TUGAY CAN / İZ GAZETE - Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz vatandaşın alım gücünü zorlamaya devam ediyor. Sebze ve meyve fiyatlarında yaşanan artış halkın büyük bir kısmı tarafından tepki çekerken, AKP iktidarı çözümü ‘Tanzim Satış’ ta buldu. İlkin sadece İstanbul ve Ankara’da başlatılacak olan ‘Tanzim Satış’ noktaları ile iktidar ‘sebze ve meyve fiyatlarını düşürmek iddiasına girişti.

İLK KEZ İZMİR BELEDİYESİ’NDE UYGULANMIŞTI

İlk kez 1973 yılında İzmir Belediyesi tarafından uygulanan ‘Tanzim Satış’ merkezi hükumet tarafından değil belediyeler tarafından gerçekleştiriliyordu. Ayrıca ‘Tanzim Satış’ noktalarının temel hedefi halkın ihtiyaç duyduğu ürünleri doğrudan üreticiden ya da kooperatiflerden temin ederek aracıları ortadan kaldırmak ve fiyatlardaki yükselmenin önüne geçmekti.

ALTIOK TEPKİ GÖSTERMİŞTİ: ‘46 YIL SONRA…’

AKP’nin ‘Tanzim Satış’a başlanacağını aktarmasının ardından ilk tepki Cumhuriyet Halk Partisi İzmir eski milletvekili Zeynep Altıok’tan gelmişti. Altıok, ilk ‘Tanzim Satış’ noktalarının İzmir’de oluşturulduğunu hatırlatarak “CHP'li İhsan Alyanak'ın vatandaş daha ucuz et, sebze, meyve, kömür alsın diye uyguladığı bir projeydi. 46 yıl sonra bunu yeni bir şey gibi açıklıyorlar. Halkla hiç bir bağları kalmadığı için geçmişte CHP ne yapmış ona bakıyorlar.” ifadelerini kullanmıştı.

‘TANZİM SATIŞ NOKTALARI SAĞ POLİTİKALAR SONUCUNDA ÖZELLEŞTİRİMİŞTİ’

İktidarın yerel seçimlere kısa bir zaman kala ‘Tanzim Satış’ noktaları kurması ‘AKP her seçim öncesinde olduğu gibi oy peşinde mi?’ sorusunu akıllara getirirken DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, gerçekleştirdiği değerlendirmede AKP’nin 16 yıllık iktidarı süresince tarım ve hayvancılıkta yaşanan politikalar neticesinde buralara gelindiğini aktardı.

AKP’nin Tanzim Satış politikasını da değerlendiren Sarı, “Dünyadan bihaber Tarım Bakanlığı’nın olduğu bir ülkede ithalata dayalı bu süreç üretimdeki düşüklüğü ve fiyat artışını getirmiştir.” dedi.

Yıllar içerisinde Tanzim Satış noktalarının özelleştirme sevdalısı sağ iktidarlar tarafından özelleştirildiğini söyleyen Sarı, “‘Tanzim Satışlar 1973 senesinde ilk kez Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından kurulmuş fakat o zaman yoksullara odun, kömür, sebze ve meyve gibi temel gıda ürünlerini getirmişlerdi. Mesela İzmir’de TANSAŞ 30 milyon lira gibi bir fiyata Doğuş Holding’e satılmış, Doğuş Holding ise sadece üç ay sonra 60 milyona TANSAŞ’ı satmışlardı.” diye konuştu.

‘KALICI ÇÖZÜM ÇİFÇİNİN DESTEKLENMESİNDEN GEÇİYOR’

AKP iktidarının algı yönetiminde başarılı olduğunu söyleyen Sarı, iktidarın geçici çözümler peşinde olduğunu savundu. Sarı konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Kalıcı çözüm çiftçinin desteklenmesinden geçiyor. Çiftçiye mazotu gemilere verildiği gibi iki buçuk liradan verilmesi şart. Üretici desteklenerek, kotalar ortadan kaldırılarak, gıda sektörü içerisinde çiftçinin elinin güçlenmesi gerekiyor.”

