ASYA YAŞARİKİZ/İZGAZETE Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 26 Mart’ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre Türkiye’de 3 bin 629 yurttaşa Kovid-19 tanısı konuldu, hayatını kaybeden yurttaş sayısı ise 75'e yükseldi.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de Koronavirüs taşıyıcılığı olan ve risk altındaki bireyler ve hastalarla karşılaşan ilk ekibin içinde, en ön sırada görev yapan grup hemşireler. Türk Hemşireler Derneği (THD) İzmir Şube Başkanı Uzman Hemşire Ebru Melek Benligül ile hemşirelerin salgın günlerindeki sorunlarını ve taleplerini konuştuk.

22 yıllık hemşire olan Ebru Melek Benligül, kurumlarda Kovid-19’la mücadelede en önde yer alan meslektaşlarından birçok geri bildirim aldıklarını ve bu geri bildirimlerle ilgili çalışamlar yapılması gerektiğini söyledi.

‘HEMŞİRELER DE OLMALI’

Kovid-19 salgın mücadelesi kapsamında sağlık hizmetlerinin organizasyonu, işleyişi, sorunları önleme, sorunlarla baş etme, bakım, sağlık eğitimi ve tedavi gibi hizmetlerde 200 bini aşan sayıyla sağlık ekibinin büyük çoğunluğunu oluşturan; sahada, klinik ve akademik alanda hizmet veren hemşirelerin Koronavirüs Bilim Kurulu’nda yer almadığına dikkat çeken Benligül, hemşirelerin Bilim Kurulu’nda yer almasının elzem ve faydalı olduğuna dikkat çekti.

Sağlık Bakanının sağlık çalışanlarının tamamına yönelik ek ödemelerinin 3 ay boyunca tavandan yapılacağını ve 32 bin sağlık personelinin ataması yapılacağını açıkladığını ancak ülkemizin hem maddi hem manevi olarak zor günlerden geçtiği bu dönemde ek ödemelerle sağlık çalışanlarının sorunlarının gündeme getirilmesini doğru bulmadıklarını söyleyen Benligül şöyle konuştu; “Evet, hemşire maaşları son derece yetersiz, özlük hakları ile ilgili ciddi sorunlarımız var, döner sermaye uygulamasının adaletsiz olduğunu düşünmekteyiz, bununla beraber sağlık hizmetlerinde performans uygulamasının bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz. Ancak dünya ve ülke olarak bir savaşın içinde olduğumuzun farkındayız. Bu ölümcül savaş bitmeden toplumumuzun her bir bireyi sağlığına kavuşmadan bizler sorunlarımızı konuşmayı doğru bulmuyoruz. Bizler toplumun bir ferdi olarak, bu ülkenin okullarında bu toplumun kaynakları ile eğitildik. Hemşirelik eğitimimizde, toplum sağlığını en öne koymayı, insanı en yüce değer olarak kabul etmeyi öğrendik.”

ANKET YAPILDI

Hemşirelik mesleğinde yaşamı kutsal kabul ettiklerinin altını çizen Benligül, yaşanan bu süreçte talepleri olduklarını söyledi. Alanda çok sayıda kurumda çalışan hemşirenin kişisel koruyucu ekipmana ulaşmada ciddi sorun yaşadığına dikkat çeken Benligül, eksiklikler ile ilgili Türk Tabipler Birliği’nin 23 Mart itibari ile 1820 sağlık çalışanı tarafından yanıtlanan anket rakamlarına dikkat çekti.

“Ankette, sağlık çalışanlarının %38’nin eldiven, %52’sinin önlük forma, %60’nın maske, %71’inin tek kullanımlık önlük tulum, %74’ünün siperlik gözlük ya da koruyucu gözlük, %78’inin N95 maske bulmada sorun yaşadıkları bildirildi. Alanda en önemli problemlerin başında kişisel koruyucu ekipmana ulaşma sorunu yer alıyor. Bununla beraber sağlık çalışanlarının istihdamının arttırılması sahada çalışanların aşırı yorgunluk nedeniyle hasta güvenliğini riske atmalarının önüne geçecektir.” diyen Benligül, bugüne kadar kaç sağlık çalışanına Koronavirüs testi yapıldığını bilmediklerini ve bu durumdan endişe duyduklarını belirtti. Test yapılmadığı için hastalığın diğer sağlık çalışanlarına, hastalara ve sağlık çalışanlarının sosyal çevresine yayılmasını kolaylaştıracağının altını çizen Benligül, “Sağlık çalışanlarının düzenli testlerinin yapılması, hastalarla temas halinde bulunan ve enfekte olma olasılığı yüksek olan sağlık çalışanlarına ne kadar sıklıkta test yapılacağına dair kesin protokollerin yayımlanması ve bunlara uyulmasını bekliyoruz. Korunmasız temaslı Kovid-19 bulaştığı düşünülen sağlık çalışanlarına test yapılması ve bu sağlık çalışanlarının yakından izlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Bununla beraber iş dönüşü ya da nöbet çıkışında virüsü yaşadıkları yerlere taşıyabilir. Bu risk son derece yüksek.” şeklinde konuştu.

PSİKOSOSYAL DESTEK

Salgın sürecince sağlık çalışanlarının ücretsiz konaklayabileceği otel ya da geçici mekanların sağlanması gerektiğine dikkat çeken Benligül, İtalya’da bir hemşirenin kendisinde Koronavirüs tespit edildikten sonra bu virüsü yayma endişesi ile intihar ettiğini de hatırlatarak, sözlerini “Her kurumda ve her ilde sağlık çalışanlarının yararlanabileceği psikososyal destek birimlerinin oluşturulmasını istiyoruz. Günümüzde virüsle savaş sadece fizyolojik değil psikolojik de bir savaş. Bu psikososyal desteğe olan ihtiyacın artacağını düşünmekteyiz. Biz THD olarak tüm sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu ekipmanlarını da içeren sağlıklı çalışma koşullarının sağlanmasını umuyoruz bu süreci hep beraber en az zararla atlatacağımıza inanıyoruz.” ifadeleri ile sonlandırdı.

Editör: Haber Merkezi