NEVRA UÇKAÇ - Suriyeli Meryem ve Mahmut Al Muhammed Ali çiftinin 4,5 yaşındaki kızları Raneem'e tam 6 aylıkken talasemi major teşhisi konuldu. Tanısı konulduktan sonra, 3 haftada bir düzenli aralıklarla kan nakli yapılan minik Raneem, 2 yıl önce ailesiyle birlikte İstanbul'a taşındı. Vücudundaki demir birikimini önlemek için 2 yaşından sonra ilaç kullanmaya başlayan Raneem, uyumlu iliğe sahip ablası Rayan'dan alınan örnekle sağlığına kavuştu. S.B.Ü. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Sorumlusu Doç. Dr. Barış Malbora, nakil işlemi için İstanbul'dan İzmir'e gelen Raneem'e birebir uyumlu ablasından nakil yapıldığını belirtti. Nakli yaklaşık 3 ay önce gerçekleştiren Doç. Dr. Malbora, 6 ay süresince hastanın takip edileceğini söyledi. Malbora, "Bu hastalığın kesin tedavisi için kemik iliği nakli yapılması gerekir. Aile içinden nakil yapılmasaydı hayat boyu iki ya da üç haftada bir kan transfüzyonu yapılması gerekecekti. Ömür boyu demir birikimini önlemek için ilaç kullanacaktı ya da akraba dışı tarama yoluna gidilecekti" dedi.

RİSKLERİ FAZLAYDI

Uzun süreli kan transfüzyonunun sosyal ve psikolojik tramvanın yanı sıra demir birikimi nedeniyle organ yetmezliklerine neden olabileceğini dile getiren Malbora, "Fazla demir hormonal bezlere zarar verirdi. Troid hormonunu etkilese guatıra, pankreası etkilese diyabete neden olurdu. Büyüme hormonunda demirin birikmesi fiziksel gelişimini engellerdi. Kemik erimeleri olabilirdi. Karaciğeri etkilemesi siroza, kalbi etkilemesi kalp yetmezliğine neden olurdu. Hayati risk de bunlardan biri. Ergen çağda düzenli takip edilmek istemeyen bireyler 'Neden ben?' deyip ilaçlarını düzgün kullanmayabiliyor ve sorunlar kartopu gibi büyüyor. Çok ciddi ve hayatı tehdit eden sonuçlarla karşılaşılabiliyor. Nakil işlemini mümkün olduğunca erken yapmak iyi bir yaşam kalitesi sunar" diye konuştu.

Nakil işlemi için öncelikle ikiz kardeş aradıklarını olmazsa kardeş ya da anne babaya baktıklarını belirten Doç. Dr. Barış Malbora, çemberin daha genişletilerek akrabalara bakıldığını anlattı. Aile içinde donör olma ihtimalinin yüzde 25 olduğunu dile getiren Malbora, şöyle konuştu: "Talasemi majör kalıtsal bir hastalıktır. Anne ve babanın taşıyıcı olması riskli bir durumdur. Taşıyıcılık yaşam kalitesini düşürmese de yüzde 25 hasta çocuk sahibi olma ihtimali var. Yeni doğanlarda ilk 4 ayda bir sorun çıkmaz. İlerleyen dönemde kansızlık nedeniyle bebek solgun olur. Kalp atışları hızlıdır, çok terler. Karnı şişer, karaciğer ve dalak büyür. Raneem, savaştan çıkan bir ailenin çocuğu olsa da şanslıydı. Bize 4 ay önce ulaştılar. Sosyal güvence kapsamında nakil işlemi yapıldı."

İSTANBUL'A DÖNECEKLER

Raneem'in annesi Meryem Al Muhammed Ali ise kızı sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyerek bütün hastane çalışanlarına teşekkür etti, Raneem'in taburcu olmasından sonra yine İstanbul'a gideceklerini anlatan anne Al Muhammed Ali, tekstil işinde çalışan eşiyle birlikte tüm akrabalarının İstanbul'da onları beklediğini dile getirdi.

DHA

Editör: Haber Merkezi