Birçok hastalıkla benzer özellikler gösterdiği için fark edilemeyen Kronik Yorgunluk Sendromu, tek başına bir hastalık olarak kabul edilmese de, önemli hastalıkların belirtisi olabilir. Yaşam kalitesini düşüren ve günlük hayatı olumsuz etkileyen bu durum tedavi edilmediği takdirde daha büyük sorunlara yol açabiliyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ziya Ömer, “Kişilerin dinlenerek rahatlayamaması ve bu halin 6 aydan fazla sürmesi kronik yorgunluk olarak kabul edilmektedir” diyen Medical Park İzmir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ziya Ömer, “Bu kişilerde uykuya meyilli olma, evden çıkmak istememe, eklem, kas ve kemik ağrıları, hareketsizlik gibi etkiler görülür. Uykusuzluk ve yorgunluk hali kişinin iş, yaşam, sosyal, eğitim aktivitelerini engelleyici tarzda olabilir. Hafızada bozulma, konsantrasyon güçlüğü, ciddi baş ağrıları ve sabahları uykulu halin devam etmesi gibi etkenler kronik yorgunluğun belirtileri arasındadır” diye konuştu.

Halsizliğin üzerinde durulmayan bir durum olduğunu kaydeden Ziya Ömer, “Bu rahatsızlık genellikle gözden kaçan bir sorun olarak dikkat çekmektedir. Daha fazla eğitimli, çalışan ve gelir seviyesi yüksek olan toplum kesiminde etkili olmaktadır. Dinlenmeyle geçmeyen halsizlik durumunda, kronik yorgunluğun varlığı araştırılmalıdır. Düzensiz beslenme, aşırı hareketli yaşam tarzı, aşırı kilo, hormonal hastalıklar, alkol bağımlılığı, sistemik hastalıklar, kanser gibi etkiler nedeniyle halsizlik ve yorgunluk meydana gelebilir” diye konuştu.

Uzman Dr. Ziya Ömer, yorgunluk belirtilerinin ortadan kalkması için şunları önerdi:

“Her gün düzenli olarak kahvaltı yapın ve günde en az 2,5 litre su için. Dik oturun ve cep telefonunu mümkün olduğunca az kullanın. Haftada 2 gün balık tüketin, düzenli beslenin ve egzersiz yapın. Kafein, sigara ve alkolden uzak durun. Stres yaşamın bir parçası olsa da, stresin kontrol etmeyi öğrenin.”

Editör: Haber Merkezi