Cumhuriyet Halk Partisi'nden geçtiğimiz dönem İzmir 2. Bölge milletvekili adayı olan Dr. Ülkümen Rodoplu, geçtiğimiz hafta rahatsızlanan eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın sağlık durumuyla ilgili bir yazı kaleme aldı. Beyinde pıhtı atmasının nedenleri, belirtileri ve tedavi seçeneklerine dair açıklamalarda bulunan Rodoplu, "Elbette ayağa kalkması ve eskisi gibi olması en büyük beklentidir. Ancak, 79 yaşına gelmiş bir kişi olduğu düşünüldüğünde geçirdiği tablo ve girişimler nedeniyle beyin hasarı görme olasılığı vardır." dedi.
İşte Dr. Ülkümen Rodoplu'nun 'Deniz Baykal iyileşir mi?' başlıklı yazısı:
"Geçtiğimiz hafta Deniz Baykal tüm ülkenin gündemine oturdu.
Bu sefer, yaptığı bir açıklama veya sürpriz görüşme talebiyle değil, sağlık durumuyla ilgili olarak gündeme geldi.
Önce yurtdışında, yüksek ateş nedeniyle hastanede gözetim altında tutulduğu duyuldu.
Ardından, Türkiye’ye döndükten kısa bir süre sonra “inme” şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.
İlerleyen saatlerde, Deniz Baykal’ın hastalığının beyin damarlarında pıhtı atması sonucu geliştiği açıklandı.
Bu satırların kaleme alındığı saatlere kadar sayın Baykal toplam üç kez ameliyat oldu. Beyinde oluşan kanama ve ödem bu girişimlerle düzeltildi.
Bu üç girişimden sonra şimdi, nefesler tutuldu ve iyileşmesi için iyi dilekler, umut dolu sözler başladı.
BEYİNDE PIHTI ATMASI
Beyin ve kalbi besleyen ana damarlarda biriken yağın neden olduğu pıhtı atması, halk arasında “inme” olarak bilinmektedir ve felce yol açar.
Kan hücrelerinin bazı nedenlere bağlı olarak damar içinde oluşturduğu pıhtı, damar duvarına yapışıktır. Bu pıhtı damar duvarından koparsa, kan dolaşımına karışarak beyinde pıhtı atmasına neden olabilmektedir. Beyin dışında kalp, akciğer böbrek ve bacaklarda da pıhtı atması oluşabilir. Bu tablo, kalp ve akciğeri besleyen damarları tutarsa ölümle sonuçlanan ciddi sonuçlar doğurmaktadır.
BEYİNDE PIHTI ATMASI NEDENLERİ
Uzun süreli yolculuk yapan kişilerde hareketsizlik nedeniyle beyinde pıhtı atması sık görülen bir rahatsızlıktır. Uzun süre hareketsiz kalmak, bacaklarda kan toplanmasına ve buna bağlı olarak toplardamarda pıhtı oluşup; bu pıhtının kopması halinde kan dolaşımı yoluyla beyinde pıhtı atmasına neden olur. Daha önce kalp krizi geçiren kişiler, kalp kapakçığı hastalığı olan kişiler, kalpte ritm bozukluğu yaşayanlar, ileri yaş gurubundakiler ve genetik yatkınlığı olanlardır. Televizyon ve internet başında uzun süre hareketsiz kalmak da, beyinde pıhtı atmasına zemin hazırlayabilir. Ortopedik cerrahi tedavi olan ve uzun süre hastanede hareketsiz yatan kişiler de ciddi risk altındadır.
BEYİNE PIHTI ATMASI BELİRTİLERİ
- Beyine pıhtı atması sonucu beynin konuşma merkezine giden damarlar tıkanırsa kişi konuşma yetisini kaybedebilir.
- Kolu ve ayağı oynatan merkez damarlarında pıhtı atması gerçekleşirse kişinin eli ayağı tutmaz ve düşer. Bunun sonucunda halk arasında bilinen ismi ile felç ve inme oluşur.
- Göz damarlarına pıhtı atması sonucu kişi görme yetisini kaybedebilir.
TEDAVİDE NELER YAPILIR ?
Pıhtı atmasının vereceği hasar, acil müdahale ile azaltılabilir. Beyine pıhtı atması durumunda müdahale geciktikçe pıhtının miktarı ve hasar düzeyi artar. Beyine pıhtı atması teşhisi ile gelen hastaya ilaç tedavisi uygulanarak oluşan pıhtı eritilir. Bu şekilde pıhtı ortadan kaldırılır. Geç müdahalede ilaç etkili olmaz. Son olarak eğer hiçbir yöntemden sonuç alınmazsa cerrahi operasyon ile pıhtı alınabilir.
NASIL TANINIR ?
Aniden düşen, bayılan, denge kaybı ve fonksiyonlarında anormallik olan bir kişi görürseniz, hareket ettirmeden ve sarsmadan 112 Ambulans’a haber verin. Beyine pıhtı atması sebebiyle rahatsızlanan bir kişinin hayati tehlikesi olabileceğini göz önünde bulundurularak vakit kaybetmemek gerekir.
BAYKAL İYİLEŞİR Mİ ?
Elbette ayağa kalkması ve eskisi gibi olması en büyük beklentidir. Ancak, 79 yaşına gelmiş bir kişi olduğu düşünüldüğünde geçirdiği tablo ve girişimler nedeniyle beyin hasarı görme olasılığı vardır. Baykal, sağlığına dikkat eden, düzenli spor yapan, sağlıklı beslenmeye özen gösteren bir birey olması nedeniyle bu ağır tablo ile mücadele edebilecek yapıya sahiptir. En büyük avantajı budur. İyi bir bakım ve takip ile çok az hasarla yaşamının bundan sonrasını sürdürmesi en büyük dilek olmalıdır. Yurtdışı seyahati sırasında ateşlenme nedeniyle gittiği hastanede neden ayrıntılı inceleme yapılmadığı, seyahate izin verildiği de ayrıca, sorgulanmalıdır."
