2018’in sonuna kadar dünyada yeni teşhis edilen kanser vakalarının yüzde 11.6’sının meme kanseri olacağı öngörülüyor. İzmir Sağlıkta Kalite Derneği (SAĞKAL) Başkanı Op. Dr. Cüneyt Tuğrul, kendi kendine meme muayenesi yaşının 35 değil 18 olduğunu belirtti, “En genç meme kanseri hastası 15’indeydi” dedi. Tuğrul, kadınların hayatını dışarıdan etkileyen kimyasalların da tehdit olduğuna dikkat çekti.

BÖCEK İLAÇLARI

Yüksek doz doğum kontrol haplarının yanı sıra böcek ilaçları gibi bazı kimyasalların da meme kanserine yol açtığını aktaran Tuğrul, “Karıncalar çimleri yemesin diye ilaç atıyoruz sonra bu çimenlere çıplak ayaklar ile basıyoruz. Bu yapılmamalı. Bitkilere atılan böcek ilaçlarının, bitkiler toplanmadan en az 20 gün önce atılması gerekiyor. Bu kurallara uymuyorsanız, yediğiniz gıdada böcek ilacı alıyorsunuz demektir. Bunlar hem kadında hem erkekte aynı etkiyi yaratıyor. Ama asıl çocukların biyolojik yapısında probleme neden oluyor. Doğaya atılan plastik poşetler de doğada bozulmuyor ama doğal kirlilik meydana getiriyor. Güneş etkisi ile bozulup parçalanıyor ve bünyelerinde zeno östrojenleri içeriyorlar” dedi.

SUDAKİ PİSLİK

Pet şişedeki suyun güneşte kalması halinde bunun içilmemesi gerektiğini söyleyen Tuğrul, “Doğaya plastik poşet atmayın. Deniz kıyısında bıraktığınız poşetler, denize karışıyor. Attığınız poşet doğada parçalanıyor ve zeno östrojenlere dönüşüyor. Siz bir hafta sonra suya giriyorsunuz, çocuğunuzu o suya sokuyorsunuz. Aslında su temiz. Ama artık içinde östrojenler var. Bu çocuklarda erken gelişmeye neden oluyor. Kadınlarda meme kanserine neden oluyor. Erkeklerde de sperm azalması, üreyememe ve cinsel sorunlara neden oluyor” diye konuştu.

CUMHURİYET 

Editör: Haber Merkezi