KOAH hastalığına dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından “Halk Bilgilenme Günü” düzenlendi. Etkinliğe Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Tıp Fakültesi Dekan ve Başhekim Vekili Prof. Dr. Cemil Gürgün, akademisyenler, hastalar ve öğrenciler katıldı. EÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı İlhan Vidinel Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte Prof. Dr. Alev Gürgün, Uzm. Dr. Funda Elmas Uysal ve Fizyoterapist Tolga Çapanoğlu katılımcıları bilgilendirdi.

Etkinliğin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Bugün Dünya KOAH günü. KOAH maalesef çağımızın en yaygın ve riskli hastalıklarından birisi. Bu hastalığın çeşitli sebepleri var. Hastalığın sebeplerinden biride tozlu, dumanlı ortamlarda çalışmak zorunda kalmak. Hepimizin bildiği gibi KOAH’ın en yağın sebeplerinden biri sigara bağımlılığı. 40 yaş üzeri sigara içen her beş kişiden birisi KOAH hastalığına yakalanmaktadır. KOAH zor bir hastalık ancak olumlu bir yanı var, tedavi etmek mümkün. Bu anlamda da erken tanı ve tedavi büyük önem taşıyor. Ege Üniversitesi olarak biz bu konuda halkı bilgilendirmeye devam ediyoruz. KOAH ile mücadelede esas olan onu yakından tanımak ve topluma daha çok anlatmak. Dileğim odur ki bu çabalar daha çok insanın yaşamına dokunacak ve KOAH ile mücadelede galip geleceğiz” diye konuştu.

'ÜLKEMİZDE 40 YAŞ ÜSTÜ HER 5 KİŞİDEN BİRİ KOAH'

Prof. Dr. Alev Gürgün, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunması sonucu hava yollarında ve akciğerlerde gelişen mikrobik olmayan iltihabın neden olduğu, hava yollarının daralması ve tıkanması ile sonuçlanan genellikle ilerleyici özellikte bir hastalık olarak biliniyor. KOAH, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmiyor. Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH bulunuyor. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvuruyor ve doğru tanı alabiliyor” dedi.

KOAH’ın temel nedenlerini sıralayan Prof. Dr. Alev Gürgün, “Kirli hava soluma sorunu, son 200 yılda sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan bir gerçek. Anne karnından itibaren gerek iç ortamlarda, gerekse dış ortamlarda solunan zararlı duman, gaz ve küçük parçacıklar nedeniyle KOAH oluşabiliyor. Tütün dumanı, termik santraller, fabrikalar ve trafikteki arabaların egzozlarından çevreye yaydıkları kirli hava, ısınma ve yemek pişirme amaçlı evlerdeki soba veya ocaklarda yakılan odun, tezek, ağaç kökleri ve kömürün dumanı ve tozlu dumanlı işyerlerinde soluduğumuz kirli hava hastalığa neden olan en önemli sebepleridir” diye konuştu.

'HAVAMIZI KORUYALIM KOAH’SIZ YAŞAYALIM'

KOAH’ın ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alev Gürgün, “Hastalık genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkmakta ve kendini uzun süreli nefes darlığı, öksürük, balgam ile gösteriyor. Bu belirtiler hastalık ilerledikçe artıyor. Hastalık spirometri diye adlandırılan basit bir ‘nefes ölçüm testi’ ile kolayca teşhis ediliyor. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurması. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, ortam havasının temiz tutulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli adımlardır. Gelecek nesillerimiz için herkesin el birliği içerisinde temiz hava ortamını sağlaması ve koruması gerekmektedir. Solunan ortam havasını temiz tutarak KOAH’tan korunabiliriz” dedi.

EGE AJANS

Editör: Haber Merkezi