İZ GAZETE- CHP'de kurultay heyecanı başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kurultay konuşmasında,"Sosyal demokrasiye ihtiyacımız var. Gelir düzeyi en düşük yüzde onu ile en yüksek gelir düzeyi arasındaki farkın 13 kat olduğu, gelir dağılımındaki adaletsizlikte Avrupa birincisi, dünya beşincisi olan bir ülkeyiz. Sosyal demokrasi yaşanan eşitsizlikleri en aza indirecek insani bir yaklaşımdır. İnsanlığın bir arada yaşam formülü olarak yarattığı bu ideoloji, bugün yürütülen kimlik siyasetiyle ayrıştıran kardeşlerimizi birleştirici, adil, eşit, șeffaf bir düzenin formülüdür. Sosyal demokrasi bir yaşam mücadelesidir. Arkasındaki güçlü felsefe ve tarihsel birikimle gelecekte de rol oynayacaktır. Bugün sosyal demokrasiyi bilmeyen insanlarımıza sosyal demokrasiyi anlatmak en çok biz yerel yöneticilerin görevidir" dedi.

'HİÇBİRİMİZ HAK ETMİYORUZ'

Soyer, "Doğanın savunulması ve yoksullukla etkili mücadele kent düzeyinde yerelde yönetilmedikçe daha da derinleşecektir. Hepimizin bildiği cümle, iktidarın yolu yerelden geçer. Bunun için önce hayalini kurduğumuz ülkeyi kendi kentimizde kurmaya uğraşmalıyız. İzmir'de ki en büyük hayalimiz bu şehrin yerelden kalkınma mücadelesini büyütmek, refahı arttırmak, eşit dağılımını sağlamaktır. Bir ekosistem kurmak, sermayeyi kamu kaynaklardan değil, yalnızca rezerve olarak görülen doğadan hiç değil, yaratıcı düşünceyi koyduk. Büyük yatırımlardan değil, yenilikçi ve dinamik fikirlerden yanayız. Gençlerimizin temellerini kuracağı bir şehir iklimi kurmaya gayret ediyoruz. Sabırla, titizlikle ve emin adımlarla. Yaşamın nabzı, sokaklarda, tarlalarda, caddelerde ve meydanlarda atıyor. Biz yerel yöneticiler kentimiz anlamak için yaşamın nabzını tutmak zorundayız. İcraatlerimizin ritmi toplumun nabzıyla uyum içinde olmalı" dedi.

'HİÇBİRİMİZ HAK ETMİYORUZ'

Soyer, "Değerli arkadaşlarımız, bugün uğraştığımız sorunların hiçbirini, hiçbirimiz hak etmiyoruz. Şu anki kişi başı milli gelirimiz 9 bin dolar civarında. 1990 larda 4 5 bin dolar seviyesindeyken 30 yılda üç dört bin dolar artarak bu seviyeye geldi. Bu süre içinde bizden çok daha düşük noktalarda olan doğu ülkeleri 20 bin dolarlara çıktı. Bu ülkeler topraklarında altın ya da petrol bulmadılar. Ya da biz, büyük kuraklıklar yaşayarak bu duruma gelmedik. Bilmeliyiz ki sadece kötü yönetildik. Bu geliri hiçbirimiz hak etmiyoruz. Kadınlar öldürülmeyi, işçiler iş sömürüsü ve iş cinayetlerini, doğa yakılıp yıkılmayı parayla satılmayı, çocuklar şiddeti, kültürler ezilmeyi hak etmiyor. İnsanın kendi kendine yaptığı bu zulüm asla kader değil, şiddet kader değil, yoksulluk alın yazısı değil. Bunların hiçbirinin olmadığı başka bir memleket inşa etmek pekala mümkün. Bunu başarmanın harcı ise adalet. Birbirimizi için adalet, doğa için adalet. Bu ülkeyi adalete çıkaracak en büyük umut biziz. Bizden daha büyük, organize bir güç yok. O yüzden korkmayacağız. Hem atalarımızın adına layık olmak hem de ülkemizin yaratıcı kuşaklarına nefes alacakları bir pınar olmak için daha çok çalışacağız. Genel başkanımızın söylediği batı dediğimiz coğrafyaya sorumluluklarını anımsatan küresel çapta alçakgönüllü bir uygarlık inşa etmeye başlayacağız. Bu sisli günler geçecek. Bu güzelim ülkeyi bahara çıkaracak olan aklımız, fikrimiz, vicdanımızda başka bir ülke kuracak olan bizleriz. Dünyadaki bütün güzellikleri iyimserler yarattı. Bugün ülkenin güzelliklerini yaratacak olan yol arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Yolumuz açık olsun" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi