İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile gazetemiz yazarlarının gerçekleştirdiği buluşmada Soyer’in gazetemiz yazarlarının sorularına verdiği yanıtları İz Gazete okuyucuları ile paylaşmaya devam ediyoruz. Yazı dizisinin ilkinde Tunç Soyer’in Cumhuriyet Halk Partisi’nde devam etmekte olan kongre sürecine ilişkin yanıtlarını aktarmıştık. Tunç Soyer yazı dizimizin dördüncüsünde ise İzmir’in kalbinde yer alan ve her dönem akıbeti tartışılan Kültürpark’ın akıbetine ilişkin Soyer’in görüşleri yer alıyor.

‘HADDİM DEĞİL’

Kültürpark’ın geleceği noktasında TMMOB’un bütün unsurlarını sürece dahil etme çabası içerisinde olduklarını kaydeden Soyer, gönlünden geçen şeyi Kültürpark’ta butik müzeler kurulması yönünde olduğunu söyledi. Soyer, şöyle konuştu: “O parkı yapanların iradesinin önüne geçecek iradenin benim haddim olmadığını düşünüyorum. O parkı yapanların iradesi şu: Burası bir halk üniversitesi demişler. Onun için Uluslararası Enternasyonel Fuarı demişler. Yani bir eğitim ve kültür fonksiyonu yüklemişler o parka. Bugün sadece çiçek böcek olarak bakanlar var. Tamamen doğal bir yer olsun diyenler de var. Orada bir kongre merkezi olsun diyenler de var. Ben doğrusu o iradeyi koyanların iradesine saygı göstermek gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle de orada bir eğitim fonksiyonunun olması gerektiğine inanıyorum. Bu da bir müze olabilir, belki başka bir şey de olabilir. Ama buna karar verecek olan da ben değilim. Koruma amaçlı planın yapımı sırasında bunlar tartışılacak, bir yol bulunacak. Ben de buna saygı göstereceğim. Hatta Ada Gazinosu’nun oraya Nuh’un gemisini koyalım diye bir fikir geliştirdik, Sunay (Akın) ile birlikte”

DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK

Siyasetin dünyayı değiştirme sanatı olduğunun altını çizen Soyer, “Ben gençliğimde dünyayı değiştirmeye çok kararlıydım ve dünyayı değiştireceğimi düşünüyordum. Fakat sonra hayat bana şunu gösterdi; Dünyayı değiştirmek, Seferihisar’ı değiştirmekle, Seferihisar’da bir mahalleyi, bir köyü değiştirmekle başlar. O köyde eğer siz iyi bir şey yapmaya başlarsanız bu dalga dalga dünyayı değiştirir bir süre sonra. Bu benim ömrü hayatımda tamamlanır mı tamamlanmaz mı bilmem. Muhtemelen tamamlanmaz, ancak umurumda değil. Orada da karınca örneğini severim. O yolda yürüyor olmak bana yetiyor. O sonucu görmek değil benim derdim, o sonuca giden yolda yürümek yetiyor bana” ifadelerini kullandı.

Cinsiyet Eşitliği ve Mülteciler konusunda İzmir somutunda hikayenin bütününü değiştirmeye yönelik bir çaba içerisinde olacaklarının kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Doğru politika üretmek esas. Bunun uygulanabilir, modellenebilir ve başka yerlerde de örnek alınabilir bir şey olması lazım. Politika üretmek böyle bir şey. Siyaset, hayatı değiştirme sanatı bence. Böyle olduğu için Seferihisar’da da yaptığım hiçbir şeyin sadece Seferihisar için olduğunu düşünmedim. Yaptığım her şeyin uygulanabilir ve model alınabilir bir yanı olması için gayret ettim. İzmir’de de bunu yapmaya çalışıyorum. O yüzden örneğin göstermelik 30 tane kadın şoför almak değil derdim. Ama burada bir şey yaratabilir miyim? Kafayı buraya yoruyorum. Ben mültecilerin bizim hayatımızı zenginleştirebilecek noktaya gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun önünü açmak, kanallarını bulmak gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

‘O KOLAY ABİ’

Soyer ayrıca bir yazarın ‘Bostanlı’da denize girmek istiyorum mesela’ cümlesine “O kolay abi. Onu yapacağız” şeklinde yanıt verdi. Soyer, “Daha büyük hikayelerden bahsedebiliriz. 68’in sloganı ‘Gerçekçi ol, imkansızı iste’ydi. Ben hayatım boyunca buna inandım. Hayalim dünyayı kurtarmak daha ne diyeyim? Bir çocuğun hayatını değiştirecek bir şey yapmış olmak bana yeter. Onu yapmaya gücüm yetecek inşallah diye düşünüyorum. Daha da büyük laflar etmeyeyim” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi