TUGAY CAN/İZ GAZETE - TKP'nin ‘2020'yi kazanmak için, Umuda, örgütlülüğe, halkın şölenine çağrı!’ başlığıyla üç büyük kentte düzenlediği etkinliklerin ilki İzmir’de büyük bir coşkuyla gerçekleşti.

Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) ‘2020'yi kazanmak için, Umuda, örgütlülüğe, halkın şölenine çağrı!’ başlığıyla üç büyük kentte düzenlediği etkinliklerin ilki İzmir’de düzenlendi. Kültürpark'ta 3. salonu dolduran kalabalık bir topluluğu bir araya getiren etkinlik, partiye yeni katılanların video gösterimi ile başladı. Ardından şair Nihat Behram, "Kundak" adlı şiirini okudu.

'İTİRAZ ETMEK GEREK'

Türkiye Komünist Partisi’nin İzmir’de düzenlediği ‘2020’yi kazanmak için umuda, örgütlülüğe halkın şölenine çağrı’ etkinliği öncesinde Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, gazeteci Enver Aysever, sanatçı Orhan Aydın, şair Nihat Behram ve sanatçı Gülcan Altan İz Gazete’nin sorularını yanıtladı.

Cumhuriyet Halk Partili Urla Belediyesi’ne atanan kayyumu İz Gazete’ye değerlendiren TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Kayyum atanan yerlerdeki belediye başkanlarının siyasal tercihlerinden bağımsız olarak, seçilmiş herhangi bir kişinin – bu belediye başkanı ya da milletvekili olabilir- tutuklanması, görevden alınmasına itiraz etmek gerekiyor. Çünkü bu genel oy hakkının gaspı. İnsanlığın en önemli haklarından bir olan genel oy hakkından bahsediyoruz. Bu şekilde seçimi bir sıfır noktasına getirmiş oluyorlar. Dolayısıyla temelden karşı çıkmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

'KAYYUM DOĞRU DEĞİL'

Görevden alınan belediye başkanının yerine mevcut belediye içerisinden birinin göreve getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Okuyan, şöyle konuştu: “Bunu yapmak yerine Kaymakam’ı kayyum olarak atıyorlar. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Bunu şu ya da bu belediye başkanının siyasi görüşünden bağımsız bir şey olarak söylüyorum. Hiçbir yargı süreci yok, kuşkulandık ve görevden alıyoruz, deniliyor. Dolayısıyla bunu protesto etmek lazım. Türkiye’nin doğusu ya da batısı yok. HDP’li belediye başkanlarına her gün kayyum atanıyor.Bunun da kabul edilebilir bir yanı yok. Bu genel oy hakkına yapılmış ağır bir saldırıdır”

 

Gazeteci Enver Aysever ise kayyumun kabul edilmesi imkansız bir yöntem olarak niteledi. Aysever, “Asgari demokrasi koşullarında bile böyle bir yönteme başvurulmaz. Sandık dediğimiz bir olgu ile karşı karşıyayız. Sandıktan her zaman anlamlı bir sonuç çıktığını söyleyecek halim yok. Ama bu kadarcık sonuca bile katlanamayan düzen hakikaten değişmesi gereken bir düzen. Urla’daki durumda belediye başkanının suçlu ya da suçsuz olup olmadığını bilmiyorum. Ama kayyum ataması doğru değil. Meclis içerisinden biri seçilir ve devam eder. Doğrusu bu. Sonuç itibariyle hem hukukun üstünlüğü ihlal ediliyor hem de dillerinden düşürmedikleri millet iradesi ihlal edilmiş oluyor. Bunları hepsi düşündürücü. Bunlar bu düzenin çürümüşlüğü, yıpranmışlığı ve geldiği noktanın sürdürülebilir olmadığının ispatı. Buradan bir çıkış olacaktır” dedi.

Sanatçı Orhan Aydın ise Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz’u tanıdığını ifade ederek şöyle konuştu: “Urla Belediye Başkanı ile ilgili yapılan soruşturmanın da gayrı-ahlaki olduğunu, düşünüyorum. Bir yere kaça ihtimali olmayan bir yurttaş. Halkın yüzde 67 oyu ile seçilmiş bir belediye başkandır. Hakkındaki iddiaların da bir ihbar ile gerçekleştiğini görüyoruz. Manidardır ki Urla Kaymakam’ı da kayyum olarak Urla Belediyesi’ne atanmış. Kürt caoğrafyasındaki HDP’li belediyelere atanan kayyum meselesinden sonra işin CHP’ye gelmiş olması bu ülkede bir demokrasi sorunudur. Ancak önce CHP’nin de sorunudur. Ne kadar yalnızlaştırırsan insanları, ne kadar sesini çıkarmazsan, yalnızlaşırsın. Urla’daki durumu yakından izliyorum. İçişleri Bakanı ve zat-ı muhterimin verdiği emir ile gerçekleşen bir durumdur. Ben gerisinin gelebileceğini düşünüyorum”

ADALETSİZLİK VURGUSU

Şair Nihat Behram ise “Haksızlığın,adaletsizliğin karşısında suskunluk teslimiyetlerin en kötüsüdür. Susmamak gerekir. Sadece Urla Belediyesi’nde değil, Türkiye’nin birçok noktasında ağır bir adaletsizlik var. Buna karşı susmamak gerekir” diye konuştu.

Sanatçı Gülcan Altan ise “Bunun bir saçmalık olduğunu düşünüyorum. Niyetleri ortada” dedi.

Editör: Haber Merkezi