Pek çoğumuz çocuklarımızın oyun oynamasının onlar için faydalı olduğunu biliriz. Fakat çocukların oyun oynayarak iyileştikleri yani kendilerini iyileştirdikleri de artık kanıtlanmış bir gerçek. Bu terapide oyun duyguların dışavurumunu sağlıyor ve uzman bir rehber eşliğinde travmatik duyguları bertaraf edilmesi amaçlanıyor. Oyun terapisti Arzu Dinçer ile bu sohbeti gerçekleştirdik.

Kendinizden bahseder misiniz? Arzu Dinçer kimdir? 

Merhaba Akın Bey, Selçuk Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliği lisans mezunuyum. Aile Danışmanlığı üzerine, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım. Oyun Terapisi, Cinsel Terapi, C.A.T. ve Louisa Düss, objektif çocuk değerlendirme testleri üzerine eğitimleri aldım. Bu konular üzerinde çocuk ve ailelerle çalışan bir uzmanım.

Danışan Odaklı Oyun Terapisi kuramında, kendi bilgi ve deneyimlerim doğrultusunda bir yaklaşım geliştirdim. Bu yöntemin Türkiye’deki tek eğitimcisiyim ve Türkiye’nin pek çok bölgesinde bu yaklaşımın eğitim ve seminerlerini vermekteyim. Çocukları çok severim ve benim için dünyanın gülen temiz yüzüdür çocuklar.

Verdiğiniz eğitimler nelerdir? Kimler katılabilir? 

Danışan Odaklı Oyun Terapisi, Çocukların Cinsel Gelişim Sürecine Ebeveyn Rehberliği, Çocuklarla Düşünme Becerileri Uygulamaları gibi konularda eğitimler veriyor ve uygulamalar yapıyorum. İzmir’de, Ankara’da, Bursa, Konya, Kayseri, Aydın vb. pek çok ilde eğitimlerim olmakta. Değerli katılımcı arkadaşlara çocukların metaforlarını duyma ve anlama yolunda eşlik etmeye çalışıyorum bu eğitimlerde.

Oyunla çocuk terapisi nedir? Nasıl uygulanır tedavide faydaları nelerdir? Çocuklara anne baba “Bugün okulda ne yaptın deyince çocuk neden cevap vermez?”

Oyun çocukların sağlıklı büyüme ve gelişmeleri adına en önemli işidir Aynı zamanda oyun çocukların kendilerini ifade etme biçimidir. Oyunun bu özelliğinden yola çıkan pek çok değerli kuramcı Oyun Terapisini geliştirmiştir. Oyun çocukların duygu, düşünce ve sorunlarını oyuncakların sembolik dilinden yararlanarak oluşturdukları metaforlarla dildeki kapasitelerinin çok daha üzerinde bir şekilde ifade ettikleri bir yöntemdir. Oyun terapisinde çocuk sorunlarını metaforlar aracılığıyla dışa vurduğu gibi bir sonraki süreçteyse yine oyun terapisi ortamında bu sorunlarını olumlama fırsatı bulur.

Oyun terapisi özel olarak düzenlenmiş bir terapi odasında ve bu konuda eğitimli bir terapist tarafından uygulanmalıdır. Ancak çocukların evde ebeveynleriyle oyun oynamaları da çok önemli ve değerlidir. Çünkü anne -çocuk, baba –çocuk arasında oynanan oyunlar hem ebeveynlerin çocuklarını daha yakından tanımalarını ve onları anlamalarını hem de ebeveyn çocuk arasındaki ilişkinin güçlenip gelişmesini sağlar.

Ebeveynler çoğunlukla çocuklarını tanımak ve gün içinde neler yaptıklarından haberdar olmak için çocuklarına sık sık soru sorarlar. Ancak çocuklarsa genellikle bu sorulara yüzeysel cevaplar verirler veya hiç cevap vermezler. Çünkü çocuklar soru cevap şeklinde ve sözel düzeyde değil kendilerini en iyi şekilde oyunun doğal ortamında ifade ederler.

Bu konuda Türkiye’de başka ne gibi uygulamalar var? Ne noktadayız?

