DERLEYEN: NİL KAHRAMANOĞLU/ İZ GAZETE- İz TV’de yayınlanan Bülent Kepenek ile Emek Dünyası programının bu haftaki konuğu Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı (TİP) Erkan Baş oldu. Gündemi değerlendiren Baş, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yol haritasına dair de önemli açıklamalarda bulundu.

İzmir’de partisine yönelik ilgiden memnun olduğunu söyleyen Baş, “Genel olarak da ilgiden memnunuz ama İzmir’de bir adım daha ileride olduğumuzu da söyleyebilirim. Kuruluş çalışmalarımız öncesinde de İzmir’de bir örgütlülüğümüz vardı. Seçime kadar İzmir’de örgütlenmediğimiz ilçe kalmaz. Hedefimiz o” dedi.

‘İŞÇİ SINIFINDAN İLGİ VAR’

İzmir’de birçok toplumsal kesimden destek gördüklerini ifade eden Baş, “İşçi sınıfı kapsamını biraz geniş şekilde ele alan bir partiyiz. Daha doğrusu dünyanın geldiği aşama itibariyle, Türkiye’de de benzer bir şey var; toplumun yüzde 99’unun emeğiyle, alın teriyle yaşayan insanlardan oluştuğunu düşünüyoruz. En geniş anlamıyla baktığımızda işçi sınıfından ilgi var doğru. Daha özel olarak söylersek tarım emekçilerini, metal işçilerini anmak lazım. Bir de diğer siyasi partilere göre biraz ayrıcalığımız, genç bir parti üyesi topluluğumuz var. Doğal olarak gençlerle iletişim kurmada diğer partilere göre biraz daha avantajlıyız. İzmir’de de bunun karşılık bulduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

‘İKTİDARI YENMEK İSTİYORUZ’

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ahmet Şık’ı teröristlikle suçlamasına yönelik açıklamalarda bulunan Baş, şunları söyledi:

“Ahmet nezdinde açık söyleyeyim; bu iktidara teslim olmayan herkes terörist ilan ediliyor. Biz, halkın kurtuluş mücadelesini örgütlü hale getirmeye çalışan bir partiyiz. Bizim hedefimiz bu memleketi bu iktidardan kurtarmaktır. Bu iktidarı yenmek istiyoruz. Bunu yapacağımızı söylediğimiz zaman bu söylemleri suç kapsamına almaya çalışıyorlar. Toplumu korkutarak, sindirerek teslim almaya çalışıyorlar. Çünkü başka türlü teslim alamıyor. Lafı eğip bükmüyoruz. Türkiye’nin bir an önce AKP’den kurtulması lazım diyoruz. Ama bu yetmez. 20 yıldır işlenen suçların da mutlaka hesabı sorulacak. Bu kin değil. Adaletin tecelli etmesi gerekiyor. Türkiye’nin en büyük derdi adalettir. Hayatın her alanında adaletsizliğe karşı yurttaşların verdiği bir mücadele var. Suç işleyen herkes bunun hesabını verecek.”

‘GERİ ADIM ATMAYIZ’

AKP’nin tabanındaki çözülmeyi engellemek için panik havası yaratmaya çalıştığını belirten Baş, “Biz diyoruz ki kim suç işlediyse o hesap verecek. Çok basit. Fakat Adalet ve Kalkınma Partisi kendi tabanındaki çözülmeyi de gördüğü için buradan bir panik havası yaratmaya çalışıyor. Sanki bu partiye oy vermiş ya da üye olmuş tüm yurttaşların bu yargılamanın konusu olacakları gibi bir hava yaratmaya çalışıyorlar. Bir suçlular kümesi var. Bu suçlular kümesi kendilerini güvence altına almak için etraflarını kalabalık tutmaya çalışıyorlar. Onun için her tarafa saldırıyorlar. Bütün yurttaşlarımız bilsin. Hiç umurumuzda değil. Yarım adım geri atarsak namerdiz” diye konuştu.

‘12 EYLÜL’DEN BETER’

İktidarın zamlar sonrası yaşanan öfkeyi bastırmak için şiddeti arttırma eğilimine gireceğini aktaran Baş, “Bir tarafta ekonomik kriz, haklın çektiği sefalet var. Bir tarafta da özgürlükler alanı diye tarif edebileceğimiz başka bir alan var. Bir tanesi gerçek gündem de diğeri sanal gündem değil. Bunlar birbirini tamamlayan gündemler. Siz, bu memleketteki insanların yüzde 99’unu sürekli yoksullaştırırken buna karşı halkın biriken öfkesini de bastırabilmek için otoriter bir iktidar olmak zorundasınız. 12 Eylül’den daha beter durumdayız. Emeğin payı tartışılıyor. Türkiye büyüyor diyorlar. Evet, Türkiye büyüyor. Ama büyüyen kim? Yani Türkiye’nin içinde büyüyen kim? Patronlar büyüyor. Türkiye’nin tepesine çökmüş, yüzde 1 bile olmayan azgın bir azınlık servetine servet katıyor. Yüzde 99’un payına her geçen gün daha da yoksullaşmak düşüyor. En başından beri dedik; AKP patronların, zenginlerin partisidir. Bu gizlenemeyen bir gerçek haline geldi. Neden yoksullaşıyoruz sorusuna verilecek birinci cevap AKP’nin merkezinde durduğu azgın azınlık memleketin kanını emiyor” ifadelerini kullandı.

İTTİFAKI ANLATTI

Emek ve özgürlük İttifakı’nın yol haritasına dair de konuşan Baş şu ifadeleri kullandı:

“Seçimi bekleme lüksü olmayanların partisiyiz. Her gün bir anne-baba ‘Çocuğum yarın karnını nasıl doyurabilecek?’ sorusunu soruyor. Seçimlerde iktidarın büyük bir yenilgiye uğrayacağını görüyoruz. Bir hata yapmazsak diyorum her seferinde, yapabileceğimiz önemli hatalardan biri şu; ne yaparsa yapsın aman bekleyelim, sakin olalım, provokasyona gelemeyelim demektir. Seçime kadarki süreçte mücadeleyi her geçen gün büyütmek lazım. Haksızlıklara karşı mücadele etmediğiniz zaman bir süre sonra alışıyorsunuz. İnsanların en temel ihtiyaçları sürekli olarak küçük bir azınlığın para kazanması için kullanıyor. Bunu seçime kadar bekleyelim dememeliyiz. Direnmek bir yurttaşlık hakkıdır. Emek ve Özgürlük İttifakı bunun için inşa edildi. Türkiye’deki toplumsal mücadeleyi sadece seçimlere indirgemiyoruz. Bu ülkede iktidara direnen milyonlarca yurttaş var. Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhur ve Millet ittifakı dışında kalan ama Cumhur İttifakı’na karşı en kararlı mücadeleyi verme azmi içerisinde olan yurttaşların yan yana geleceği bir siyaset zemini inşa etmek için ortaya çıktı. AKP’nin yenilgisinin Emek ve Özgürlük İttifakı’nın mücadelesine bağlı olduğunu düşünüyorum.

Ana muhalefete aday oldukları yönündeki söylemleri de açıklayan Baş, “Elbette iktidara adayız. Biz siyasette yalanın egemenliğini, paranın egemenliğini yıkacağız. Dinin siyaseti baskı altına aldığı siyaset anlayışını yıkacağız. Türkiye’de en az yüzde 20’lik, bu iktidardan bir an önce kurtulmak isteyen ama Millet İttifakı’na da baktığı zaman umut göremeyen bir kesim var. Daha özelde ise sosyalistlerin 30 yıldır siyasette etkin biçimde rol alamamasının verdiği problemle karşı karşıyayız. Parlamentoda 4 vekille heyecan yaratmamız da bundan kaynaklanıyor. Eksik olan şey buydu. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın sokakta, fabrikalarda, okullarda, tarlalarda verdiği mücadeleyi parlamentoya taşıyacak güç gerekli. Biz seçime emeğiyle, alın teriyle yaşayanlardan kurulu bir listeyle gireceğiz. Listemizde profesyonel siyasetçi olmayacak” diye konuştu.

‘SOSYALİZMİ SOSYALİSTLER ANLATTI’

“Çok uzun zaman sonra insanlar sosyalizmi sosyalistlerden dinlemeye başladı” diyen Baş, “Anti-komünistler sosyalizmi anlattı yıllarca. TİP’in yeniden kurulması ve parlamentoda temsil edilmesiyle beraber milyonlarca insan sosyalizmi sosyalistlerden dinledi. Dinleyince de sosyalizm iyi bir şeymiş diye yorumlar yapıldı. Sosyalist bir Türkiye kurulduğunda, halka ait olan tüm değerler kamulaştırılacak ve tekrar halka ait olacak. Maaşımızı almadan devlete vergi veriyoruz. Ama ayrıca yola, suya, elektriğe para veriyoruz. Biz bu devlete niye vergi veriyoruz? Cop için mi, gaz için mi, bizi dövsün diye mi veriyoruz? Devlet vatandaşa hizmet etmek için vardır. Onun için vergi alırdı. Şimdi hem seni vergini alıp sermayeye paylaştırıyor hem de her hizmeti için üstüne senden para alıyor. Bunun ortadan kalkması lazım. Siyaset iktidar için yapılır doğru. Ama aynı zamanda yaptırmamak için yapılır. Mesela, Türkiye İşçi Partisi’nin güçlü olduğu bir ülkede asgari ücreti açlık-yoksulluk sınırının altında tutamazsın. Buna izin vermeyiz. Bu bir insana yapılacak en büyük hakarettir. Bunu neden yapıyorlar, işçiler emekçiler örgütsüz olduğu için. Yalnızlaştırıldığı için. Örgütlendiğimiz zaman buna mecbur değiliz, hak ettiğimiz gibi yaşarız” açıklamasında bulundu.

Editör: Haber Merkezi