26-30 Ekim Dünya Sedef Hastalığı (Psoriasis) Farkındalık Haftası nedeniyle açıklama yapan Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği Başkanı Prof. Dr. Emine Derviş, sedef hastalığını şöyle tanımladı:

“Sedef hastalığı, deride beyaz kabuklu, kırmızı döküntülerin görüldüğü kronik bir hastalıktır. Ortaya çıkışında genetik yatkınlık çok önemli olmakla beraber, geçirilen infeksiyonlar, kullanılan ilaçlar ve emosyonel stres hastalığı uyarabilmektedir. Hastalarda deri bulguları dışında eklem tutulumu, kalp damar hastalıkları, metabolik sendrom, bağırsak hastalıkları, psikolojik bozukluklar da görülebilir. Sedef hastalığının tedavisinde haricen ya da sistemik olarak birçok tedavi yöntemi başarıyla kullanılmaktadır. Tedaviler kişiye özel olup her hasta kendi bulgularına göre tedavi edilir. Uygun tedavi seçenekleri hekimle hastanın görüşmesi sonunda belirlenmelidir."

Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. İlknur Altunay, sedefin etkisinin sadece deriyle sınırlı olmadığına dikkat çekerek psikolojik yönleriyle ele alındığında aynı zamanda psikosomatik bir hastalık olarak da kabul edilebileceğini belirtti. Altunay şunları söyledi:

“Özellikle depresyon ve stres gibi sorunlar bu hastalarda, toplum ortalamasından çok daha yüksek seviyede görülmektedir. Hastalığın kronik olması, neden olduğu estetik kaygılar, başta kaşıntı olmak üzere hastalık belirtileri, günlük yaşamın farklı alanlarındaki problemler ve tedavi başarısızlıkları umutsuzluk ve depresyona yol açarken; depresyon da bir kez oluştuktan sonra hastalığın daha ağırlaşmasına, hatta dirençli hale gelmesine neden olabilir. Ayrıca sedefli hastalarda stres ve hastalık ilişkisi de çift yönlüdür. Hastalık strese, stres de hastalığa yol açabilmekte veya hastalık ataklarına neden olabilmektedir."

Editör: Haber Merkezi