Türkiye’de Oyun Terapisi son birkaç yıldır önemi farkedilen ve yaygınlaşan bir yöntem. Özellikle ebeveynler Oyun Terapisinin iyileştirici özelliğinin son yıllarda farkına varmakta. Ancak sağlık sistemimizin henüz Oyun Terapisinin öneminin ve ruh sağlığı için bir ihtiyaç olduğunun farkında olmadığını düşünüyorum. Çünkü pek çok ülkede Oyun Terapisi devlet desteği ile çocukların yararlanabildiği bir ruh sağlığı hizmetiyken henüz Türkiye de aileler Oyun Terapisinden kendi maddi imkânlarıyla yararlanabilmektedir.

Dolayısıyla Oyun Terapisi gibi çocukların ruh sağlığı tedavisinde çok çok önemli bir yeri olan bu yöntemden maddi gücü olan ailelerin çocuklarının yararlanması mümkünken diğer ailelerin çocukları yararlanamamaktadır maalesef. 

Çocuk unutur? Çocuktur geçer mi? Türkiye’de ve dünyada çocuğun ruh sağlığına verilen değer yeterli mi?

Çocuklar yaşadıkları olayları asla unutmazlar, biz unuttuklarını sanırız sadece. Anne karnı dâhil olmak üzere çocuklar yaşadıkları her olumsuzluğu birey olarak davranışlarına yansıtırlar metaforlar aracılıyla. “Filler ve Çocuklar unutmaz” asla…

Ne zaman alarm belirtiler vardır çocuk bir doktora veya terapiste götürülmeli?

Eğer çocuğumuzda günlük rutinini bozan davranışlar görmeye başlamışsak, sık sık ve nedensiz ağlamalar, içe dönükleşme, ebeveyninden ayrılmakta zorlanma, sık sık alt ıslatma veya pek çok yetişkinin aşırı yaramazlık olarak nitelendirdiği bir takım uygunsuz davranışlar görüyorsak çocuğumuzun mutlaka bir uzman desteğine ihtiyacı var demektir. Çünkü çocukların uygunsuz davranışları, karşılanmayan bir takım ihtiyaçlar ve yaşadığı bazı sorunlarla ilgili önemli bir yardım çığlığıdır.

Anne baba olmanın en zor yanı sizce nedir?

Ebeveyn olmak bence çok güzel bir duygu ve çok değerli bir deneyim. İnsanın ruhsal gelişimine de çok katkısının olduğunu düşündüğüm bir birey rolü. Ancak tabi zor yanları da var. Bence en zor yanı çocuğunuza, maalesef giderek kirlenen toplumda kendini koruma becerisi kazandırmak.

Çünkü içinde bulunduğu topluma aynı zamanda güvenme ihtiyacı da olan çocuklarımızın bu güven ihtiyacını zedelemeden kendilerini korumalarını öğretmemiz gerekiyor. Bu da oldukça zor görünüyor, bunun için ben ebeveynlerimize çocuklarıyla güvene dayalı bir yakın ilişki öneriyorum, çocuklarıyla bu nitelikte kuracakları bir ilişki sayesinde aralarındaki bağ kopmayacaktır.

Çocuklarımıza iyilik yaptığımızı sanırken yaptığımız klasik yanlışlardan bahsedilir hep böyle bir şey var mıdır?

Genellikle benim en çok karşılaştığım ve üzerinde en çok durduğum ebeveynlerin aşırı koruyucu ve kollayıcı tutumu oluyor. Çünkü çocuğun ebeveynleri tarafından korunup, karşılaştığı kendi yaşı düzeyindeki sorunları bile çözmeyi deneyememesi, çocukların baş etme ve sorun çözme becerisi kazanmasını önlüyor.

Oysa bir bireyin hayatta karşısına çıkan olaylarla baş etme becerisi kazanması ve sorun çözme becerisini geliştirebilmesi için kendisinin karşılaştığı sorunları aşmayı denemesi gerekiyor. Daha emekleme dönemimde bile ebeveynlerimizde bir yardım etme, bebeğe iyilik yapma duygusu görülebiliyor; mesela biberonuna ulaşmak için emeklemeye çabalayan çocuğun ebeveyninin hemen biberonu alıp çocuğun eline vermesi gibi.

Size bu keyifli sohbet ve önerileriniz için çok teşekkür ederiz Arzu Hanım…

Ben teşekkür eder çocuklarımızın hep güldüğü günler dilerim..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Editör: Haber Merkezi