Derleyen: DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- Fox TV'de yayınlanan Çalar Saat programının konuğu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sunucu İlker Karagöz’ün sorularını yanıtladı.

 ‘5 BİN HEKTARLIK ALAN, BİR KARŞIYAKA DEMEK’

Son zamanlarda İzmir’de üst üste gelen orman yangınlarına yönelik konuşan Tunç Soyer, “Gerçekten içimiz parçalandı, İzmir için 5 bin hektarlık alan, bir Karşıyaka demek. Biz gerçekten büyük bir çaresizlik yaşıyoruz. Buna yönelik bir kampanya başlatalım istedik ve bir buluşma gerçekleştirdik. Vatandaşlarımızdan çok güzel fikirler aldık. Sonra Olağanüstü bir Meclis Toplantısı yaptık ve sonunda bir dizi karar verdik. Yani aslında vatandaşlarımızdan gelen fikirleri kullandık. Birkaç örnek vermek gerekirse, bundan sonra İzmir’de doğan her çocuk için bir fidan dikeceğiz. Evlenen çiftlerimiz ve vefat eden insanlarımız için de aynı şekilde. Köyümüzde yangın istasyonu kurulması gibi ve ormandaki ağaç desenini değiştirmek, ormanın yapısına uygun ağaç dikmekle ilgili kararlar aldık” dedi.

İzmir’de ağaçlandırılabilecek yeni bir alan keşfettiklerini ifade eden Soyer, cümlelerini şöyle sürdürdü: “İzmir’de ağaçlandırabilecek bir alan bulduk ve bu alanı ağaçlandırmaya başladık. İzmir’e özel yangın uçağı almayı planlıyoruz ve bunlar için de bağış kampanyamız başladı.”

Soyer ayrıca, bu alanların imara asla açılmayacağını, buna müsaade etmeyeceklerini ekledi.

‘İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN TEK BİR İŞÇİ DAHİ ÇIKARILMADI’

Tunç Soyer, Ekrem İmamoğlu’nun liyakate uygun olmadığı gerekçesiyle işten çıkardığı işçilere karşılık Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Bizim de yapacaklarımız var’ cümlesine yönelik şunları kaydetti:

“Hiçbir fikrim yok, ne yapabilir bilmiyorum. Biz Büyükşehir Belediye Başkanları olarak buluştuğumuzda bu konu gündeme bile gelmedi çünkü çoğu belediyenin böyle sorunu yok, bizim de öyle. Kendi adıma konuşmak gerekirse İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden tek bir kişi dahi çıkarılmadı.”

‘BİZ İŞVEREN, ONLAR İŞÇİ DEĞİL, BİZ İŞ ARKADAŞIYIZ’

Tunç Soyer ayrıca İzmir’de imzalanan Toplu İş Sözleşmeleri hakkında:

“Türkiye’deki belediyecilik mevzuatında tuhaf bir görevlendirme var, biz işveren onlar işçi gibi görünüyor. Ama biz iş arkadaşıyız ve beraber çalışıyoruz. Onlar mutlu olduğu için ben de mutluyum, iş arkadaşlarımla sevinmemden daha doğal ne olabilir ki” diye konuştu. Soyer ayrıca, İzmir’deki en düşük memur maaşının 3500 civarlarında olduğuna dikkat çekti.

‘BİZ ACİZ MİYİZ?’

Hayatı ucuzlatmak adına yapılabileceklere değinen Soyer, “Bizim İzmir ve Ege bölgesi tarım topraklarımız çok bereketli, bu yüzden öncelikle tarımsal üretimi büyütmek lazım ve sonra tabii ki turizmi. Bunları kooperatifçilik üzerinden yapabiliriz. Üretmek ve ürettiğimizi endüstriyel bir değere dönüştürmemiz gerek.

Bu nedenle siyaset yapıyorum çünkü ben bunun bir kader olmadığını biliyorum. Bu hak etmediğimiz bir yasam tarzı ve bunu değiştirmek mümkün. Bu bereketli topraklara sahip çıkmak zorundayız. Diğer ülkeler ekonomik olarak gelişmeler yaşarken biz neden yerimizdeyiz? Biz aciz miyiz? Artık topraktan çıkan patatesi kimse istemiyor, siz onu cipse dönüştürmelisiniz, lavantayı kozmetik sektörüyle buluşturmak zorundasınız” dedi.

‘GENÇLERİN GİDEBİLECEKLERİ HİÇBİR YER YOK’

İzmir’de Belediye’nin yaptığı ve yapacağı uygulamalara değinen Tunç Soyer, “Ulaşımda belli miktarda indirimler yaptık, günün erken ve geç saatlerinde alınan ücreti yarıya indirdik. Baykuş seferlerine gelirsek, seferler aslında hayatı yirmi dört saate uzatmaya çalışan bir projeydi ve bunu memnuniyetle sürdürüyoruz. Suyu yüzde on daha ucuzlattık, bir Masal Evi yaptık ve 20 tane daha yapacağız. Onun dışında Gençlik Merkezleri’ne çok ihtiyacımız var çünkü gençlerin gidecekleri hiçbir yer yok. Onları hem sosyalleştirecek, hem eğitecek ama aynı zamanda eğlendirecek yerlere ihtiyacımız var. Hayatı ucuzlatmak ve güzelleştirmek için belediye kendi imkânlarını zorluyor ve devam da edeceğiz” diye konuştu.

ENTERNASYONEL FUARI’NIN ONUR KONUĞU ÇİN

6- 15 Eylül arasında yapılacak İzmir Enternasyonel Fuarı hakkında konuşan Soyer,

“Bu fuar aslında köklü bir fuar, bu yıl 88.si yapılacak ve bu yıl da olağanüstü bir buluşma gerçekleşecek. Bu senenin onur konuğu Çin.

Bizim istediğimiz, İzmir’in tüm değerlerin geçtiği bir kapı olması. Doğunun ürünleriyle batıyı, batının ürünleriyle doğuyu buluşturmalıyız. Ayrıca Çin’in güzel sanatlarını, edebiyatını, dansını, teknolojisini İzmirlilerle buluşturacağız ve Çin ile ilişkilerimizi geliştireceğiz. Niyetimiz bu” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi