Yeme bozukluğunun çok çeşitli alanları olduğunu ve psikiyatrik bir bozukluk olarak geçtiğini kaydeden Hanife Kara, “Birçok farklı yeme bozukluğu var, kişiye göre bakarak incelenmesi gereken bir alan. Kas geliştirme yeme bozukluğu, gece yeme bozukluğu gibi birçok farklı çeşidi bulanabiliyor. Belirtileri hangisi olduğuna göre değişir mesela gün boyu hiçbir şey yememe dahi olabiliyor. Bizim fark etmediğimiz altta yatan başka sebepler olabiliyor. Bizim vücudumuzda mutsuzluk ya da mutluluk veren biyokimyasallar var, biz bunu tamamlayamadığımızda yemekle gidermeye çalışıyoruz. Yemekle duygusal bir bağ kuruluyor böyle olunca. Bu konuda psikiyatrist, diyetisyen, doktor birlikte çalışıyor. Tabi ki ilk önce kişinin bunu kabul etmesi ve farkında olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Aşırı yeme bozukluğunun, kişisel duygusal olarak sıkıntısı olduğu durumda psikolojik olayı yemekle bağdaştırmasından kaynaklandığını ve açlıkla değil duygusallıkla yemek yemekten oluştuğunu söyledi. Anoreksiyayı ve daha çok kız çocuklarında görülmesinin sebeplerini de anlatan Kara, “Sosyal medya etkisi, kendini zayıf görme takıntısı, algı gibi durumlarda kişi gerçekten hiçbir şey yemiyor. Aslında çok yiyormuş gibi düşünüyor. O farkındalığa ulaşması bizim için önemli. Bu durum besin almadığı için şoka hatta ölüme kadar gidebiliyor” dedi ve aile zoruyla gelenlerin dahi olduğunu söyledi. Kara, bulimia hastalığını da anlattı.

Editör: Haber Merkezi