Ülkenin tüm birikimlerini, değerlerini, yaşam alanlarını yağmalıyor, talan ediyorlar. Elbette doğal politik tavırlarıdır bu. Cumhuriyete karşı rövanşı alma çabalarındalar ve aldılar da. Ne istediler de elde edemediler ki?

Bülent Ecevit’ in Danıştay 6. Dairesinin 1997 yılındaki Bergama Ovacık altın madeni kararının arkasından dolanmasıyla yolları açılmış oldu. Bir tane kazanılmış da yargı kararı uygulanarak sonlandırılmış ekolojik yıkım yatırımı örnekleyebilir misiniz? Kazandık ve durdurduk dediğiniz o vahşi yatırımları ekonomik nedenleriyle ertelenmiş ve kuluçkaya yatırılmışlardır. Örneğin İzmir Körfez Geçiş Projesi!

Sermaye planlı ve sabırlıdır, bekleyebilir. Bekleyemeyeceği yatırımları da “siz isteseniz de istemeseniz de yapacaklardır!” Öyle haykırmıyorlar mı? “Ülkeyi pazarlamakla görevli olduğunu...” açıklamadı mı göreve getirildiği ilk günlerinde.

Sadece Çeşme Turizm Projesi değil böylesi çokça yatırımları var. Gökova’da koy mu bıraktılar sahiplenmedikleri? Sulak alanlar, ormanlar, zeytinlikler...

Sadece “Beşli Çete” dediklerinizle yapmıyorlar ki bunları. Şimdi “Altılı” oynuyorlar. Kazanmağa şartlanmışlar! Sermaye zaten kazanmak ve böylece büyümek zorundadır. Bugünkü iktidarla olmuyorsa, yine kazanmak için “Altılı” oynarlar.

Altılar’ın ve çevrecilerin sayesinde egemenliklerini sürdürüyorlar!

Anayasaya aykırı oy veren, tüm savaş tezkerelerine desteğini esirgemeyen, Yenikapı Fatihi parti mi kurtarıcımız olacak? Beyaz Toroslar’ı ile infaz ve kayıp timlerini yöneten, Fatsa maskelileri ile solcu avı yapanlar mı umudumuz? Cumhuriyetin tüm sanayi ve ekonomik kazanımlarını Ekonomiden Sorumlu iken peşkeş çekenlerin partisi olumlu ne yapacak da umudumuz olsun? Onurlu Yalnızlık politikalarıyla ülkenin dış politikasını acınacak hâle düşürenlerle yol alınarak nereye varılabilir ki? Sivas Madımak yangınının eylemcilerine, “Gazanız mübarek olsun!” diye moral veren Büyükşehir Belediye Başkanının partisi, şimdi sizin umutlarınızı ve morallerinizi yükseltiyor mu?

Siz zavallı çevreciler! Hepiniz oradaydınız. Go-kart pistinde zeytin mücadelesindeydiniz. Çeşme işbirlikçisi, turizmci Büyük Başkanınızın etrafında afiş, pankart ve dövizlerinizle alkış, birlikte fotoğraf çektirme yarışındaydınız. Ne de güzellemelerle paylaşımlar yaptınız. Hani Kültürpark’ı ondan koruyordunuz? Hani Çeşme Yarımadasını sermayenin talan ve yağmasına bırakmayacaktınız?

Gelin, çevreciliği terk edin ve ekolojist olun! Bırakın onun bunun politik payandası olmayı da doğadan ve ülke halkından yana olun! İkiyüzlüleri fark edin artık!

Ve bilin ki, bu işler sivil toplum örgütleriyle çözüme kavuşturulamaz. Siyasal partisi olmayan halklar kazanamazlar! Beşli, Altılı değil sağlam ve tek cephe olunmalı!