Cengiz Aldemir/ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, meclis de düzenlediği basın toplantısında, Gazeteciliğin suç olmadığını vurguladı. CHP'nin gazeteci kökenli milletvekillerinin de yeraldığı toplantıda, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27. maddesi dayanak gösterilerek tutuklanmasının, demokrasiye, özgürlüğe, barışa ve toplumun gerçeklerden haberdar olma hakkına karşı en ağır saldırılardan biri olduğunu savundu. Özkan, bu maddenin gazetecilerin suçlanmasına, tutuklanmasına bir gerekçe olmadığını belirtti.

BÜROKRATİK OLİGARŞİ
Meslek hayatlarında bu tür haberleri çok yaptıklarını belirten Özkan, "Biz bu haberin altına imza atıyoruz. Bugün önümüze gelse, gazetecilik yapsam, bunu haber olarak yaparım. Bunu yapmayana gazeteci demezler." dedi. CHP'li Özkan, gazeteciliği, toplumun haber alma hakkını ve özgürlükleri kullanabilmeyi bir suç olarak gören bürokratik oligarşinin "Türkiye'nin sonunu getireceğini" söyledi.
Gazetecilerin, mesleklerini, görevlerini yerine getirdikleri için suçlanmalarının, Türkiye'nin önündeki özgürlükleri ortadan kaldırıp, çölleştirmek anlamına geldiğini belirten Özkan, çölleşen Türkiye'nin, önce onu gerçekleştirenleri yutacağını belirtti.
DERHAL ÖZGÜRLÜK
Ergenekon davası sanığı olduğunu, cezaevinde kaldığı 6 yıl boyunca "Suçum nedir?" diye sorguladığını ifade eden Özkan, şöyle konuştu: "Yanımda Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan da yattı. O arkadaşları gördüğümde burnumun direği sızlıyor. Böyle şey olmaz. O zaman bize ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Bugün özgürüz, parlamentodayız. Türkiye bunları aşmalıdır. Gazetecilik bir suç değildir, gazeteciliği sonuna kadar savunacağız. Medya mensubu olmak suç örgütüne üye olmak demek değildir. Önümüze gelen haberi, yasaların ve geleneklerin bize gösterdiği ölçüde işler, toplumla buluştururuz. O gün beni, bugün bu arkadaşlarımızı yargılayanlar, şunu unutmasınlar; tarih önünde onlar kaybedecekler, biz kazanacağız. Bizim haberlerimiz, özgürlük mücadelemiz kalacak. Biz gazeteciliği güvenlik bürokrasisinden, MİT Müsteşarı'ndan, savcılardan öğrenecek değiliz. MİT Müsteşarı suç duyurusunu geri çekmelidir. Arkadaşlarımız için derhal özgürlük istiyoruz; adil, hızlı şeklide yargılansınlar."

Editör: Haber Merkezi