İzmir’de KHK’lerle kapatılan hastanelerin, Kamu Hastaneler Birliğine devredilmesiyle sağlık çalışanlarının iş yükü arttı. Çünkü, devredilen hastanelerin tüm personellerine görevden el çektirildi. Yerlerine her hangi bir atama yapılmadı. Tüm işler kamu hastanesi personeline kaldı.

Kapatılan hastanelerde görevlendirilen sağlık  emekçilerinin insan sağlığını gözeterek fedekarca çalıştığını kaydeden SES İzmir Şube Eş Başkanı Rukiye Çakır, sağlık çalışanlarının insanca yaşam koşullarının sağlanmasını istedi.

15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin ardından çıkarılan OHAL Kararnameleri ile İzmir’de Şifa Üniversitelerine bağlı sağlık merkezlerine, bağlı olduğu vakfın Gülen Cemaatiyle ilişkisi olduğu gerekçesiyle el konuldu. İlk olarak bu hastanelerde çalışan binlerce sağlık emekçisi haklarında yürütülen soruşturmalar daha başlamadan işlerinden edildi. Kapatılan hastaneler ise İzmir Kamu Hastaneleri Birliği Kuzey Sekreterliği’ne bağlı hastanelere devredildi.

Şifa Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Bornova Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin ek binası, Bornova Şifa Üniversitesi Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ek binası, Basmane Şifa Üniversitesi Tıp Merkezi, Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin ek binası, Karşıyaka Şifa Üniversitesi Tıp Merkezi ise Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi’nin ek binası oldu. Şifa Hastanelerinin kapatılan bu sağlık merkezlerine, devredildikleri hastanelerin sağlık emekçileri görevlendiriliyor.

Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çalışan bir sağlık emekçisi bir gün kendi hastanesinde ertesi gün ek binada görevlendirilebiliyor. El konulmanın üzerinden neredeyse 3 ay geçmiş olmasına rağmen yeni atamaların tarihi henüz belli değil.

‘ESKİ KAPASİTE İLE ÇALIŞILMASI İSTENİYOR’

Konuyu Evrensel'den Metehan Ud'a değerlendiren SES İzmir Şube Eş Başkanı Rukiye Çakır, OHAL ilanının ardından sağlık alanındaki sorunların daha da büyüdüğünü vurguladı. Aynı zamanda Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan Çakır,  “Kamulaştırılan hastanelerde sadece bina devralındı ve o hastanenin eski kapasite ile çalışması isteniyor. Sağlık çalışanların iş yükü ve üzerindeki stres artmış durumda ve de yarın hangi hastaneye gideceğini bilmiyor. OHAL’le birlikte bu geçici görevlendirmeler artmış durumda” diye konuştu.  

SAĞLIK HİZMETİNİN KALİTESİ DÜŞÜYOR

OHAL’le birlikte bütün kamu çalışanlarının izinlerinin geçici olarak dondurulduğunu hatırlatan Çakır, sağlık emekçilerinin şimdi de iş yükü nedeniyle izin alamaz durumda olduğunu kaydetti. Sağlık çalışanının iş yükünün artmasının sağlık hizmetinin kalitesinin de düşmesine neden olduğuna dikkat çeken Çakır,  “Buna rağmen sağlık çalışanları can hıraş bir şekilde insan sağlığını ve yaşam hakkını gözeten bir yerde son derece fedekarca çalışıyor. Sağlık çalışanları tükenmişlik yaşıyor. Diğer taraftan bunun ekonomik olarak karşılığını alamıyoruz. Her geçen gün de hem hastamız hem de iş yükümüz artarak devam ediyor” diye ekledi.

3 AYDA YENİ ATAMA YAPILMADI

Konuyla ilgili yetkililerle görüştüklerini ancak bir sonuç alamadıklarını kaydeden Çakır, “ ‘Biz bunları çözmeye çalışıyoruz, talepte bulunduk’ diyorlar ama gelin görün ki 3 ay geçti yeni atama yapılmadı” dedi. Bu durumun belirli bir yaş aralığındaki çalışanları zorunlu olarak emekliliğe sevkettiğini de vurgulayan Çakır, “Biz hem sağlık çalışanı arkadaşlarımızın hem de hastalarımızın hiç bir şekilde mağdur edilmesini istemiyoruz. Yapılacak şey son derece basit. Dışarıda çok sayıda sağlık çalışanı işsiz bekliyor. Biliyoruz, çok hızlı çıkan KHK’lerle insanlar üzerinde tahakküm kurulabiliyor. Söz konusu sağlık ve yaşam koşulları olduğunda tam tersi uygulamalarla karşı karşıyayız. Bir an önce sağlık çalışanlarının insanca çalışma koşulları sağlanmalı ve üzerlerindeki baskı ve mobbing son bulmalıdır” dedi. Çakır, son olarak açığa alınmış meslektaşlarının da tekrardan işlerine geri dönmesini istedi.

Editör: Haber Merkezi