TUGAY CAN / İZ GAZETE - Bornova Belediye Başkan aday adaylığı için dosya teslim eden ilk aday olan Ethem İnal gazetemize konuştu.

Yaklaşan yerel seçim süreci ve yerel yönetimlere dair önemli açıklamalarda bulunan İnal, 2014 yılından bu yana Bornova Belediye Meclis Üyeliği görevini, 2016 yılından bu yana da Meclis Grup Sözcülüğü görevlerini yürütüyor. Siyasete giriş nedenini “Belli hedeflerle değil de genel sorunlarına çare bulabilmek adına yığınların içerisinde bir birey, bir dava adamı olabilmek için siyasete başladım.” şeklinde açıklayan İnal, ayrıca 2007 yılından bu yana Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yapıyor.

Gazetemize yerel seçim süreciyle ilgili özel açıklamalarda bulunan İnal, öğrenci şehri Bornova'da ulaşılabilir bir belediye başkanı olacağını söyledi. Belediye yönetiminde tecrübeye sahip olduğunu kaydeden İnal ayrıca “Belediye kar edecek bir kurum değildir. Tasarruf lüksten olur. Belediye hizmet edecek bir kurumdur.” diye konuştu.

‘BORNOVA’YI SOKAK SOKAK BİLİYORUM’

Bornova’ya aday adayı olmanızda etkili olan faktörler nelerdir?

Kitlelerin içerisinde, örgütlü mücadelenin içerisinde olmak için siyasete başladım. Ama yaptığımız çalışmaların ardından çeşitli talepler de geldi. Siyaseti, bir çağrı arama yarışı olarak gören, yedi gün yirmi dört saat sokakta olan bir siyasetçiyim. Bornova’yı dinamiklerini biliyor ve bu konular ile ilgili her zaman kafa yorup, fikir üretiyorum. Çevremizde bunu görmüş ki, siyaset yaptığımız arkadaşlarımızdan, partimizin örgütünden ve Bornova halkından ciddi bir teveccüh ile karşılaştık. Akabinde Belediye Başkanlığı için aday adaylığı dosyamızı alıp sürece başladık. Çalışmalarımızı bir üst seviyeye taşıyıp, elimize bütçemiz ile yön verebileceğimiz, vizyon projeleri hazırlamak istiyoruz. Biz Belediye başkanlığını insanlara daha iyi hizmet edebileceğimiz bir araç olarak görüyoruz. Hem partimize hem Bornova’mıza hem de büyük kitlelere hizmet etme konusunda belediye başkanlığı bizim için bir araçtır.

‘BORNOVA HALKI SOSYAL BELEDİYECİLİK TECRÜBESİNE SAHİP’

Sizce Bornova’nın çözülmesi gereken en büyük problemi nedir?

Bornova uzun zamandır sosyal demokrat belediyeler tarafından yönetiliyor. Bunun Bornova için şans olduğunu düşünüyorum. Bornova halkı, sosyal belediyecilik anlayışının projelerini görüyor ve biliyor. Ayrıca bunu uzun süredir takdir ediyor. Partiler değişse de sosyal demokrat anlayış hiç değişmiyor. Meseleye, bizim çok güzel artılarımız var diye bakıyorum. Mesela ‘Belgem Projesi’, ‘Dost Market Projesi’, ‘İbadethane Temizliği’ gibi Bornova Belediyesi’nin vatandaş adına, sosyal belediyecilik anlamında demokrasinin ilkelerini taşıyan birçok projesi mevcut. Bu projelerin ardından da yapılabilecek birçok şey var. Bornova sürekli gelişmekte olan bir üniversite kenti. Emekli kenti, aynı zamanda turizm ve tarih kenti de. Dolayısıyla Bornova birçok özelliği içerisinde barındıran bir şehir aslında. 500 bine yakın bir nüfusu ve bu nüfusun çeşitli noktalarda ihtiyaçları var. Ancak mevcut projelerdeki sayıyı arttırmamız gerekiyor. Vatandaşların sosyal yaşamını kolaylaştıracak veya belirli sorunlarına yardımcı olabilecek birçok projemiz de var. Benim öncelikli kıldığım projelerden bir tanesi, belediye hizmet binası. Bornova Belediyesi Hizmet Binası üç-dört farklı binada vatandaşlarımıza hizmet veriyor. Bunun da vatandaşlarda bir zaman kaybına ve bir bürokrasiye yol açtığını düşünüyoruz. Bu sadece benim de projem değil aslında. Bizden önce Cengiz Bey döneminde, hizmet binası sorunu olduğu için bir bina yapılmıştı. Ancak bu bina da kapasiteyi karşılamamıştı. Bunun tek çatı altında toplanması, Kamil Okyay Sındır’ın belediye başkanlığı döneminde yer tespiti ve gerekli imar planları yapılarak başlatılmıştı. Devamında bizim yönetimimizde binanın projelendirilmesi gerçekleştirildi. Ama yapılması nasip olmadı. Şu ana kadar bir kazma vurulamadı. Göreve gelirsek, devlette de devamlılık esasıyla bu zamana kadar yapılmış planlamış yapıların fiziki yapıya bürünmesi için çabalayacağız. Biz geleceğin kenti Bornova düşüncesi ile yola çıkarken başat kıldığımız birinci proje çevre dostu, enerji dostu bir kent yaratmak ve enerji eylem planını devreye geçirmek. Bu bizim ana çatı projemiz. Bu projenin altında öncelikli ihtiyaç duyulan Ana Hizmet Binası projemiz gerçekleşecek. Yeşil bir bina üretip, temiz yenilenebilir enerji sağlamak ve belediyenin enerji masraflarını karşılamayı amaçlayacağız. Boşalan binalarımızda çeşitli sosyal projelerimizde kullanacağız. Üniversite kenti Bornova’da bir öğrenci yurdu olarak dizayn edilmesini sağlayacağız. Bu alanları ayrıca kreş ve yaşlı bakım merkezleri olarak da kullanmayı düşünüyoruz.

Kadın nüfusunun fazla yaşadığı Bornova’da kadınların bütçeden gerekli payları alması gerektiğini düşünüyoruz. Başat kıldığımız projelerden bir tanesi, kadının aile ekonomisine katkı yapması üzerine olacak. Gerçekleştireceğimiz meslek kursları ile kadınlarımız için bir istihdam yaratacağız. Bu aynı zamanda aile ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Bunun karşılığında da Bornova Belediye olarak semt kreşleri ile beraber kadınlarımızın çocuklarını huzur ile bırakabilecekleri alanlar yaratacağız.

‘BORNOVA’YA BİSİKLET YOLU İÇİN PROJELERİMİZ HAZIR’

Bornova için projeleriniz nelerdir?

Mevcut nikah salonunun bulunduğu yerde de bir otopark sorunu var. Bu alanın değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bornova’ya büyük ailelerin, STK’ların toplanabileceği bir alan yaratmak niyetindeyiz. Bu noktada bir projemiz de var. Ayrıca yer tespiti de yapılmış durumda. Yer tespiti konusunda Bornova’da büyük, kapalı bir alan, en az bin kişil bir kapalı alan ve yanına da yan salonları olan bir alan tesis etmeyi düşünüyoruz.

Bunun dışında Yeşil Bornova projesi çerçevesinde İzmir’in bisiklet yolları ile Bornova’nın birleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Bornova’nın ‘Homeros Vadisi’ gibi çok önemli bir yeri var. Bu alanın ağaçlandırılma projesinin daha hızlı bir şekilde hayata geçirilip orada ailelerin vakit geçirebileceği bir alanı yaratmayı istiyorum. İnsanların hafta sonları burada sosyal olarak vakit geçirebileceği alanlar düşünüyorum. Dolayısıyla, Homeros Vadisi projeleri de geliştirilmesi noktasında önem verdiğimiz projelerden. Bunun dışında ‘Güneş Tarlaları’ konusunda bir çalışmamız olacak. En azından kamusal alanda kullanacağımız elektriğin temiz enerjiden sağlanmasını istiyorum. Bornova’da mevcut bir güneş tarlası var. Ayrıca Bornova’nın güneşlenme oranı yüzde seksen. Bunun için dünya üzerinde pek çok fon var. Kamu kuruluşlarının bu konuya önem vermesini destekliyorlar. Biz de güneş tarlaları konusunda belediyenin bütçesi yerine bu fonlardan faydalanacağız.

‘BELEDİYE HİZMETLERİNDE TASARRUF OLMAZ’

Öte yandan Bornova Belediyesi’nde çok ciddi çalışanlarımız var. Bu çalışanlarımızdan bu fonlar konusunda yarışmacı olmalarını ve bu fonları almak noktasında onların önlerini açmak ve teşvik etmek en büyük projelerimizden bir tanesi.

Bornova’da 550’ye yakın küçük veya büyük park var. Dünya ölçeğinde bakıldığı zaman şehirlerin yarıştırıldığı ve endüstri 4.0’ların yarıştırıldığı bir dönemde belirli oranda otomasyona geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Parklarımızın otomasyon sistemi ile sulanmasına, güvenlik kameraları ile donatılıp ailelerin çocuklarına daha rahat bir ortam sağlanmasını istiyoruz. Bunu sağlayarak daha güvenli parklar ve geleceğin parklarını geleceğin Bornova’sında kullanmak gibi bir derdimiz de var. Bu noktalarda kullandığımız istihdam gücünü daha farklı alanlarda kullanıp daha verimli ve daha etkin kullanabileceğimizi düşünüyoruz. Ancak belediye hizmetlerinde tasarruf olmaz. Belediye kar edecek bir kurum değildir. Tasarruf lüksten olur. Belediye hizmet edecek bir kurumdur.

Bornova’nın 8 bin 500 yıllık bir tarihi var. İzmir ilk yerleşim alanı burasıdır. Bornova’da çok değişik kültürler yaşamış. Amazonlar, Keltler, İyonlar, Roma İmparatorluğu bünyesine girmiş, çeşitli beylikler himayesinde bulunmuş. Osmanlı’nın ardından da Cumhuriyet ile günümüze kadar gelmiş. Cumhuriyet dönemine gelinceye kadar Bornova bir Rum ve Levanten kentiymiş. Ciddi bir Levanten evleri kültürü söz konusu. Bu evler Bornova’nın dokusuna renk katan tarihi alanlar durumunda. Bu binalar kamunun elinde kimisi özel konut durumunda. Ancak kimisi de metruk bina durumunda. Biz Bornova’da, Bornova’nın tarihine sahip çıkmak adına ‘Levanten Kültürü’nün bir ‘Levanten Müzesi’ ile yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz.

‘MEVLANA MAHALLESİ’NDE GENÇLİK MERKEZİ KURULACAK’

Bornova ciddi sayıda öğrenci nüfusunun yüksek olduğu bir ilçe. Öğrenciler ile ilgili ne tip çalışmalarınız olacak?

Öğrenciler bizlerin fahri hemşerilerimizdir. Anadolu’nun farklı yerlerinden gelen fahri hemşerilerimiz hayatlarının en güzel dönemlerini Bornova’da geçiriyorlar. Bizim Bornova’da gerçekleştirdiğimiz sosyal belediyecilik anlayışı ile bir parti misyonumuzun da bu açıdan önemli olduğunu düşünüyorum. Biz bu sayede aslında Anadolu’ya Cumhuriyet Halk Partisi’ni tanıtmış ve Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında neler yapılabileceğini de göstermiş oluyoruz. Okul bittikten sonra memleketlerine dönen öğrenciler oradaki başka partiler ile bizi kıyaslama şansı buluyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin partililik anlamında özellikle üniversite kentlerinde böyle bir misyonunun önemli olduğunu düşünüyorum. Sosyal belediyecilik anlayışı ile eğitim hakkını ön plana çıkararak çeşitli çalışmaların içerisine girişmemiz gerekiyor. Var olan Belgem ve Öğrenci Merkezi gibi projelerinin kapasitelerinin arttırılıp çok daha yararlı olabileceğini düşünüyorum. Ege Üniversitesi kendi başına büyük bir yerleşkeye sahip durumda. Kampüsün arka tarafında kalan Mevlana, Yunus Emre ve Doğanlar mahallelerinde öğrencilerin üniversiteye entagrasyonu sağlanabilmiş durumda değil. Burası daha düşük bütçeli yurtlara sahip olduğu için tercih edilen bir bölge. Yatay yapılaşmanın yoğun olduğu bu bölgede öğrencilerin daha fazla zaman geçireceği alanlar oluşturmak istiyorum. Bu zamana kadar özel sektör eliyle oluşmadıysa bunu devlet eli ile gerçekleştirmek istiyorum. Bornova Belediyesi’nin bu alanda tatbik edeceği bir kapsamlı Gençlik Merkezi, o bölgenin öğrencilerinin orada sosyal bir yaşam kuracağı bir alan oluşturacaktır. Bunun da çevredeki esnaf arkadaşlara bir faydası olacağını, orada yaşayan vatandaş için ekonomik açıdan olumlu olacağını, bölgenin üniversite ile entagrasyonu daha üst seviyeye taşıyacağını düşünüyorum. Bunun dışında sosyal belediyecilik anlayışının olmazsa olmazı olarak öğrenci yurtları yapımında belediye olarak önemli adımlar atmayı planlıyorum. Bu noktada belediye hizmet binalarında boşalan alanlardan bir tanesini öğrenci yurdu olarak hizmete sokmayı amaçlıyoruz.

‘CHP ÜLKENİN KURTULUŞUNU GÖRDÜĞÜM YER’

Yerel seçim sürecinde Bornova’da Cumhuriyet Halk Partili aday adayı sayısı çok fazla. Aday gösterilmemeniz durumunda ne yapacaksınız?

Bornova’da 17 tane aday adayının olması, burada siyaset üreten yapıların Cumhuriyet Halk Partisi’ne ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Bornova’ya hizmet etme arzusu, Cumhuriyet Halk Partisi’ne vatandaş tarafından duyulan güvenin arzusu buradaki aday çokluğunu açıklamada bir barem açıkçası. Bu kadar çok adayın olmasının da şöyle bir avantajı olduğunu düşünüyorum; Mevcut aday adaylığı döneminde birçok arkadaşımız, pazarda, kahvede, STK’larda ve çeşitli mecralarda Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerini anlatıp kendi vizyon projesini de bunun içine katıp aslında Cumhuriyet Halk Partisi adına seçim çalışmasını şu anda aktif olarak yürütüyor. Bunun da faydalı olduğunu düşünüyorum. Ben, kendimi Cumhuriyet Halk Partisi’nin içerisinde büyümüş, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir evladı olarak görüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde, üniversite bitirdim, askere gittim, evlendim, çocuk sahibi oldum, iş kurdum, onurlu bir görev olan Belediye Meclis üyeliğini yürüttüm. Hayatımın önemli noktalarını Cumhuriyet Halk Partisi’nin içerisinde geçirdim. Burası benim ülkenin kurtuluşunu gördüğüm bir yer. Belediye Başkan aday adaylığı bir hizmet talebi. Başka arkadaşlar da bu talepte bulunuyor. Ben aday gösterilirsem vatandaşın içinde ve ulaşılabilir bir belediye başkanı olacağım. Ancak partimiz kimi aday gösterirse onun etrafında toplanıp partimizin oyunu bir kademe yukarıya taşımak için bunun mücadelesini gerçekleştireceğiz.

‘İTTİFAK DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN ADAY’

AKP-MHP ittifakının yerele taşınmasının ardında CHP-İyi Parti ittifakı da yerel seçimlere birlikte ittifaka gitme kararı aldı. Siz ittifakları nasıl yorumluyorsunuz?

Siyasette iki kere ikinin dört etmediğini tüm kesimler biliyordur. İttifaklarda da bu geçerli. Ben, vatandaşın sandıkta zaten bir ittifak yaptığını düşünüyorum. Partinin kurumsal kimliği ittifak yapsa da yapmasa da vatandaş özellikle yerel seçimlerde gerekeni yapıyor. Hatta genel seçimlerde de böyle yapıyor. Bir partinin barajı geçmesi gerektiğini düşünüyorsa, başka bir partiye aidiyet duymasına rağmen o partiye oy verebiliyor. Bir partinin cezalandırılması gerekiyorsa, vatandaş bu cezayı sandıkta veriyor. İttifak sadece Genel Seçimlerde gördüğümüz gibi bazı partiler için barajı kaldırdı ve onların meclise girmesini sağladı. Ben bugüne kadar vatandaşın yerel seçimlerde de adaya göre ve dünya görüşüne en yakın olan partiye oyunu verdiğini gördüm. Önümüzdeki yerel seçimlerde de bu şekilde olacağını düşünüyorum. İttifak Genel Merkezi’mizin kararıdır. Tüm Türkiye üzerinden bir karar verilmiştir. Bornova’da ittifak var mıydı yok muydu konusu zaten bizim yorum yapacağımız bir konu değildir. Ama vatandaşımız her halükarda gerekeni yapıp, en olumlu sonuca gidiyor, önemli olan aday diye düşünüyorum.

‘MECLİS ÜYELİĞİ SAYESİNDE BELEDİYECİLİĞİ ÖĞRENMİŞ OLDUM’

Belediye meclis üyeliğinin aday adaylığı sürecine olumlu etkileri nelerdir?

Belediye Meclis üyeliği yapmış olmamın benim için avantajı, belediye yönetimini öğrenmek oldu. Belediyecilik ve bütçelendirmenin nasıl yapıldığını öğrenmiş oldum. 1881 yılından bu yana var olan bir Bornova Belediyesi’nin çok ciddi bir bürokrasi hafızası var. Bu hafızanın ne olduğunu görmüş oldum. Bu konuda belediyecilik anlayışı noktasında, partimizin çizmiş olduğu çizgiler ortada olmasına rağmen belediye bürokrasisi ve siyasetin birleşmesiyle nasıl sorunlar oluşabileceğini ve nasıl kolaylıklar olabileceğini görmüş oldum. Belediye’de yönetimi biliyor olmanın bir avantaj olduğunu düşünüyorum.

Editör: Haber Merkezi