‘KÖPRÜLERDEN GEÇİŞLERE YAPILAN ZAMLAR FİYATLARI ETKİLİYOR’

İstanbul ve Ankara’ya meyve sebzenin uzak illerden getirildiğini hatırlatan Sarı, “Zaten tüketici ve üreticinin belini büken de nakliye ücretinin fiyatlara bindirilmesidir.” dedi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osmangazi Köprüsü’nde geçişlere yapılan zamların meyve sebze fiyatlarına yansıdığına dikkat çeken Sarı, AKP tarafından kurulan tezgahların 50-60 kişiden öteye hizmet veremeyeceğini dolayısıyla göstermelik olduğunu söyledi.

‘YEREL YÖNETİMLERDE KOOPERATİFÇİLİK DESTEKLENMELİ’

Doğru tarım politikalarına sahip olmayan bir iktidarın ithalata bağlı hale geleceğinin altını çizen Sarı, “Yerel yönetimlerde kooperatifçilik desteklenmediği sürece biz iç savaş durumunda bulunan Suriye’den bile soğan ithal etmek zorunda kalıyoruz. Ama tarımda çiftçi desteklenirse bunların ortadan kalkacağını düşünüyoruz. AKP’nin yapmış olduğu bu çalışma 31 Mart yerel seçimlerine yönelik bir göz boyamadır.” dedi.

AKP’nin aynı uygulamayı Et ve Balık Kurumu’nda gerçekleştirdiğini söyleyen Sarı, Et ve Balık Kurumu’nda da fiyatların düşük olmasına rağmen sadece 40-50 ailenin bu fiyatlardan yararlanabildiğine dikkat çekti. Sarı, “Biz doğru tarım politikalarının yerel seçimler öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçerek çiftçinin ve üreticinin desteklenmesinin ve çiftçinin mazotu, doğalgazı ve suyu indirimli kullanmasının teşvik edilmesini, çiftçinin borcunun silinmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Sarı sözlerini şöyle sürdürdü;

“Siz bu ülkedeki özelleştirmelerin önünü açmışsanız, ne yaparsanız yapın 46 yıl önceki Tanzim satışlarına dönüyorsanız, aslında tarım politikalarını bugüne kadar doğru yapmadınız demektir. Sadece yerel seçim öncesi makyaj yaparak halkın gözünü boyuyorsunuz.”

‘MADEM İNSANLARI KUYRUKTA BEKLETECEKTİNİZ ÖNCEKİ İKTİDARLARI NEDEN ELEŞTİRDİNİZ?’

AKP’nin 16 yıllık iktidarında eski iktidarları karnelerle ekmek vermekten, tüp kuyruklarından, ilaç kuyruklarından ya da hastane kuyruklarından bahsederek eleştirdiğini hatırlatan Sarı . “İstanbul’da açmış olduğu ‘Tanzim Satış’ noktalarında artık insanlar tüp, ekmek ya da ilaç kuyruklarında değil, hayatlarını devam ettirebilmek için, mutfaklarına girecek gıda kuyruklarına girmeye başladı. 31 Mart’tan sonra ekonomik krizin daha da derinleşmesiyle bu kuyrukların artacağını biliyoruz.” dedi.

Sarı ayrıca iktidara “Madem siz de insanları kuyruklara getirmeye başladınız. 16 yıllık iktidarınızda neden kendinizden önceki dönemlerde görev alan iktidarları eleştirdiniz? diye sordu.

Türkiye’nin güttüğü ekonomi politikalarının ekonomiyi olumsuz etkilediğini kaydeden Sarı “Bugün sıkılan her kurşun, atılan her bomba bizim gıda ürünlerimize yansıyor. Biz o yüzden savaşa hayır diyoruz. Biz o yüzden savaşın faturasının yoksul halk kitlelerine ve emekçi kesimlerine kesildiğini düşünüyoruz. O nedenle Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ politikalarıyla tüm dünyada barış politikalarını tesis etmek için savaş politikalarından uzak durmak için ve meyve sebze fiyatlarının düşmesi için gerçeğimize, kendi kimliğimize dönmemiz gerektiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi