Hanife Kara şok diyetlerle ilgili çok fazla bilgi kirliliği olduğunu belirterek, “Kesinlikle önermiyorum. Çok fazla var. Su, kabak, dukan diyeti hepsi şok diyet. Hepsinin mantığı kısa sürede fazla kilo kaybettirmeyi vaad ettiği için sağlıklı bir yapı oluşturmuyor. İki tane mantığı var, birincisi kaloriyi kısmak. İkincisi ise besin öğelerini azaltıp tek bir ağırlıkla beslenmek. Mantıkları farklı olsa da vücüdumuza yaptıkları zararlar aynı” dedi.
Bütün diyetlerin mantığının zararlı olmadığını hatırlatan Kara, “Hepimizin en değerli şeyi zaman. İstiyoruz ki yıllarca aldığımız kiloları hemen verelim. Sonucu düşünmüyoruz. Ne yazık ki böyle yöntemlere başvuruluyor. Şok diyet yapıp gelen birçok danışan oluyor ancak sonrasında bağışıklık sistemi çok kötü bir duruma geliyor. Sırf kilo vermek amaçlı şok diyetleri uzatmak bağırsak tembelliği ile karşılaşmaya neden olabilir” ifadelerini kullandı.
‘BİLİMSEL DAYANAĞI YOK’
Alkali diyeti de anlatan Kara, bilimsel bir dayanağı olmadığını söyledi ve dengeyi vücudun zaten sağladığını belirtti. Alkali yapmaya çalışırken vücudun dengesini kaybettiğini de sözlerine ekledi. Kara, “Şok diyetlerden sonra vücut besine o kadar ihityaç duyuyor ki ‘su içsem bile yarıyor’ deyimi buradan geliyor çünkü vücut bunu depolamak istiyor, açlık durumu devam ettiği için. Bu sefer aç kalsak bile kilo verememeye başlıyoruz. Aslında diyet mantığını yaşam mantığı haline getirmek lazım. Diyet denilen şey size özel ve iyi bir form haline getirmek gerekiyor” diye konuştu.
‘HEPSİNİN GÖREVİ VAR’
Dukan diyetini de anlatan Kara şunları söyledi, “Burdaki mantık daha çok etten kısmayalım, sağlık açısından bize zarar vermez. Ancak yağ ve protein fazla, karbonhidrat yok, bu da sağlıklı değil. Karbonhidrat, yağ ve proteinler. Bunların hepsinin elzem bir görevi var vücutta. Öyle bir algı var ki yağlar bize kilo aldırmaya devam edecek diyoruz ama bazı yağları almasak da kilo vermeye devam ediyoruz” Kara, beslenmenin kişiye özel olduğunu, makro besin dağılımı açısından ise temel mantığın belli olduğunu söyledi.
