktidarın ekonomi bilimine aykırı, deneme yanılma yöntemiyle uyguladığı politikaların faturası işçiye kesilemez.  İzmir Büyükşehir Belediyesi ve i şyerleri belediye emekçisinin sadece iş yeri değil, alınteriyle, emeğiyle oluşturduğu evidir.  Biz emekçiler geçim derdindeyiz. Kimse bizim ekmek davamızı, kendi siyasi çıkar ve hesaplaşmalarının aracı yapmasın. Bugüne kadar buna izin vermedik, bundan sonra da asla izin vermeyiz. Biz, taleplerimizle belediyenin kasasını istemiyoruz.  İnsanca çalışmak ve insanca yaşamak için, enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz. Bizim amacımız üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil. Biz bu sürecin grev olmadan masada bitmesi için ısrarlı çabamıza devam edeceğiz. Biz dün olduğu gibi, bugün de sorumluluk bilinciyle taşın altına elimizi koymaya hazırız.  Ancak hiç kimse Belediye-İş'ten, üyelerimizi açlığa ve yoksulluğa mahkum edecek bir sözleşmeye imza atmasını beklemesin" denildi.


EDİTÖR NOTU: Manşette kullanılan fotoğraf temsilidir.

Editör: Haber Merkezi