İZ GAZETE- Tuğçe Kaş ve Hanife Kara’nın sunduğu Biz Bize Sağlık’ta diyabet hastalığının belirtileri ve tedavisinde nelere dikkat edilmesi gerektiği konuşuldu.

Diyabetin çok yaygın bir hastalık olduğunu söyleyen Hanife Kara, “Obezite günden güne yayıldığı için diyabet de artıyor. Diyabet dediğimizde aklımıza şekerle bağlantılı olduğu geliyor ama farklı tipleri var. Vücudumuzda üretilen insülin hormonunun fazla ya da eksik olduğu durumda kandaki şekeri dengeleyemiyoruz. Böyle durumda diyabet çıkıyor karşımıza” dedi.

İlk belirtilerini sıralayan Kara, “Kişi yüksek bir kilodaysa tip 2 diyabet şüphesi daha fazladır. Ağız kuruluğu varsa, çok fazla su içme ihtiyacı hissediyorsa, halsizlik gibi durum varsa ve sürekli bir tatlı yeme isteği varsa burada diyabetten şüphelenebiliyoruz. Tabii tip 2’den bahsediyorum” diye konuştu.

‘RAHATSIZLIKLAR BİRBİRİNİ TETİKLİYOR’

Diyabetin kontrol altına alındığında bazı hastalıkların da ortaya çıktığını belirten Kara, “Vücutta fazla yağlanma, kilo varsa diyabet görülme olasılığı fazladır. Diyabet görüldüğü zaman fazla kilonun getirdiği kolesterol, kalp damarlarındaki tıkanıklık, yağlanma gibi birçok kronik rahatsızlığı da beraberinde getirebiliyor. Psikiyatrik rahatsızlıklar da buna dâhil. Vücut bir bütün olduğu için tüm rahatsızlıklar birbirini tetikliyor” dedi.

‘KADINLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR’

Kara, diyabetin yaygınlaşmaya başladığını ve yaş olarak sınırlandırmamak gerektiğini söyledi. Risk grupları hakkında konuşan Kara, “Kadınlarda daha çok görüldüğü gözlenmiştir. Bu da kadınların daha düzensiz ve karbonhidrat ağırlıklı beslendiğini gösteriyor. Dağılıma baktığımızda 45-50 yaş ağırlıklı görülmektedir. Ama bu gençlerde görülmediği anlamına gelmiyor. Tamamen kişinin beslenme ve genetiğiyle doğru orantılı” şeklinde konuştu.

Diyabetin 2’ye ayrıldığını ifade eden Kara, “Genel olarak tip 1 ve tip 2 diye ayırıyoruz ama bir de gebelikte görülen gestasyonel diyabet dediğimiz bir tür var. Tip 1 genellikte çocuk yaşlarda görülen ve kalıtsal olan, tip 2 ise ileri yaşlarda gözlemlenen hastalıktır” dedi.

Diyabette diyet sürecine de değinen Kara, “Özellikle karbonhidrat sayımı dediğimiz bir yöntem var. Hastaya günlük ne kadar karbonhidrat aldığını öğreniyor. Buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Bir de Omega 3 ve 6 yağlarını kullanmaları gerekiyor. İşlem görmüş ya da trans hiçbir yağı tüketmemek gerekiyor” diye konuştu.

‘ÇOCUKLARDA TESPİT ETMEK ZOR OLABİLİR’

Çocuklarda görülen diyabetin farklı belirtileri olabileceğini dile getiren Kara, “Çocuklarda tespit etmek biraz daha zor olabiliyor. Eğer çocuk gereksiz çok su içiyorsa, yine aynı şekilde semptomlar gözleniyorsa, kronik bir halsizlik, yorgunluk gözleniyorsa tip 1 diyabetten şüphelenebiliriz. Ama hiç beklenmeyen, kişiden kişiye değişen durumlarla da karşılaşabiliyoruz. Bunu test etmek için ara ara tahlillerin yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.  

‘BESLENMEYE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR’

Özellikle salgın sürecinde belli bir beslenme düzeni gerektiğini sözlerine ekleyen Kara, “Diyabet hastaları öğünleri atlayarak kan şekerlerinin düşmesine izin vermemesi gerekiyor. Bağışıklık güçlendirici meyveleri tüketmek gerekiyor. Ancak bunlarda şeker olduğu için meyveleri tek tüketmemek gerekiyor. Çinko desteği alabilirler. D vitamini çok düşük seviyelerdeyse yine takviye alabilirler. En az 2 buçuk-3 litre su içmek vücudun savunma sisteminin birinci basamağı diyebiliriz” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi