İZ GAZETE - Giresun’da yaşlı bir hasta yakının ölümüyle sonuçlanan basında ve sosyal medyada başlayan linç kampanyası ardından hekimin açığa alınması ile ilgili yapılan basın açıklamasında "Olayı tüm boyutlarıyla araştırmadan sorgulamadan hükümler vermek, basın meslek ilkelerinin yok sayılmasıdır. Bu olay özelinde gazeteciliğin verdiği sınav mutlaka gözden geçirilmelidir." ifadelerine yer verildi.

Hekimler ve sağlık çalışanlarına yönelik yazılı ve görsel basında, sosyal medyada karşılaşılan kimi yayınlar ve paylaşımlar sağlıkta şiddeti özendiren, şiddet göreni suçlayıcı ifadeler içerdiğine dikkat çekilen açıklamada, şiddeti normalleştiren nitelikteki yayınların, hekimlerin onur ve saygınlıklarını zedeleyici, toplumun hekimlere duyduğu güveni sarsıcı öğeler içerdiğine vurgu yapıldı.

Açıklamada “Her gün polikliniklerde yüzlerce hasta bakmak zorunda bırakılan, nöbet sonrası izin kullanmadan 36 saat aralıksız çalışan, acil servislerin artan hasta yüküyle baş etmeye çabalayan hekimler %80’lere varan oranlarda tükenmişlik yaşamaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Programının uygulanmasından kaynaklanan sorunların sorumluları olarak hekimler ve sağlık çalışanlarının görülmesi kabul edilemez.” denildi.

ŞİDDETİ ÖZENDİREN, DOĞRULUĞU TARTIŞMALI YAYINLARDAN VAZGEÇİLMELİDİR!

Giresun’da yaşlı bir hasta yakının ölümüyle sonuçlanan basında ve sosyal medyada başlayan linç kampanyası, hekimin yargısız infazına ve görevden alınmasına neden olan olayla ilgili ifadelere de yer verilen açıklamada, "Hastayı görmeden, muayene etmeden ilaç yazılmaması, hastayı koruyan temel bir hekimlik değeri ve aynı zamanda bir kuraldır. “Kuralın Batsın Doktor Hanım” başlıklı bir yazının bir gazetede yer bulabilmesi sadece özveriyle çalışan, insanları yaşatmak için ant içmiş hekimlerin vicdanını yaralamamakta, kuralsızlığı tüm toplumun normali haline getirmek isteyenlere açıkça destek olmaktadır. Giresun’da yaşlı bir hasta yakının ölümüyle sonuçlanan ve hepimizi üzen bu olaydan sonra basında ve sosyal medyada başlayan linç kampanyası, hekimin yargısız infazına ve görevden alınmasına neden olmuştur. Olayı tüm boyutlarıyla araştırmadan sorgulamadan hükümler vermek, basın meslek ilkelerinin yok sayılmasıdır. Bu olay özelinde gazeteciliğin verdiği sınav mutlaka gözden geçirilmelidir.” şeklinde ifadelere yer verildi.

“ETİK KURALLARINI BENİMSEMİŞ SAĞLIK HABERCİLERİ…”

Açıklamada ayrıca sosyal medyanın yanlış bilginin yayılmasına aracılık ettiğinin altı çizilirken “Televizyon yayınlarının da şiddet kültürünün yeşertilmesi ve yerleşmesinde önemli etkilerinin bulunduğu bilinmektedir. Bu kültürün yarattığı olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması, toplumu kuşatan şiddet politikalarına son verilmesi ve caydırıcı hukuk kurallarının kararlılıkla uygulanmasıyla mümkün olabilecektir. Görevlerini sağlık muhabirliğinin etik kurallarına uygun yapan sağlık habercileri, kamusal bir hizmet olan sağlık hizmetini bütünleyen temel unsurlardan biridir. Sağlık habercileri ile sağlık alanında görev yapan mesleklerin etkin işbirliği, halkın sağlıklı haber alma hakkına katkıda bulunacaktır.” denildi.

“SORUMLU VE İLKELİ DAVRANMAYA DAVET EDİYORUZ”

Açıklamada şu şekilde sonlandırıldı;

“Biz hekimler mesleğimizi yaparken hastalarımıza yeterli süre ayırmak ve güvenli ortamlarda çalışmak istiyoruz. Basının bir olayı haberleştirmeden önce bizimle konuşmasını ve sağlık haberlerinin sağlık muhabirleri tarafından yazılmasının daha doğru olacağına inanıyoruz.”

“Ege Bölgesi Tabip Odaları olarak, hekimleri derinden yaralayan, basın meslek ilkeleri ile bağdaşmayan yayınları onaylamıyor, tüm basın mensupları ve sosyal medya kullanıcılarını sorumlu ve ilkeli davranmaya davet ediyoruz.”

Editör: Haber Merkezi