Dokuz Eylül Üniversitesi'nde 4 sağlık çalışanına yönelik saldırı sonrası açıklama yapan İzmir Tabip Odası sağlıkta şiddet yasa tasarısının hayata geçirilmesini istedi.

Geçtiğimiz cumartesi akşamı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisi’nde nöbetçi olan, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan üç asistan hekim ve bir sekreter sağlık çalışanı, hasta yakınlarının fiziksel ve sözlü saldırısına uğradı. Sağlık çalışanlarının durumu iyi.
Yaşanan saldırıyla ilgili İzmir Tabip Odası bugün hastanenin çocuk acil servisi önünde açıklama yaptı. Açıklamada günde ortalama 31 sağlık çalışanının sağlık hizmeti sunulan alanlarda şiddete uğradığı bilgisi verilirken 'Sağlıkta Şiddet Sona Ersin' ve 'Sağlıkta Şiddet Yasası Çıksın' yazan dövizler açıldı. Açıklamaya, Dekan Prof. Dr. Mustafa Dicle, SES, Türk Sağlık Sen, Sağlık-İş yöneticileri ve tıp öğrencileri de katıldı. Alkışlarla şiddet ve valiliğin almadığı güvenlik önlemleri protesto edildi.

Basın metnini okuyan Oda Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, “Sağlık çalışanlarına yönelen şiddetin özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programının uygulanmaya başladığı son 15 yıldır artarak devam ettiğini belirterek “Sağlıkta uygulanan neoliberal politikalar sağlık hizmeti veren kurumları bir işletmeye dönüştürmekte, sağlık hizmetinin niteliğini bozmakta, bu da sağlık çalışanlarını hedef haline getirmektedir. Bunun en somut örneği acil servislerde yaşanmaktadır. Ülkemizin 80 milyonluk nüfusuna karşın, acil servislere geçtiğimiz yıl başvuru sayısı 110 milyon olmuştur. Mesai saatleri içinde polikliniklere ulaşamayan ya da muayene katılım bedeli ödemek istemeyen hastalar da acil servislere yönelmektedir. Bu durum hasta yükü zaten fazla olan acil servisleri çalışamaz duruma getirmektedir” dedi.

‘TOPLUMDAKI ŞİDDETİN YANSIMASI’

Sağlıkta şiddetin, toplumda şiddeti besleyen zeminin de bir yansıması olduğunu ifade eden Obuz şunları söyledi “Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti artıran unsurlardan birisi de, şiddeti uygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları ya da önemsenecek bir yaptırımla karşılaşmayacakları düşüncesidir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulması, önleyicilik açısından önemli bir adım olacaktır.”

‘ŞİDDETE KARŞI SESSİZ KALINMASIN’

Türk Tabipleri Birliğinin önerdiği Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısının hayata geçirilmesini isteyen Obuz “İzmir Tabip Odası olarak meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, yürütecekleri adli sürecin yakından takipçisi olacağımızı, sağlık çalışanlarına şiddetin son bulması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi hatırlatıyor, Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı’nın bir an önce yasalaşmasını talep ediyoruz. Sağlık çalışanlarının şiddet görmesine sessiz kalınmaması için tüm kamuoyunu duyarlı davranmaya, sağlık çalışanlarıyla dayanışma göstermeye davet ediyoruz” dedi.

Açıklamanın ardından  İzmir Tabip Odası hekimler için acil durum hattının bilgilerin yer aldığı stickerlar servislere yapıştırıldı.

ÖLÜMLE SONUÇLANAN ÖRNEKLER

2005 yılında Dr. Göksel Kalaycı, 2012 yılında Dr. Ersin Arslan, 2015 yılında Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdemir, 2017 yılında Dr. Hüseyin Ağır ve Dr. Muhammed Sait Berilgen çalıştıkları sağlık kurumlarında uğradıkları şiddet nedeniyle yaşamını yitirdi. 2012 yılında Dr. Melike Erdem SABİM hattı üzerinden oluşturulan yoğun psikolojik baskı ortamının etkisiyle, 2017 yılında Dr. Hasan Orhan Çetin ise OHAL nedeniyle haksız ve hukuksuz görevden uzaklaştırılmasının sonrasında yaşamına son verdi.

DEKAN: TOPLUMSAL EĞİTİMLERİN ARTMASINA İHTİYAÇ VAR

DEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Oğuz Dicle de geçmiş olsun dileklerini ileterek "Maalesef ilk defa yaşadığımız bir olay değil. Tek amaçları iyi bir sağlık hizmeti vermek olan, çok ağır koşullarda büyük bir yükle bu görevi yerine getirmeye çalışan meslektaşlarımıza uygulanan bu şiddet bir an önce önlemi alınarak sonlandırılmalıdır. Yasal düzenlemeler yapılmalı. Şunu da biliyoruz ki herkesin başına asker, polis dikerek değil bu konudaki toplumsal eğitimlerin artmasına ihtiyaç var aksi halde bu olayları gerçekleşmeye devam eder" dedi.

ŞİDDETE KARŞI ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI

SES İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur şunları söyledi: "Ne zamanki hastaneler birer işletme, sağlık çalışanları köle ve hastalar ise müşterileştirildiği ve sağlık çalışanları itibarsızlaştırıldığı için şiddet olayları ölümlü hale gelmiştir. Sözel şiddet ise alışagelmiş bir hal almıştır. Onun için diyoruz sağlıkta ticaret ve performans ölüm getirir."

SES İzmir Şube Başkanı Hülya Ulaşoğlu ise sağlıkta şiddetin çözülmesi için eylemlerin devam etmesi gerektiğini belirtti ve örgütlenme çağrısında bulundu. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi