VEDAT ARAZ/İZ GAZETE - Zeynep Altıok Akatlı, ülkede gitgide artan kadın cinayetlerine yönelik konuşarak, "Çok acı bir süreç içerisindeyiz. Sürekli artan bir kadına şiddet ve kadın cinayetleri söz konusu. Aslında neden arttığını konuşmak gerek. Din sömürüsü üzerinden kadının toplumdan çekmek isteyen iktidar anlayışını tartışmalıyız. Sosyal medyada yazılan çizilen şeylere baktığımda aklım almıyor. Nasıl bu kadar vicdansız olunur? Nasıl insanlar bu kadar taraflanmış olabilir? Aslında burada iktidarın bizi kutuplaştırmasına yönelik toplumsal bir bakış var. Bilinçsizlik ile karşı karşıyayız. Bununla mücadele etmemiz gerekiyor ve bu sadece kadınlara düşen bir şey değil. Her şeyden önce laik bir Türkiye’nin, çağdaş bir yaşam biçiminin ve eşit yaşam hakkının öncelendiği sahici bir demokrasiye ihtiyacımız var. Dolayısıyla iktidara yapabileceğimiz çağrı sadece istifa olabilir” ifadelerini kullandı.
‘KADINLARI HEDEF ALAN ANLAYIŞLA AYNI’
Sivas davasının zaman aşımına uğraması hakkında konuşan Akatlı, “Orada aydın bir toplum hedef alındı. Aynı zamanda bir çocuk katliamı da maalesef. Ama Sivas bir ilk değil. Geçmişte Çorum’dan, Maraş’tan alınan öfkenin yöneltildiği bir katliamdı. Son da olmadı. Bu bir anlayış aslında, az önce konuştuğumuz kadınları hedef alan anlayışla aynı anlayış. Kendinden olmayan, kendi gibi olmasını istediği kişileri eğer hizaya sokamazsa baskıyla, zulümle, zorlamayla istediği kalıpların içine sokamazsa fiili olarak hapis ettiği zamanlarda bu öldürümlere olanak sağlayan bir anlayıştan bahsediyor ve buna karşı mücadele ediyoruz: Hem dava üzerinden hem de toplumu aydınlatmak adına mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR TAHAMMÜLSÜZ’
Geçtiğimiz ay, ODTÜ’lü öğrencilerin ‘Tayyipler Alemi’ karikatürünü paylaşmaları sebebiyle gözaltına alınmasına ilişkin attığı tweet sebebiyle ‘Cumhurbaşkanı’na Hakaret’ suçlamasıyla Urla Adliyesi’nde sanık olarak hakim karşısına çıkan Zeynep Altıok, bu konuya yönelik şöyle değerlendirmede bulundu:"İktidar çok fazla tahammülsüz halde. Bütün kavramların içini boşaltan hükumet, hakaretin de içini boşaltıyor, neyin hakaret olduğu da artık gülünç hale geldi. Bu iktidarın kendine olan özgüvensizliği ile de alakalı. Kim beni beğenmiyorsa cezalandırayım, kim beni eleştiriyorsa hukuk sopası ile hizaya sokayım gibi. Kendi gücünden endişesi olan bir iktidar var aslında. Yaptığı işe, dağıttığı adalete, sunduğu hizmete güvenemeyen çünkü bunların hiçbirine veremeyen bir iktidar her türlü eleştiriye de kıyıcı ve yıkıcı yaklaşıyor. Bu süreçte ben de milyonlarca kum tanesinden biriyim”
