Gizem TABAN/İZGAZETE- Yeni yıla günler kala milyonların umudu olan asgari ücret açıklandı. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun görüşmeleri sonucunda asgari ücretin bekarlar için 2 bin 825 TL, evliler için 3 bin 13 TL olacağı belirtilirken, ekonomik krizin yükü altında ezilen milyonlar da hayal kırıklığına uğradı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) İzmir Bölge Temsilciliği Vekili Mürsel Öcal asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘EMEKÇİLER YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLDİ’
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun açıkladığı asgari ücret rakamıyla emekçilerin yoksulluğa mahkum edildiğini dile getiren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı komisyonda tüm tarafların yer alması ve ortak karar alınması gerektiğini vurguladı. Sarı, “Biz komisyonun toplanmasından önce sokaklara indik ve işçiler ile aileleri için insanca yaşama düzeyini sağlayacak bir asgari ücretin belirlenmesi ve milyonlarca işçinin beklentisi olarak 3 bin 800 lira asgari ücret talebimizi haykırdık. Komisyon ise asgari ücretin 2 bin 825 lira olacağını açıkladı. Bu ülkenin asgari ücretle çalışanları emekçilerini yoksulluğa mahkum etmenin kararına imza attı. Asgari ücret bu toplumda çalışanların yüzde 43’ünü ilgilendiren, nüfusun yüzde 50’sini ilgilendiren büyük bir toplu sözleşmedir. Biz, bu ülkenin taban ücretinin belirleneceği bir komisyonda tüm tarafların birlikte olması gerektiğini hep dile getirdik. Beş işveren, 5 hükümet temsilcisi, 5 işçi temsilcisinin olduğu yerde hükümet ile işveren kol kola olduğundan dolayı her halükarda işçi sendikası azınlıkta kalır. Bu bir orta oyunudur. Komisyonda Türk-İş şerh koysa da alınan kararla insanlar açlığa mahkum edilmiştir. O yüzden iktidarın ve muhalefetin vekilleri, bakanlık, tüm sendikaların temsilcileri ve asgari ücretli çalışanlar da bu komisyonda olmalıdır. Tüm tarafların bir araya gelerek ortak bir karar alınması lazım” açıklamalarında bulundu.
‘VERGİ ALINMASIN’
Asgari ücretten vergi alınmaması gerektiğinin altını çizen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, AKP iktidarına da sert çıktı. Sarı şunları söyledi: “Asgari ücretten veri alınmasın diye bas bas bağırıyoruz. Vergi alınmasa en azından insanca yaşam düzeyine bir nebze de olsun yaklaşılmış olacak. Bugün özelleştirmelerden, özel yatlardan vergi almayanlar bu ülkenin her taşında, toprağında, üretiminde, harcında alın teri döken ve yaşamını aldığı maaşla geçindirmeye çalışan insanların üzerine bir de vergi yükü bırakıyor. Bu vergi yükü, aslında 1 yıllık çalışmamızın 125 gününü hazineye çalıştığımızı gösteriyor. Tüm bunlara karşı biz ‘Gün gelecek, devran dönecek AKP asgari ücrete mahkum ettiği işçilere hesap verecek’ diyerek protestolarımızı gerçekleştiriyoruz”
AKP MİLLETVEKİLLERİNE ‘PAZAR’ ÇAĞRISI
Ege Bölgesi AKP Milletvekillerine çağrıda bulunan Sarı, “Biz sendikacılar önlüklerimizi giyelim, Siz Sayın Vekiller de ‘AKP Milletvekili’ diye önlük giyin bütün pazaryerlerini hep birlikte gezelim, insanların gözünün gördüğü cebinin hissettiği gerçek enflasyonun ne olduğunu pazaryerlerinde dolaşarak belirleyelim. Tabi ki pazara gidecek cesaretleri varsa?” dedi.
‘AÇIKLANAN RAKAM İŞVERENLERİN LEHİNE’
Açıklanan asgari ücretin işçilerin değil işveren ve hükümetin lehine olduğunu söyleyen Türk-İş İzmir Bölge Temsilciliği Vekili Mürsel Öcal, “Biz zaten Türk-İş olarak 3 bin liranın altındaki hiçbir rakamı kabul etmeyeceğimizi açıklamıştık. Komisyonda da bununla ilgili tavrımızı gösterdik, Türk-İş şerhini koydu, bu rakamı kabul etmediğini ifade etti. Asgari ücretin 3 binin üzerinde olması için gerekli girişimleri yaptık ama yine işverenlerin lehine bir asgari ücret açıklandı. Asgari ücret, Türk-İş, Hak-İş, DİSK’in temsil ettiği kesimin dışında 7 milyon çalışanı kapsıyor. Türkiye’deki 50 milyona yakın insanı ilgilendiren bir olay. Bunu bu şekilde reva görenler 1 ay asgari ücretle geçinseler asgari ücretlilerin ne yaşadığını anlarlar” diye konuştu.
‘İNSANİ BAKSINLAR’
Öcal açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Dört kişilik bir ailenin aylık 3 bin 13 lirayla geçinmesi kabul edilecek bir şey değil. Hem işverenlerin hem hükümetin daha insani bakması gerekiyor. Onları ayakta tutan bu çalışanlar. Biraz daha insani baksınlar, biraz daha karlarından feragat etsinler. İnsanların bu rakamla iyi şartlarda yaşaması mümkün değil. Cumhurbaşkanının artırma yetkisi var, umuyoruz 3 binin üzerinde olur da insanların evine bir ekmek daha girmiş olur.”
